Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Aganta Burina Burinata!'

15 Temmuz 2012 Pazar
\n

Denizde değil karadaydılar. Dar, karanlık, yoksul ve kasvetli ayakkabıcı dükkânında Denize tutkun Mahmut, çıraktı Halil ustanın yanında. Doyamazdı ondan deniz öyküleri dinlemeye. Ve ustası, “Aganta burina burinata!diye haykırdı mı, o dar dükkâna rüzgâr dolar, içinde usta, çırakla birlikte dükkân pupa yelken düş denizlerine açılırdı!

\n

Dağları temellerinden sarsan bir dinamit infilakı şiddetiyle haykırırdı usta:

\n

Aganta burina burinata!

\n

Mahmut tekrarlardı, kâinata meydan okuyan sözleri:Aganta burina burinata!

\n

***

\n

Hayır sevgili okurlar; bizim teknede”, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlının ünlü romandaki gibi denize açılırken son söz, son komut yerine geçen o şiir gibi, müzik gibi kelimeleri kimse haykırmadı Dağlar sarsılmadı Onun yerine, demiri almış, halatları çözmüş Yusuf Kaptanın en yumuşak sesiyle Hadi Nurcum oyalanma, çabuk ol, hadi Nurcum yerini al, hazır oldiye komut veren sesi duyuluyordu. (Kaptan ve miçosu 30 küsur yıllık karı koca olunca komut da farklı oluyor!)

\n

Bizim tekne dediğime bakmayın. En iyi tekne, arkadaşımın teknesidir ilkesini benimsemiş konuklarıydık Nur teknesinin Ve yolculuk başladı Rotamız, Paros Adası

\n

Bizim kıyılardan ayrılıp, hedefe varana dek: Kos Kalimnos Levita Amargos Anti Paros ve Paros

\n

Rüzgâr çıkar çıkmaz kaptan kapadı motoru; miço yerleşti vinçlerin önüneAç kilidi! Vira, vira, viraaaa! Rüzgâr güçlendikçe yelkenler şişti. Önce Cenova açıldı, sonra ana yelkenİskotaya asıldı eller... Yelkenlere kumanda eden halatlar gerildi Yelkenler rüzgârla doldu Rüzgârın ve suların sesinden başka her şey duyulmaz olduŞarıl şarıl rüzgâr, foşur foşur sular Suları yarıyor, dalgalarla yarışıyor, rüzgârla sonsuzluğa kayıyorduk. Fışşşşşşş, fışşşşşş, fışşşşşşşş En hızlı rüzgârımız 40 knottu. Teknemizin en hızlı seyri 11 knottu

\n

Derken, eyvah sağanak! Rüzgâr Orsa ya da Apaz! Küpeşte sulara gömüldü! Kaptan haykırıyor Yelkenler laçka! Yelkenler laçka!

\n

İki kez Broşyedik! Yani tekne denetimsiz olarak rüzgâr üstüne döndü; dümene isyan etti! Yelkenleri laçka edip kurtulduk! Oh! Sonra yine fışşşşş fışşşşş Günde 7-8 saat yelken yaptığımız oldu.

\n

***

\n

Neden Paros Adası? Çünkü Ege ada mimarisinin en mükemmel örnekleri oradaydı. Çünkü orada Apothiki Sanat Galerisinde merak ettiğimiz İtalyan ressam Mario Sacchinin sergisi vardı.

\n

Metamorphoses adlı sergide, ışıkla karanlığın yolculuğunu gördük. Gözle akıl, gözle gönül arasında gidip gelen yolculukta ışığa özlemi yaşadık. Rastlantıya yer olmayan bir çalışmayla, ışık katmanları arasında Egenin renklerini gördük.

\n

Mykonos gibi şımarmamış Paros Adasından dönüşte yelkenleri sadece rüzgârla değil mimariyle, sanatla da doldurmuştuk

\n

Dönüş yolunda son durak Leros Adasının en güneyindeki Xerokampas koyundaMama Veta Tavernasıydı. Mama Vetanın kendi eliyle hazırladığı enfes mezeler ve adanın kendi şarabı eşliğinde bir haftanın gözlemlerini şöyle toparladık:

\n

Yunan adalarında yeme, içme, bizim kıyılarda yeme içmeden çok daha ucuz ve daha lezzetli.

\n

Doğa kıyımı söz konusu değil.

\n

Tuvaletinden mutfağına, plajından sokağına her yer tertemiz!

\n

Türkiyeden geldiğinizi anladıkları anda, televizyon dizileri, Ah Sıla, Ah Ezel sohbeti başlıyor.

\n

Türkiyeden hep aynı adalar, hep aynı koylara akın var, oysa bir damlacık keşfetme tutkusu çok işe yarayabilir Hele telefon ve internet bağlantısı olmayan koylar harika!

\n

Bizim kıyılara vardığım anda aldığım ilk haber, faşist katillere tahliye haberiydi. O an yeniden denizlere dönmek ve haykırmak istedim: Aganta burina burinata!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları