Her veda ile geçmişten bir parça gidiyor
Zehra İpşiroğlu
Son Köşe Yazıları

Her veda ile geçmişten bir parça gidiyor

29.11.2017 01:24
Güncellenme:
Takip Et:

Son zamanlarda hep veda yazıları yazıyorum. Hocam Şara Sayın, eski dostum Ahmet Cemal, şimdi de yine eski dostlardan Hasan Anamur. Her veda ile birlikte geçmişten bir parça gidiyor...

Yıl 1980: Darbe sonrasının korku dolu ve hüzünlü atmosferi. Yurtdışına gitmenin yollarını arıyorum. Berlin’i hayal ederken kendimi birden rotasyonla Bursa’da buldum. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesinde bölüm başkanı olmuşum ama başkanlık, umurumda mı, şu kışla bozuntusu üniversiteden bir kurtulabilsem... Kaldığım lojman farelerin cirit attığı, rutubetli iç kapayıcı bir yer. Duvarlara yapıştırdığım tiyatro afişleri ve renk renk Paul Klee resimleri bile işe yaramıyor. Ama yukarı kattaki erkekler lojmanındaki komşularım harika: Hasan Anamur ve Ali Özçelebi. Konuk ve yardımseverlikleri olağanüstü. Kendimi kötü duyduğumda, içim daraldığında, birileriyle konuşmak istediğimde onlara sığınıyorum; özellikle de bana daha ilk andan dostluk elini uzatan ve beni bu iç kapayıcı atmosferde hiç yalnız bırakmayan Hasan’a. Hasan Ankara’dan geliyor ama çoktan Bursalı olmuş. Öğrencilerle “Keşanlı Ali Destanı”nı sahneliyor. Provalara gidiyorum. Gençlerin coşkusu, Hasan’ın işe dört elle sarılışı, Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nda oyun sahnelendiğindeki inanılmaz heyecanı nasıl unutabilir. Akşamları da çoğu kez birlikteyiz. Bursa’da tanıdıkları var Hasan’ın, beni tanıştırıyor, kendimi orada yabancı duymamam için elinden geleni yapıyor. Yaşama bağlılığı, tiyatro aşkı, esprili hali hoşuma gidiyor. Ama en önemlisi bana gösterdiği yakınlık ve dostluk. Hayatta çok şey unutuluyor ama dostluklar unutulmuyor. İstanbul’da da eşiyle tanışıyorum, şurada burada bir araya geliyoruz. Yaklaşık on yıl sonra İstanbul Üniversitesi’nde Dramaturji ve Tiyatro Eleştirmenliği Bölümünü kurduğumda Hasan’a da bizde ders vermesini rica ediyorum. Seve seve kabul ediyor. Kimbilir ne çok öğrencimize katkısı olmuştur.

Yıldız Üniversitesi’nde Çeviri Bölümü’nü kuran Hasan Anamur’un çevirileriyle, yazılarıyla tiyatroya katkıları çok. En güzeli de gençlerle kurduğu hiç de otoriter olmayan dostça iletişim. Üst düzey bir dergi olarak gördüğüm Teb Oyun dergisini çıkartıyor Tijen Savaşkan’la. Tijen çok yaratıcı bir insan ama onun da bana benzeyen bir yanı var, otoriter insanlarla yıldızı barışmıyor. Hasan’la çok verimli bir ikili oluşturuyorlar. Beraberlikleri derginin giderek yeşermesine yol açıyor. En son yazı kurulu toplantısında gördüm Hasan’ı. Birkaç yıl önce geçirdiği kalp krizini anlatıyor, nasıl öyle bir anda araba kullanarak kendini hastaneye attığını. Eskiden olduğu gibi keyifle yemek ve içkisini ısmarlıyor ama yiyemiyor. Öylesine zayıf ki kopacak. Zaman ve hastalıklar herkese eşit davranmıyor ne yazık ki. Yine de ipin ucunu bırakmıyor, dergi ve derginin sorunlarıyla sonuna kadar ilgileniyor.

Bir tanıdığımız, sevdiğimiz, arkadaşımız öldüğünde onu tanıyanlar tanımayanlar, sevenler sevmeyenler mutlaka güzel bir şeyler söylerler, kimi içtendir hemen hissederiz bunu, kimi de klişedir. Sonra her şey unutulur gider. İşte gerçek ölüm o kişi belleklerden silindiğinde başlar. Ölümün en acı yanı da bu olmalı. Ama Hasan eminim sadece onunla yolu kesişenlerin anılarında kalmayacak, çevirileri ve yazılarıyla da uzun süre yaşayacak.

Yazarın Son Yazıları

Köln Schauspiel’de üç kızkardeş

Köln Schauspiel’de üç kızkardeş

Devamını Oku
27.01.2019
TV’de şiddet sorgulanmıyor

TV’de şiddet sorgulanmıyor

Devamını Oku
04.01.2019
TV dizilerinde kadınlar

Diziler toplumuzun aynası gibi. Hemen her dizide gündeme gelen kadın sorunları, kadınların ezilmeleri, çatışmaları ya da başkaldırıları ataerkil bir toplumun sorunlarını yansıtmıyor mu? Martin Esslin’in dile getirdiği gibi bir toplumun mitleri sadece kolektif bilinçaltını göstermekle kalmaz, aynı zamanda insanların davranışlarını da biçimlendirir ve etkiler.

Devamını Oku
02.01.2019
Cumartesi Anneleri sahnede

Cumartesi Anneleri sahnede

Devamını Oku
19.12.2018
Zor zamanlarda tiyatro

Zor zamanlarda tiyatro

Devamını Oku
21.11.2018
Dizilerde kadınlar

Dizilerde kadınlar

Devamını Oku
16.03.2018
Ufak Tefek Cinayetler

Ufak Tefek Cinayetler

Devamını Oku
22.02.2018
Bonn Operası’nda Figaro’nun Düğünü

Bonn Operası’nda Figaro’nun Düğünü

Devamını Oku
14.02.2018
Bir direniş öyküsü: Zabel Yesayan

Bir direniş öyküsü: Zabel Yesayan

Devamını Oku
09.02.2018
Görünür olmayı seçen görünmez kadınlar

Görünür olmayı seçen görünmez kadınlar

Devamını Oku
11.12.2017
Her veda ile geçmişten bir parça gidiyor

Her veda ile geçmişten bir parça gidiyor

Devamını Oku
29.11.2017
Siz insan mısınız yoksa Türk mü?

Siz insan mısınız yoksa Türk mü?

Devamını Oku
20.08.2017
Duyarlı, kırılgan ve şakacıydı...

Duyarlı, kırılgan ve şakacıydı...

Devamını Oku
03.08.2017