Aretha’ya lokma

Aretha’ya lokma

28.08.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hava kurşun gibi ağır, her tarafta bin bir kahır, yüreklerin kulakları sağır, karanlık içinde sürükleniyoruz, bir lokma umuda hasret.
Kulaklarımız acıları duysa, gözlerimiz zulmü fark etse, yüreğimiz baskıya bigâne kalmasa, acıları paylaşmayı öğrensek, hep birlikte sevinçlerimizi de paylaşacağımız günlerin umudu düşecek içimize.
Ama olmuyor, acılarımızın ortak olmasına karşın kulaklar kardeşlerin acılarına sağır, gözler kardeşlerin sefaletine kör.
Böyle bir ortamda, karanlık bir “bayram”a girerken, İzmir’in Karaburun ilçesinden doğuyor, parlak umut güneşi.
İzmir’in Karaburun ilçesinde fizik tedavi uzmanı Alpaslan Bilen ile öğretim görevlisi Ahmet Uhri, 16 Ağustos günü, 76 yaşında kaybettiğimiz Amerikalı siyah derili şarkıcı Aretha Franklin’in ölümünün yedinci gününde onun ruhuna adayarak lokma döküp dağıtmışlar.
“Think” diyerek başkaldıran, “I say a little prayer” diyerek koca bir özgürlük şarkısını dillendiren, “Respect” diye dikilerek karaderililiğine, kadınlığına saygı isteğini haykıran Afrika kökenli ilahi sesli kadının feryadını, yanı başındaki beyaz kardeşi sağır kalırken, yedi dağ, dokuz deniz öteden, Türk kardeşi duyuyor.


***


Bir süredir, her türlü adalet ve özgürlük isteminin ezildiği, kulakların zulme sağır, gözlerin gadre kör olduğu sanılan ülkeden, özgürlüğe saygı çağrısının duyulduğunun muştusu yükseliyor.
Herkesin tek tornadan çıkmasının istendiği, tek özlem, tek inanç, tek dil, tek din, tek önder, tek baskı makinesinin dayatıldığı Türkiye’de insanlar, dil, din, ırk, renk, inanç ayrılığı gözetmeksizin, yedi dağ ardında yaşayıp, haykırıp, ölmüş olan zenci bir kadının ruhuna Allah için lokma döktürüp, mevlit yerine saygı çağrısını dile getiren Respect’i okuyarak, cevap veriyorlar. Kimse de bunu yadırgamıyor, insanlar çağrıya canı gönülden katılıyor.
Zulme karşı çığlık, yedi deniz öteden, gür bir haykırış olarak ortak çağrıya dönüşüyor.
Demek ki bütün kulaklar sağır, bütün gözler kör değilmiş...
Demek ki dünyada ırk, dil, din ayrımı yapmadan mevlit ile Respect’in kol kola girdiği, özgürlük türkülerinin seslendirileceği günlere gidebilme umudu hâlâ varmış.
Karaburun’da Aretha Franklin’in ruhu için dökülen ve paylaşılan lokma bu umudun varlığını kanıtladı ve bize gerçek bir bayramı yaşattı.
Bu geçmiş bayramımız, gelecek bayramlarımıza vesile olsun ve hepimize kutlu olsun!


***


ZORUNLU BİR AÇIKLAMA
Geçen gün Cumhuriyet Kitap Eki’ni okurken, baskı ve zulüm dönemlerinin toplumlara verdikleri en büyük zararlardan biri de kavramları karıştırıp, kafaları allak bullak ederek, sahte kahramanlar yaratıp başlara musallat etmeleridir, diye düşündüm.
Uzunca bir süredir tutuklu olarak hapiste bulunan, Taraf gazetesinin kurucusu ve Genel Yayın Müdürü Ahmet Altan’ın “Şatodaki Çiçek” yazısını okurken, Ergenekon ve Balyoz rezaletlerini ve onların zulmettiği, yaşamlarından ettiği insanları ve bu kumpaslarda azmettirici, tetikçi olarak oynadığı rol ile gazetecilik değil, tetikçilik yapan Taraf’ı düşündüm. Ahmet Altan yazısında o günleri ve olayları anımsamıyordu.
Doğaldı, o artık kumpasçıların, zalimlerin safından mazlumların safına silkelenmişti.
Tabii ki bu durum karşısında, “etme bulma dünyası” diyecek değiliz.
Ama Ergenekon ve Balyoz davalarında zulüm görmüş, sağlığını, işini, canını yitirmiş nice mazluma ve yakınlarına duyduğumuz saygı gereği, Taraf’ın ve yöneticilerinin kumpas rezaletindeki korkunç rollerini hiçbir zaman unutmadığımızı da belirtmek zorundayız.
Bu hem bir demokrasi ve hem de bir insanlık görevidir.
 

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023