Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dersini alan aldı, barışalım...
Türkiye savruluyor; bir ülkenin iyi yönetilebilmesi için doğru işlemesi gereken her unsur dibe vurdu: Yargı, ekonomi, medya. Tek adam iktidarı düşman gördüğünü hukuk tanımadan cezalandırıyor. Tarım ve hayvancılık dibe vurdu, enflasyon ve işsizlik dünya rekoru kırıyor. Laiklik yok ediliyor. Ülkemiz göçmen ve mülteci deposuna dönüştü. Şimdiden şiddet başladı. Tek umut seçimde iktidarın değişmesi. Adalet yeniden işleyecek. Enflasyon dizginlenecek, beton seviciliğine son verilecek. Mevcut iktidar gitmemek için seçim yasasını değiştirirken, adeta arkasında bir enkaz bırakmak için çalışıyor. Bugün ak dediğine ertesi gün kara diyor! Kendisinin bile kullandığı Atatürk Hava Limanı’nı bahçe yapmak için ihaleye çıkmanın ne acelesi var? Neron gibi yakıp yıkıp gidecek!
NE YAPMALI?
Böyle bir yıkımla karşı karşıyayken tek umut, Demokrasi Cephesi. Demokrasi ekseninde birleşen farklı görüşteki partiler seçime ortak girecek. Yapılacak iki seçimde cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçilecek. Geçiş döneminde dönemin tek adam yetkileriyle donatılmış cumhurbaşkanı, kararnamelerle hızlıca yanlışları düzeltecek, kadroları değiştirecek. O arada TBMM de yeni dönemin anayasasını ve sistemini hazırlayacak. Anayasa değişikliği için yeterli sayıya ulaşmak bu nedenle önemli. Olağanüstü yetkilere sahip yeni seçilmiş cumhurbaşkanının devlet adamı kimliği, yetkilerini kullanış biçimi ve yeni anayasa yapılıp geçiş dönemi bittikten sonra koltuğunu bırakacak kadar aklıselim olması bu yüzden şart. Yoksa başımıza ikinci bir tek adam seçilmesini kimse istemiyor, başımızdakinin deneyimi yetti!
HIRSLAR DİZGİNLENMELİ
İşte burada siyasi hırslar devreye giriyor. Millet İttifakı’na dayatılan “Adayınız kim” sorusuna yanıt verilmemesinin bir nedeni de buydu: adayın ismi önemli değil, görevi önemli. Seçilecek kimse o olacak. Biz de ona oy vereceğiz. Bu arada yapılan kamuoyu anketleri elbette ortada görünür olan siyasetçileri de aday olarak gösteriyordu. Şeyh uçmaz, müritleri uçurur. İstanbul’u yöneten ülkeyi yönetir denir. Bedrettin Dalan da bu hırsın kurbanı olmuştu, belediye başkanı bile seçilemedi. Ekrem İmamoğlu’nu Beylikdüzü belediye başkanı iken Beylikdüzü dışındakiler tanıyor muydu? İstanbul’u iki kez kazanınca popülaritesi arttı. Cana yakındı, çalışkandı, herkesi kucaklıyordu. Hepimiz sevdik. Anketlerde de yüksek çıkınca İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı’na adaylığı hevesini bayramdaki gezisiyle ilan etti. Ama başına, erken öten horozun başına gelenler geldi mi? Devlet adamı olmasına daha vakit varmış. Safmış! “Beni tanırlarsa severler” dediği, kendi mahallesinin nefret objesi “gazeteci”lerin ona âşık olsalar bile “görevlerinden” vazgeçmeyeceklerini anlayamamış? Bizim mahalle siyasetçilerinin vardır böyle bir rahatlığı: bunlar cepte keklik, tıpış tıpış oy verirler, elleri mahkûm, bunlarla değil, ötekilerle yürümeli!
Oysa bu mahallenin seçmeni de, gazetecisi de sorgular, eleştirir, razı olmaz. Benim köşemin adı neden “Müzmin Muhalif”! Gazetecinin görevi “iliştirilmiş”, “yandaş” olmak değil, doğru gördüğünü yazmaktır. İmamoğlu, mahallesinden kötü dayak yedi. Hatta fazla kaçtı. Çünkü sadece erken ötmekle kalmamış bir de işin içine futbol fanatizmini sokmuştu. Burası dinle yönetilen bir Ortadoğu ülkesi olma yolunda ama bir yandan da futbolla yönetilen adeta bir Latin Amerika ülkesi? Fenerbahçe’nin 20 milyon taraftarına İstanbul Belediye Başkanı olarak Trabzonsporluyum diye tavır koyarsan bir yumruk da oradan yersin! Demek ki devlet adamlığına daha çok var.
YOLUMUZA DEVAM
Artık bu tartışmayı kapatalım ve önümüze bakalım. Büyükşehir belediye başkanlarımızın hepsi kıymetlidir ve çok önemli bir görev yürütmektedir. Gün, kavga etmemizi çekirdek çitletip ellerini ovuşturarak seyredenleri sevindirme günü değil. İstanbul’u yönetmek Türkiye’yi yönetmek kadar önemlidir. Belediye başkanlığı koltuğunu ellere bırakıp gitmek de yanlış. Ekrem İmamoğlu, görevini zamanında ve başarıyla tamamlasın, sonrasını düşünürüz. Millet İttifakı da bu olaydan gerekli dersi almıştır herhalde, dayatacakları aday, yeni bir Ekmeleddin İhsanoğlu vakası olursa bu mahalle oy bile vermeyebilir?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'