AKP’nin kendisi kadına şiddeti artıran bir neden!

24 Kasım 2023 Cuma

Sabah saatlerinde sosyal medya hesaplarından onun adına paylaşımlar yapılmıştı.

“En başta inancımızın, medeniyetimizin, değerlerimizin karşısında durduğu bu sorunun tamamen ortadan kalkmasına vesile olmasını diliyorum” şeklindeki mesajı duyurulmuştu. 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde laik hukuktan doğan haklara yine inanç açısından yaklaşmıştı.

Aynı gün düzenlenen bir toplantıda seçilmiş bir kitleye seslenirken kadının öneminden söz edince alkışlanmıştı. Günlük görevini tamamlamıştı, her şey plana uygundu.

‘SÜRTÜK’, ‘EKSİK, YARIM’ VE ‘EŞİT OLMAYAN’ KADINLAR!

Ne var ki daha sonra bir gün partisinin grup toplantısında konuşurken Gezi Parkı protestolarına katılan kadınlara “sürtük” deyiverdi!

Tepkileri duymazdan geldi; kadınlarla ilgili bir etkinlikte, “Ülkemizde tek bir kadının bile sırf cinsiyeti yüzünden şiddete uğramasını, hele hele hayatını kaybetmesini kabul edemeyiz” şeklinde konuştu.

Oysa 8 Mart ve 25 Kasım’daki yürüyüşlere katılmak isteyen kadınlar şiddet uygulanarak gözaltına alınıyordu...

Sonra bir gün aklına esti, “kadınla erkeğin eşit olamayacağını, çünkü fıtrata uygun olmadığını” savundu.

Hızını alamayıp daha ileri gitti ve “Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın iş dünyasında istediği kadar başarılı olsun özgünlüğünü kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır, eksiktir, yarımdır” dedi. 

Çünkü böyle bir kadın, ona göre ideal olan “kutsal aile” modeline uygun değildi. 

ŞİDDETİ ARTIRAN GERİCİLİĞİ BESLEYENLER 

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan adına yarın da yine sosyal medya hesaplarından kadına şiddeti kınayan birtakım cümleler paylaşılacak.

Hatta güne uygun olarak bir etkinliğe de katılabilir ama sonra yine özüne dönecek...

“Sürtük” diyerek, doğum makinesi gibi görerek, doğurmayanları “eksik, yarım” diye niteleyerek, erkeklerle eşit olmadıklarını iddia ederek, kullandığı dille şiddeti beslediği için, kendine saygısı olan kadınlar ona hiçbir zaman inanmayacak.

Ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddete uğradıkları için haklarını aramak amacıyla yürümek isteyen kadınlar, onun iktidarında “güvenlik adına” şiddet uygulanarak yerlerde sürüklendiklerini hiç unutmayacak. 

AKP döneminde kadına yönelik şiddet 14 kat artarken onun cinayetlere “münferit” dediğini de unutmayacak.

Ne kadınlara yönelik hakaretleri...

Ne kadınları aşağılayan tarikat şeyhleri ile muhabbeti...

Ne Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR gibi laik Cumhuriyet ve kadın düşmanlarını TBMM’ye doldurduğu...

Ne laikliği tasfiye ederken hemen her alanda kadın düşmanı uygulamaların önünü açtığı...

Ne de şiddete karşı en etkili mücadele araçlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi’nden, tarikatların baskısıyla, Türkiye’yi geri çektiği unutulacak. 

21 yıllık AKP iktidarı, tarihte emekçilerin hakları açısından olduğu gibi kadın hakları açısından da piyasacılıkla el ele veren gericiliğin şahlandığı bir utanç dönemi olarak anılacak.

Ve gerçek sürekli haykırılacak: AKP’nin kendisi, Türkiye’de kadına yönelik şiddeti artıran bir nedendir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları