Satılık İnciller, satılık silahlar

31 Mart 2024 Pazar

ABD’deki başkanlık seçimine doğru yaşananları izlerken, dünyanın neresinde olursa olsun, faşizme eğilimli popülist politikacıların dini siyasette bir araç olarak kullanmaya devam ettiğini görüyoruz.

Yeniden sahneye çıkan Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, Paskalya Bayramı öncesinde “Tanrı ABD’yi Korusun” İncilleri satmak üzere country müzisyeni Lee Greenwood ile işbirliği yaptığını duyurdu.

Bu amaçla yayımlanan videosunda, her Amerikalının evinde bir İncil olması gerektiğini ve kendisinin de çok sayıda İncil’i olduğunu belirtiyor ve şöyle diyor: 

“Din ve Hıristiyanlık bu ülkede eksik olan en büyük şeylerdir. Bunları hızlı bir şekilde geri getirmemiz gerektiğine gerçekten inanıyorum. Bence sahip olduğumuz en büyük sorunlardan biri bu. Ülkemiz bu yüzden çığırından çıkıyor. Ülkemizde dini kaybettik.”

Bu arada İncil satışının, Trump’ın yargılandığı suçlar nedeniyle kısa bir süre içinde 175 milyon dolar ödemek zorunda olduğu bir dönemde gündeme geldiğini de belirtelim.

ELLERİ KANLI SİYASETÇİLER

Trump’ın karşısına bir kez daha Demokratik Parti’nin adayı olarak çıkmaya hazırlanan ABD Başkanı Joe Biden ise para bulmak için umudu eski başkanlar Bill Clinton ile Barack Obama’ya bağladı. New York’ta Biden’a destek için düzenlenen bağış gecesine 5 bin kişi katıldı, 25 milyon dolardan fazla para toplandı.

Ancak bir yandan paralar yağarken diğer yandan da Biden ve eski başkanlar, salonun içinde ve dışında protesto edildi. Medyada paylaşılan görüntülerde, Biden konuşurken bir kadının ayağa kalkıp “Kendinden utanmalısın Biden, Filistin’de soykırım yapıyorsun, ellerin kanlı!” diye bağırmaya başladığı görülüyor. Clinton ile Obama da konuşmaları sık sık kesilerek protesto edildi.

Aynı anda salonun dışında “Biden’ı terk edin” hareketinin düzenlediği gösteride ise İsrail’in Filistinlilere karşı Gazze’de sürdürdüğü soykırıma ABD’nin destek vermesine tepki gösterildi.

George W. Bush, Irak’ı bir yalana dayanarak işgal edip, milyonlarca insanın ölmesine ve evsiz kalmasına yol açarken Bill Clinton ve Nobel Barış Ödüllü Obama’nın da Ortadoğu ve Afganistan’da emperyal emellerini gerçekleştirmek için yürüttükleri planlar doğrultusunda milyarlarca dolarlık silah satması ve ardından da yıktıkları bölgedeki ranta çökmeleri tarihe geçti.

KAPİTALİZM DENEN SOYGUN SİSTEMİNİN DOĞASI

Bunları düşününce Uğur Mumcu’nun “Tarikat Siyaset Ticaret” adlı kitabı geldi yine aklıma. 1987 tarihli “İmambayıldı” başlıklı yazısında aşağıdaki satırlar yer alıyor.

“Her şeyin sahtesi var. Paranın sahtesi var. Tablonun sahtesi var. Altının, gümüşün, elmasın sahteleri var. Var oğlu var.

Peki ya dinin ve ideolojinin sahteleri yok mu? Olmaz olur mu hiç? Var...

Dinin sahtesi siyasete karışmış olandır. Din duygularının ve dince kutsal kavramların, siyaset adına kullanılması ile din din olmaktan çıkar, siyasetin aracı olur.

Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de her ikisine araç edildi mi, artık bu sömürü düzeninin sonu gelmez...

Din ticareti ile meşgul olanlara bakın, hemen hemen hepsi milyarder....

...Oh ne kolay, çek bir besmele gelsin paralar....

Elhamdülillah Müslümanız!

Elhamdülillah milyarderiz!...

Bir kolumuz siyasette, öbür kolumuz ticarette, ayaklarımız da tarikatlarda...

Bir üçgen bu... Ticaret, siyaset ve tarikat üçgeni...”

Bu üçgenin Türkiye’de halkı nasıl cendereye soktuğunu yıllardır yaşayarak görüyoruz. Ancak aynı üçgen farklı ülkelerde farklı dinlerde de var.

Hepsi de gösteriyor ki din siyasette araç haline gelmişse, para siyasetin temel amacı ise oradan sadece faşizm çıkar. Adına kapitalizm denen soygun sisteminin doğası budur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları