Yazgülü Aldoğan

Medyada orta saha boş

03 Eylül 2020 Perşembe

Bu bir savaş ve bu savaşta da sağlık çalışanları en az yüzde 10 oranında kayıp veriyor, yani şehit oluyor. Covid yoğun bakımında çalışan bir hastabakıcının ne kadar büyük tehlikeye maruz kaldığı ortada. Ve devlet bunu bırakın şehit “Meslek Hastalığı” bile kabul etmiyor! Son 8 günde, 8 sağlık çalışanı öldü. Tesadüfen ölmedi onlar, sizin benim yaşamam için öldü! 

Peki, devlet babalığını yapmıyor da biz ne yapıyoruz? Başta korktuk ama ekonominin çarkları dönsün diye “yeni normal” yaşama geçildiğinden beri, müthiş bir rehavet içindeyiz! Maske takılmıyor, gelinler niye düğün yapamıyoruz diye ağlıyor. Denetim tamamen bitti. Maskeni tak dersen dayak yeme tehlikesi var, çünkü sigara içiyor! Sadece maske mi? Lokantada ekmek açıkta, müşteri elliyor, bayat diyor, garson da elliyor, taze diyor, o ekmek serviste kalıyor! Kendi sağlığınız için değil, karşınızdaki için tehlike sizsiniz, sizin yüzünüzden doktorlar ölüyor! Baş suçlu tabii ki iktidar! 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı Covid bulaşır diye yasaklayıp Giresun’da attıkları çayı seçmenlerin kapışmasını seyrederken hiç utanmadılar. 

Medya yasaklı

İçine sürüklendiğimiz ucube Cumhurbaşkanlığı sisteminde kuvvetler ayrılığı kalmadığı için bu kadar fütursuzlar! Parlamento denetleyemiyor, adalet yargılayamıyor, hukuk engelleyemiyor. Yazılı medyayı kontrol altına aldılar ama halk cezalarını verdi, gazeteler satılmıyor! Ya televizyon? Başta TRT’nin 15 kanalı, A Haber ve ana akım dedikleri televizyonlar, akşam yayımladıkları diziler gibi yalan makinesi. Haber kanalları da ele geçirildi, NTV çoktandır, CNN Türk de epeydir. Ne kaldı? FOX Türkiye? Fatih Portakal’ın ana haber sunuculuğundan çekilmesi akılları bulandırdı. Fatih baskıdan bunalıp Ferrari’sini sattıysa eğer, niye her gün yakışıklı postlarını koyuyor? Demek ki hesabı var, unutulmak istemiyor! Ama Cavit Çağlar’ın Bursalı Olay TV’sinin haberlerini sunup Ekrem İmamoğlu’nun seçim sürecini destekleyeceği fos çıkan bir iddia olarak kaldı. Pek çok kanal kurmuş Nuri Çolakoğlu’nun bu kanalı da kasımda yayına hazırladığı ve İBB İştiraklerden Süleyman Sarılar’ı başına getirttiği gerçek. Ana haberi Nevşin Mengü sunacak, Ankara’da ise Özlem Akarsu olacak deniliyor. Halk TV’nin yeni sermayedarı ile toparlandığı, yeni stüdyoda İrfan Değirmenci’nin sunduğu haberlerle, karşısında Fatih Portakal da olmadan reytingi yükselttiği ortada. Özlem Gürses de ekran hâkimiyeti ve farklı konuklarıyla parlıyor. Yine de bir boşluk var ortada. Habertürk, Halk TV’nin muhalif tavrından rahatsız olan ama artık A Haber ve CNN’e de tahammül edemeyenlere alternatif olabilir mi? Didem Arslan’ı nedense pasifize ettiler? Sözcü TV’nin başına Erdoğan Aktaş gelmiş, hadi bakalım. Gerçekleri, sadece gerçekleri arayanlar için görsel medya şu anda çöl ortamı. Mayınlı arazi olarak sosyal medyada dolaşabilirsiniz ama her an yalan habere çarpmak olası. Yine de fazla gürültü koptuğu zaman iki günlük de olsa tecavüzcüyü tutuklatabiliyoruz...) Sonra da Soylu devreye giriyor, serbest bıraktırıyor! İktidar da bu boşlukta gündem bulandırmak, yönlendirmek için ne lazımsa yapıyor: Din unsurunu kullandı, Ayasofya iki gün sürdü, olan Kariye’ye oldu, benden başka yazan olmadı! DEAŞ’çı bile 4. kez tutuklandı, kesmedi. Sırada savaş var. Akdeniz krizini diplomasiyle çözmek yerine “Gazi Başkomutan” unvanı için Yunanistan’a saldırabilir. Ve bütün Avrupa’yı üzerimize saldırtır! Çünkü zaten Yunanistan Avrupa’yı arkasına almak için bizi kışkırtıyor. Televizyonda boşluğu doldurmak her açıdan önemli, doğru yayını yapan kazanacak ve hepimize kazandıracak! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları