Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dünya nereye?

09 Ocak 2015 Cuma

Bugün sizlerle paylaşmak istediğim Bayram Candan’ın serüveniydi.

Sanattaki yolculuğunun serüveni...

1964’te doğduğu Erzincan’dan başlayıp İstanbul’da tuvale ve heykele uzanan o serüvende benim yolum onunla Fethiye festivallerinde kesişmiş, çocuklarla yaptığı, çocukların yaptığı heykelleri denizde yüzdürdüğünü gördüğümde onu bağrıma basmıştım. Bu çok yetenekli, yaratıcı, eğitici, yapıcı, büyüleyici, coşku dolu sanatçıyı genç yaşında geçen yıl kaybettik. Anımsayacaksınız: Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nde uzun yıllar emek verdiği atölyeye “Bayram Candan Sanat Atölyesi” adı verildi.

Ondan söz edecektim çünkü Galeri Apel’de muhteşem bir anı sergisi var. “Bu İşyerinde Bayram Var” adlı sergi... Ancak iki gün önce Paris’teki saldırı üzerine içinden Bayram geçen hiçbir yazı yazmak istemiyorum. Ne dünyanın ne ülkemin ne de benim bayramlık bir durumumuz var... (Sergi 14 Ocak’a dek sürüyor)

 

Terörle İslam bağdaşmaz söylemi

Bugün hepimiz, hangi ırk, din, millet, etnik gruptan olursak olalım Paris’teki vahşi saldırıyı lanetlemek zorundayız.

“Ama” demeden... Hiçbir “bahane” ya da “gerekçeye” sığınmadan lanetlenmelidir. Yığınlar halinde lanetlenmelidir.

Din adına insan öldürmeyi, “Allahü ekber” nidalarıyla kafa kesmeyi, “dini hislerim rencide oldu”; “inancımla alay edildi” diye katliam, suikast, işkence, vahşet ve şiddet mazur gösterilemez.

Dine saygımız varsa; İslam dinine saygımız varsa, bu katliamı lanetlemeliyiz.

Timsah gözyaşlarıyla değil, gerçek anlamda!

“Sivas Katliamı”nı yapanları koruyanlar, bugün Meclis’te. Sivas Katliamı’nı zamanaşımı nedeniyle cezasız atlatanlara “Hayırlısı olsun” diyen kişi bugün Cumhurbaşkanı... Son ana dek IŞİD’e “terör örgütü” diyemeyenler bu ülkeyi yönetiyor... Fransız televizyonları Türkiye’deki yetkililerin “Ama”lı açıklamalarına duydukları kuşkuyu dile getiriyor; tartışma programlarında Türkiye’den IŞİD’e katkılar ve geçişler sorgulanıyor.

Televizyonda tepeden tırnağa ağır silahlı iki insanın “Allahü ekber” diye bağırıp polisin başına kurşun sıktığını, dergiyi basıp insanları öldürdüğünü, peygamberin intikamını aldıklarını izlerken “Terörle İslamın bağdaşmaz olduğuna” ilişkin sözler; “Avrupa’daki en büyük tehlike İslamofobidir” demek, sizce hangi akla ve mantığa sığar?!

Asıl soru şu: Dini, iktidar, güç ve para sahibi olmaya alet ederseniz, katliamlara alet etmediğinize kimi nasıl inandırabilirsiniz ki?..

 

Hepimiz Charlie’yiz

Bugün “Hepimiz Charlie’yiz”. Çünkü yönetimin en tepesindekinden “sokaktaki adama” varana, hepimiz, “ama” diye başlayan bahaneler, gerekçeler bulmaya başlarsak, dinler, inançlar, “hassasiyetler” bizi yok edecek.

Yok olmamak için “ama”ları bir yana bırakmak gerek.

“Charlie”, Charles de Gaulle’ün kısaltılmışıydı. “Hebdo” ise Fransızca haftalık anlamındaki “hebdomadaire” sözcüğünün... ‘68 Paris ayaklanmasının/direnişinin/ başkaldırısının/ olanaksızı istemenin ürünüydü... Mizah, hiciv, eleştiri ve özgürlük yarışında çığır açandı.

George Wolinski , 70’lerde “Hara-Kiri” ve Charlie Hebdo’nun, 80’lerde “l’Humanité”, “Liberation” ve “Nouvel Observateur”n , 90’larda “Paris Match”ın çizeriydi. Hiçbir partinin, hiçbir dinin, hiçbir milletin değil, sokakların çocuğuydu. 80’inde kurşunlanıncaya kadar da Paris’in serseri ve özgür sokak çocuğu olmayı sürdürdü. “68 olayları olmasaydı ben çizer olmazdım” demeyi hiç eksik etmedi.

Jean Cabut, çizginin, çizgi romanın büyük ustasıydı. Artık hep 76 yaşında kalacak...

Charb diye bilinen Stephane Charbonnier, içlerinde en genciydi. ’67 doğumluydu.

Aynı zamanda derginin yöneticisiydi.

“Diz çökerek yaşamaktansa, ayakta ölmeyi yeğlerim” deyişi, iki gündür herkesin dilinde...

Sevgili okurlar, bugün sizlere bir de yeni yitirdiğimiz karikatür ustamız Erdoğan Bozok’tan söz edecektim. Yerim kalmadı. Işık içinde yatsın. Ailesine, sevdiklerine sabırlar diliyorum. Biliyorum ki, eğer hayatta olsaydı o da bugün sadece ve sadece Paris’te kurşunlanan, katledilen meslektaşlarını çiziyor olurdu. “Dünya nereye” diye sorardı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları