Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Nâzım... Çağrı... Çocuklar... Barış...Uyum

03 Haziran 2018 Pazar

“Tanrı ellerimizdir,
Tanrı yüreğimiz, aklımız,
her yerde var olan Tanrı,
toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve plastikte
ve bestecisi sayılarda ve satırlarda ulu uyumların.
İnsanlar sizi çağırıyorum:
kitaplar, ağaçlar ve balıklar için,
buğday tanesi, pirinç tanesi ve güneşli sokaklar için,
üzüm karası, saman sarısı saçlar ve çocuklar için.
Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler,
günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların,
çocukların avuçlarında yeşerecekler.”

Yukarıdaki “Çağrı”nın sahibi Nâzım Hikmet, sonsuzluğa göçeli bugün 55 yıl oldu. Onu hapse tıkanlar, cezalandırdıklarını, vatandaşlıktan attıklarını sananlar, onu vatan hasretiyle kahredenler, onu esir aldıklarına inananlar, susturdukları zaafına kapılanlar... Hepsi çoktan yok olup gitti. Nâzım Hikmet ise gürül gürül sesiyle, güzelim Türkçemle nice kuşakları beslemeyi sürdürüyor...

Çocuklarımızın avuçlarında barış
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı, PEN Türkiye ve UPSD Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, bir araya geldik ve ortak bir tasarıya imza attık.
Nâzım Hikmet’in “Çalıyorum kapınızı, / Teyze, amca bir imza ver./ Çocuklar öldürülmesin / şeker de yiyebilsinler” dizeleriyle biten Nâzım Hikmet’in “Kız Çocuğu” şiiri zaten belli başlı dillere çevrilmişti. Ama bir adım daha atıp çevrilmemiş dillere de çevirttik. (Japonca, Çince, Ermenice, İbranice, Kürtçe, Arapça, Farsça, Rusça, Esperanto, Katalan, vb dillerine de) Ve şiiri okuyan 7 -14 yaş arası çocukların şiiri resimlemelerini istedik.
“Çocukların Barışı” adlı projemiz büyük ilgi gördü ve yurtiçinden, yurtdışından resimler gelmeye başladı. Cıvıl cıvıl heyecan verici resimler! Bu bir yarışma değil ama gelen resimler arasından, her ülkeden 10 resim seçilecek ve bunlar Nâzım Hikmet’in doğum gününün yıldönümü olan 15 Ocak 2019 tarihinden başlayarak “Dünya Çocuklarından Barış” başlığıyla Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nda sergilenecek. Ayrıca bir bölümü vakfın 2019 takviminde de kullanılacak. (Daha çok bilgi vakıftan alınabilir)

Kindarlıktan çok uzak
Gelen resimlere baktıkça, içimdeki umut büyüyor. İnanın hiçbiri kindar değil. Hepsi sevgiden, dayanışmadan ve çok reklilikten yana. Demek ki eğitim sistemleriyle ne denli oynansa, 15 yılda 15 kez kuralları değiştirip, eğitimi yap boz tahtasına dönüştürseniz bile, boşuna... Kindar kuşaklar yetişmiyor.
Tam tersine şairin dediği gibi “çocukların avuçlarında bekleyen tohumlar, yine onların avuçlarında yeşerecekler.” Ve bu tohumlar, biz ne ekersek onu yeşertecek. Ulu uyumlara yol açacak tohumların çoğalması dileğiyle...

Didonato’dan muhteşem uyum
Joyce Didonato, kuşağının en müthiş, en şaşırtıcı, en çarpıcı ve en olağan dışı şancılarından biri.
Önceki akşam İstanbul Festivali’nde Aya İrini’deki konserinde sadece bir mezzo soprano olarak o muhteşem sesiyle değil, yaratıcılığıyla, düş gücüyle, sonsuz gizemiyle, eşi benzeri olmayan dramatik gücüyle ve konserin sonunda yaptığı konuşmayla (bir şancı için oldukça uzun bir konuşmaydı) salonu hınca hınç dolduran dinleyiciyi büyüledi. Ayakta alkışlar bitmek bilmedi.
Dönem çalgılarından oluşan “Il Pomo D’oro” topluluğu; bir erkek dansçı, duvarları yalayan ışık oyunları, Handel ve Purcell ağırlıklı bestelerden bir kolajla ilk bölümde “Savaşı”, ikinci bölümde “Barışı” söyledi sanatçı. Yarattığı büyü karşısında soluk almayı unuttuk. 6. yüzyıldan kalma yapının her taşını bizim için yeniden hayata döndürdü.
Konuşmasında, dünyadaki uyum arayışını anlattı. Konser öncesi bir mini konser veren “Barış İçin Müzik Vakfı” korosunun gençlerini selamladı, Aya İrini’nin birikimdeki uyumu ve ahengi vurgularken; yaşadığımız kaosun içinde bile barışı, yani uyumu arayan gelmiş geçmiş tüm çabaları yüceltti... Barış ve ahenk umudumuzu bileyerek bizi sarhoş etti. Tanrı o sesteydi, o sesti önceki akşam.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları