Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir yolu olmalı
Öldürmeden, yıkmadan, yok etmeden yaşayabilmek
\n\n\n\n\n\n
Biliyorum, artık sadece seçim konuşup, seçim yazıp, seçim okuyup, seçimle kalkıp seçimle yatıyoruz... Onun dışında hiç ama hiçbir şey yok...
\nBana öyle geliyor ki seçimlerin bir araç olduğunu unutup, amaç halinde dönüştürdük. Oysa bu doğru değil. Seçimler bir araç olmalı, amaç değil!
\nAma belleğimizin derinliklerinde bir yerlerde, seçimlerin bir araç, sadece bir araç olduğu bilgisi saklı duruyordur...
\nDaha güçlü olmak için, çıkarlarımıza çıkar eklemek için, daha daha zenginleşmek için, çevremizdekileri, yandaşları zenginleştirmek için, sevmediklerimizi, beğenmediklerimizi cezalandırmak için, intikam almak için, dokunulmazlık zırhına bürünmek için, birilerine (örneğin ayağa kalkmayan generale) bedel ödetmek için bir araç değil elbet...
\nNasıl bir yaşam, nasıl bir ülke, nasıl bir dünya, nasıl bir toplumda yaşamak istediğimizi belirlemek için bir araç...
\nYüreğimi yakıp \t\ttutuşturan
\nBiliyorum, seçimlere bir aydan az bir süre kaldı... Ama benim şimdi şu anda içimi yakıp tutuşturan, seçimlere ilişkin kimin ne dediği, nerede ne söylediği, kaç kişiye söylediği, ortaya yeni kasetlerin saçılıp saçılmadığı vb. değil...
\nBenim yüreğimi yakıp tutuşturan şunlar:
\nŞimdi şu anda ben bu yazıyı yazarken acaba kaç genç daha öldürüldü? Asker ya da sivil daha kaç gencin evine bir ölüm haberi gitti? Sınırın o yanında ya da bu yanında daha kaç anne, çocuğunun cesedini aramak zorunda kaldı? Daha kaç anne, bir polisin önünde yere diz çöküp, Tanrıya yakarırcasına kollarını göğe açıp, oğlunu bırakması için polise yalvaracak? (İki gün önce gazetemizde yayımlanan Hakkâri’de çekilen o fotoğrafı görmemiş olamazsınız!)
\nAcaba ben şu yazıyı yazarken, şu bir iki saat içinde daha kaç yüz kişi gözaltına alınacak, tutuklanacak, işkence görecek, evleri, işyerleri baskına uğrayacak???
\nBaşbakan, “Kürt meselesi yoktur” dediği anda, ya da o dedi diye Kürt ve Türk meselesi ortadan yok olmuyor...
\nYok olmuyor ölümler, öldürülmeler!
\nBurada söz konusu, taş değil, insan. İNSAN! İnsan bu! Vatandaş bu! Yurttas bu! Kardeşim bu! Canım bu! Heykel, mermer, beton, çelik değil ki, “beğenmedim, tez elden derhal yıkıla!” diye emir verilsin... Ve emri yerine getirmek için yarış başlasın!
\n‘İnsanlık Anıtı’ yıkılırken
\nBugün heykellerin birinin kafası kesildi... Ertesi gün ötekinin kafası...
\nErtesi gün omuzdan yukarısı... Sonraki gün göğüsten yukarısı... Yerde bir el duruyordu, şimdi yanına bir kafa, bir beden...
\nAdım adım bir anıtın parçalanıp yok edilişini izliyoruz! Seyrediyoruz!
\nSeyrediyoruz katliamları, işgalleri, tutuklamaları, yargısız infazları seyrettiğimiz gibi, “İnsanlık Anıtı”nın yok edilişini...
\nSularımıza siyanür karıştığı açıklandığında... KPSS hırsızları ortadan yok olduğunda... YGS şifre rezaleti ortaya çıktığında, gençlerin geleceği çalındığında... Hep seyrettiğimiz gibi seyrediyoruz... Eğitim Bakanı ya da ÖSYM Başkanı değiliz ki, “tatmin olduk” diyelim...
\nBugün 20 Mayıs. Dediler ki seçim turnesinde/turnuvasında Başbakan bugün Kars’ta konuşacakmış!
\nEyvah, heykelin yıkımı tamamlanmadı! Bir daha gelişte görmeyeyim demişti oysa padişahımız! Şimdi Belediye Başkanı çok “mahcup” olmuştur yıkımı yetiştiremedi diye. Haydi vinçler, haydi keserler, haydi yıkıcılar, daha hızlı, daha hızlı çalışın! Üzmeyin Başbakan’ı!
\nSevgili okurlar, bu anıtın yıkımı yasal değil. Bir önceki belediye ile imzalanmış kapı gibi anlaşması var Mehmet Aksoy’un. Yeni belediye yönetimi bunu yok saymış, anıtı yıktırıyor. İleri demokrasilerde her işin yasal olması gerekmiyor anlaşılan...
\nBir avuç insan, birkaç akşam önce Mehmet Aksoy’un evinde, eserleri arasında dolaşıyorduk. Aylardır kulaklarımda hep onun “çocuğumu boğazlıyorlar, çocuklarımı katlediyorlar” çığlığı...
\nKendi kendine sormadan edemiyorum: Öldürmeden, yok etmeden, yıkmadan, ezmeden, yaşayabilmek olamaz mı?
\nOlmalı. Mutlak bir yolu olmalı.
\nTürkan Saylan’ı anarken
\nBana o yolu gösterenlerden biri Türkan Saylan’dı. Nasıl mı gösterdi bana o yolu?
\nYaşamıyla, düşüncesiyle, eylemleriyle, girişimleriyle, inançlarıyla...
\nBilgiye, emeğe, insan yaşamına ve insan onuruna verdiği önemle... Doludizgin yaşamına hem büyük ideallerini hem de milyonlarca minik ayrıntıyı, inceliği sığdırarak, ilkelerinden hiç ama hiç ödün vermeden sürdürdüğü bu hayatla... Örnek oluşturarak...
\nO yolu, cesaretiyle, eleştirel düşünceyle ve düş gücüyle aydınlattı.
\nBakmayın “gâvur” da deseler “Kürtçü” – “Ergenekoncu” da deseler, “milliyetçi” ya da “komünist” de deseler o bildiği yoldan dönmedi.
\nMesleğini, yaptığı işi en iyi biçimde yapmakla kalmadı, topluma yararlı olmak için de ömrü boyunca da çalıştı. Bir de insanları çok sevdi. Ülkesini vatanını çok sevdi. Çağdaş, evrensel değerleri çok sevdi.
\nBir kez daha anısı ve gerçekleştirdiklerinin önünde sevgi ve saygıyla kucaklıyorum onu!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı