Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Siyasetin Kaset Kısırlığı
Seçimlere üç haftadan daha az bir süre kalmasına karşın siyasetin bir türlü temel sorunlar ve bunların çözümüne yönelmediği görülüyor. Tersine, siyaset kaset olaylarıyla oyalanmaya devam ediyor. Partilerin mitinglerine katılımın büyüklüğü ne olursa olsun, siyasete kaset kısırlığı damgasını vuruyor. Oysa yalnızca kaset bağlamında bile yapılması gereken çok iş var.
\n***
\nGeçen yıl CHP Genel Başkanı ile başlayan, son haftalarda da MHP yöneticilerine yönelen kaset olayları, özellikle iki boyutuyla büyük önem taşıyor.
\nBunlardan birincisi, olayın siyasette yarattığı yıkımdır. Kaset olayları bir görünmez elin siyaseti derin bir biçimde etkilemesine, giderek biçimlendirmesine neden oluyor. Üstelik bu görünmez elin niteliği bilinmiyor; in mi cin mi olduğu açıklık kazanmıyor. Gerçekte, kaset olayında, geçmişte yaşanan ve işleyenleri bir türlü açıklık kazanmayan faili meçhul cinayetlere benzer bir olgu var. Önce ana muhalefet partisi genel başkanı, şimdi de Meclis’teki sandalye sayısına göre ülkenin üçüncü büyük partisi, faili meçhul bir eylemin kurbanı yapılmak isteniyor.
\nBu durumda siyasetin ilk işi, kaset olaylarının tüm boyutlarıyla açıklık kazanmasını sağlamak olmalıdır. Burada asıl görev ve sorumluluk hükümete, daha doğrusu AKP’ye düşüyor. AKP’nin kaset olayları karşısında, önce olağan dışı suskunluğu, sanra da sorunu hiçbir sorumluluk üstlenmeden ahlak düzlemine çekme girişimi tüm boyutlarıyla sorgulanmalıdır. Ancak, diğer bütün partilerin de, kaset olaylarının kaynaklarının açıklık kazanmasına odaklanması mutlak bir zorunluluktur.
\nÖnceki faili meçhul cinayetlerin açıklık kazanmasını başaramayan siyaset, hiç olmazsa, son bir yıldır partileri vuran failleri, yalnız göstermelik tetikçileriyle değil, bütün derinliği ve genişliğiyle ortaya çıkarmalıdır. Eğer siyaset bunu da başaramazsa kendi varlık nedenini yok eder.
\n***
\nKaset olayının ikinci boyutu ise, kanımca, Türk’ün teknoloji ile sınavı olarak adlandırılabilir.
\nToplum, en ileri teknoloji ürünlerini yadsımıyor; tersine kapışırcasına satın alıyor ve kullanıyor.
\nAncak, kullanılan teknolojilerin içeriği, yani, nedeni ve özellikle de nasılı konusunda, kullanmadaki hızlı artışa koşut bir gelişme, daha doğrusu toplumsallaşma yaşanmıyor. Bu konuda bilgisayar iyi bir örnek oluşturuyor. Bilgisayarın önyüzü kullanılarak her gün bir yenisi piyasaya sürülen yeni ürünler ve iletişim olanakları kolayca yakalanabiliyor. Buna karşılık, bilgisayarın önyüzüne gelinceye dek neler olduğu ve hangi süreçlerin devreye girdiği, yalnız geniş kullanıcı kitlesi için değil, konunun uzmanlarının büyük çoğunluğu için de, esas olarak bilinmezliğini koruyor.
\nOysa, orada, başta tıp olmak üzere, tüm alanlarda, her saniye, yeni bir yaratıcılık ve eskinin yok olması ya da yıkıcılık olgusu yaşanıyor.
\nİletişimdeki baş döndürücü gelişmelerin iki yönü var; bunlardan biri, teknolojik değişme ve ilerlemedir; ikincisi de bu alanın yasal ve kurumsal olarak düzenlenmesidir.
\nTürkiye, gerek iletişim teknolojisinin özümsenmesi ve içselleştirilmesi alanında, gerekse bu alanla ilgili yasal ve kurumsal düzenlemeler konusunda, dünyadaki gelişmelerin hızla gerisine düşüyor.
\nÜlke, en son uluslararası sayısal verilerin de kanıtladığı gibi, giderek internete erişim özgürlüğü yönünden dünyanın geri kalmış ülkeleri arasında yer alıyor.
\nÜlke olarak, küresel gidişe damgasını vuran teknolojik ve özgürlükçü gelişmeyi birlikte yakalamak da, yine siyasetin hiçbir biçimde savsaklamaması gereken bir konudur.
\nÖzel yaşamın sınırlarının tam olarak çizilemediği bir ortamda yeni teknolojinin yarattığı olanaklar, özgürlük düşmanlarının kokutucu ve vurucu silahına dönüşebiliyor. Siyaset; bilgisayar dünyasını, düşünceyi açıklama ve bilgi edinme özgürlüklerini koruyan ve geliştiren bir tutumla, önce yasal olarak nasıl düzenleyeceğini ve bu konudaki kurumsal yapılanma önerilerini, somut projeler olarak seçmene sunmalıdır.
\nSiyasetin kendisinin faili meçhul olmaması için de böyle bir çözüm süreci gereklidir.
\nSiyasetin, hiç olmazsa seçimlere gidilirken özenle üzerinde durması gereken teknolojik ilerleme sorunu ise ayrı bir yazının konusudur.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza