Suriye'yi Anladık mı?

30 Haziran 2012 Cumartesi
\n

Merak duygusuyla ilgili ciddi sorunumuz var. Tarihin bilinen en eski antlaşması Kadeşin yazılı olduğu tablet burnumuzun dibinde, ama gidip görenimiz pek yok. Mısır ve Anadoluda yaşayan Hititler arasında MÖ 13üncü yüzyılda imzalanan antlaşma, İstanbul Arkeoloji Müzesinde, daha doğrusu bunun içinde yer alan Eski Şark Eserleri Müzesinde duruyor. Arkeoloji Müzesinin ziyaretçi sayısı yılda 500 bin kişi civarında. Sen sahip çıkmazsan turist de gitmez ki. Karşılaştırma için, Avrupa başkentlerindeki benzer müzelerin ziyaretçi sayısı 5’er milyon, Berlin Bergama Müzesinin yıllık ziyaretçi sayısı bile bunun iki katı.

\n

Nereden mi çıktı Kadeş?

\n

Suriye kimde kalacak?sorusuna tarihsel boyutta yanıt verdiği için! Kadeş Antlaşması Suriyeyi Anadoluya bırakır, yani Hititlere.

\n

Tarihe bakarsanız, Suriye Anadolu ile birlikte 11inci yüzyıldan 1918 yılına dek de önce Selçuklu, sonra Osmanlı...

\n

1’inci Dünya Savaşının bitiminde, 1918de bölgede dışarıdan müdahale ile kurulan ucube düzen epeydir sarsıntıda. Ailelerin arasından tel örgü geçiren yapay çizgiler... Kuzey Suriye, hatta Kuzey Irak Anadolunun doğal uzantısı diye bakmayıp yüzlerce yıllık yerleşimlerin, ailelerin arasından tel örgü geçiren yapay çizgiler. 1990 Soğuk Savaşın sonu, 2001in 11 Eylülü derken taşlar oynadı. Kuzey Afrikada deprem, Ortadoğuda deprem. Çürük yapılar yıkılıyor, ama yerine nasıl bir bina yükselecek? İnşaatçı malzemeden çalmaya hazır, bölgenin deprem yönetmeliğini kim yazmaya hevesli, belli.

\n

Bölgeye bakışımız var, ama açımız pek dar. Buraya neden Ortadoğu denir? Ayrıca kimin doğusudur? Yoksa buranın doğru adı Önasya mı olmalıdır? Ha bir de elbette Yakındoğu var! Japonların yakındoğusu olmadığına göre öteden beri Batıya endeksli bir algıdır söz konusu olan.

\n

Ve Kadeş Antlaşması ne anlatmaktadır?

\n

***

\n

Suriyeyi hiç anlamadık. Suriyenin birinci sınıf aydınlarını asan, kurşuna dizdirten Cemal Paşa da anlamamıştı. Suriyeyi doğru anlamak lazım, çölde çekirge yiyenle karıştırmamak için...

\n

Güçlü bir aydın sınıfı olan bir ülke Suriye, ki burası İslam rönesansı için de önemli.

\n

Esadın hemen gidici olduğunu sanmak gafletti. Suriyeyi bilmemekti. Kaddafinin ülkesi de değildi Suriye, Mısır hiç değildi.

\n

Her gün şehit veren, adı konmamış bir içsavaşın yaşandığı, generalleri Silivriye kapatılmış ülkenin Suriyeye karşı zafer kazanacağı ne malum? Zaten bir de baktık, savaşa en fazla karşı çıkanlar Hocaefendi cephesi. Nedenmiş? Türkiye savaşa girerse askeri vesayet geri gelirmiş de ondan!

\n

Şunu kabul edin beyler, dünkü vilayetimizdiye küçümsediğiniz ülke bize yıllarca PKK yüzünden kök söktürttü. 13 bin kilometre öteden üfürülen Esad yarın devriliryalanına kanıp bu oyuna alet oldunuz. Esad tüm Suriye ekonomisi çökmeden bir yere gitmez, bunu da anlamadınız.

\n

Bakış açınızı genişletin beyler. Onun bunun lafına kanmayın. Amerika ile müttefiksek onu da doğru bilgilendirin. Amerikanın içecek ayranı olsa, bir türlü nüfuz edemediği Afrika kıtasına Türklerle gitmez.

\n

Biraz merak duygusu lütfen.

\n

Sahi ne anlatmaktadır Kadeş Antlaşması? Oradan başlayacaksın...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk Kıymete Binecek 18 Mayıs 2013

Günün Köşe Yazıları