Elektrik ve İktidar: Diziden Al Haberi!

02 Nisan 2015 Perşembe

Önceki gün tüm ülkeyi karanlığa boğan, hayatı felç eden ve nedeni anlaşılamadığı gibi “siber saldırı” spekülasyonlarına da yol açan genel elektrik kesintisi akla iki sezondur CNBCe’de izlediğimiz “Revolution” dizisini getirdi. 3’üncü sezonu planlansa da sonradan iptal edilmiş, ancak sürdürülmesini isteyen sevenlerinin yoğun bir kampanya da başlattıkları dizinin Türkiye örneğinde “kurgudan gerçeğe” dönüştüğünü yarı şaka-yarı ciddi öne süren çok sayıda mesaj ve tweet sosyal medyada gündem oluşturdu.

Neydi “Revolution”da kurgulanan ve bizim gerçeğimize ne kadar karşılık geliyor, bir bakalım!..

“Revolution” (Devrim) düşündürücü bir kıyamet fantezisi. Ütopyalarını kaybetmiş bir insanlığın “distopik” (gelecekten ümidi kesmiş) hikâyelere alabildiğine ilgi gösterdiği şu zamanda “The Walking Dead”, “Under the Dome” gibi diziler kervanında değerlendirilebilecek bir yapım.

Olay şu: Daha ucuz ve çevre dostu enerji kaynağı bulmaya çalışan bir grup bilim insanı istemeden tam ters yönde elektriği tümden devre dışı bırakacak bir teknik geliştirirler. Kıyamet bundan kopar. Söz konusu tekniği kullanıma sokanlar, yeryüzünü karanlığa boğar. Hayat durur, düzen bozulur, devlet çöker, anarşi ve kaos hâkim olur.

Dizi bir yandan elektriğe ne olduğunu anlama yolunda merak ve heyecan uyandırıcı şekilde, diğer taraftan onu tekrar ele geçirmek isteyen “kötüler”le buna engel olmak isteyen “iyiler” arasındaki mücadelenin soluk kesici gerilimiyle akıp gidiyor.
Bu fantastik akışta iki mesaj ayırt edilebilmekte. Birincisi, dizinin adıyla karşıtlık içinde olduğu da düşünülebilecek bir muhafazakâr motivasyona dayanıyor. “Revolution”, kıyametten selamete çıkışı “aile” ve “devlet”e bağlamakta. İçerisine düşülmüş zifiri felakette aileye tutunma ve ABD’yi diriltme çabası içinde hikâyemizin kahramanları.

Daha derin bir katmanda ise “Revolution”, iktidar üzerine bir sorunsallaştırma girişimi. İngilizce güç ve iktidar demek olan “power” sözcüğünün elektrik karşılığı olarak da kullanılması burada enfes bir anlam buluşması da sağlayarak hedefi tam 12’den vuruyor. Bir gücün (elektrik) kaybının insan dünyasında nasıl muazzam ve kıran kırana bir güç savaşına yol açtığını izliyoruz.

Bu açıdan “iktidar hırsı”, “Revolution”un tematik çekirdeği denilebilir. Hikâyenin en ilginç “kötü” karakteri Tom Neville’i canlandıran aktör Giancarlo Esposito’nun “CNBC-e Dergi” yayın yönetmeni Bade Baysal’la bir söyleşide dizinin içeriğine dair sarf ettiği şu sözler de bunu tartışmaya yer bırakmaksızın ortaya seriyor:
“Biraz güç verilince ne olur? Daha fazlasını istersin. İlk başta sana 10 adam verilir. Sonra o 10 adam bir bölük olur. Derken parlamentoya emirler verirsin, finansal güç edinirsin. Tüm ülke senin olur. Sonra o da yetmez, diğer ülkeleri istersin. Hitler’e bakın!.. Ardından tüm dünyayı istersin...”

Hanidir bu memlekette siyaseten olup bitenler düşünüldüğünde bize ne kadar aşina ifadeler değil mi?.. Önceki günkü elektrik kesintisi ile de bir ilişkisi var mıdır, ne dersiniz?!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları