Anlamakta zorlanmak
Deniz Kavukçuoğlu
Son Köşe Yazıları

Anlamakta zorlanmak

24.06.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yandaş basın, günlerdir Cumhurbaşkanı’yla, Başbakan’la yarışırcasına Suriye sınırlarımızın ötesine ilişkin korku filmi senaryoları üretiyor.
Bu senaryolara göre Kürtlerin yıllardır birlikte kardeşçe yaşadıkları toprakları IŞİD vahşetinden kurtarmaları Türkiye’nin başına gelebilecek en büyük felaketlerden biri!
Utanmadan, sıkılmadan Kürtlerin bir yandan IŞİD ile savaşırken, öbür yandan da Arapları ve Türkmenleri bölgeden kovarak ortak topraklarında “etnik arındırma” uyguladıklarını yazıyorlar.
İki gün öncesine kadar “Kürt baskısından” kaçarak Türkiye’ye sığınan 25 bin Arap ve Türkmenden söz ediyorlardı. Ne var ki IŞİD belası def edilince geriye dönüş başladı, ilk gün iki bin kişi topraklarına kavuştu.
İktidar sözcüleri ise hâlâ aynı teraneyi sürdürüyorlar. En büyük korkuları Suriye Kürtlerinin özgürleşerek, Arap ve Türkmenlerle birlikte kendi kendilerinin efendisi olmaları.

***

Araplara ve Türkmenlere bir itirazları yok, itirazları Kürtlere!
Önceleri Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de olası bir federe devleti Kürtlere layık görmüyorlar, bunu bağımsızlığa giden yol olarak görüyorlar.
Korkularının nedeni, bu gelişmelerin Türkiye Kürtlerinin iştahlarını kabartacağı, Türkiye Kürtlerinde ayrılıkçı düşünceleri filizlendireceği…
Doğrusu toplumun geniş kesimlerinde de kök salmış olan bu korkuyu anlamakta zorlanıyorum.

***

Dünyanın hiçbir yerinde farklı etnisiteden bir toplum kesiminde ayrılıkçı düşünce kendiliğinden gelişmez. İnsanlar çoğunlukçu devletin baskılarına, eşitsizliklere maruz kaldıkça ve bunlar artık taşınamaz bir hal alınca kurtuluşu bağımsızlıkta aramaya başlarlar.
Farklı etnisitedeki toplumsal kesimlerde ayrılıkçı düşüncelerin gelişip gelişmemesi, doğrudan doğruya o ülkelerdeki çoğunlukçu devletlerin söz konusu kesimlerle olan siyasal, ekonomik, kültürel ilişkilerine bağlıdır. Bu gerçek, Büyük Britanya Krallığı-Kuzey İrlanda, İspanya-Bask Ülkesi için de geçerlidir/geçerliydi. O devletler zaman geç olmadan yanlışlarından dönüp ülkelerindeki ayrılıkçı ateşin sönmesini/söndürülmesini başardılar.
Türkiye’deki iktidar ise yadsınamaz bir gerçek olan “Kürt sorunu”nda bir ileri iki geri taktiğiyle Kürtleri de toplumun genelini de oyalıyor.
Ülkenin milliyetçi kesimleriyle arasını sıcak tutmak uğruna bu sorunun çözümüne yönelik belirleyici adımlar atmaktan kaçınıyor.
Bunun ise bu ülkede kimseye bir yararı yok!

***

Bakalım yeni iktidar bu önemli soruna nasıl yaklaşacak?
Göreceğiz.  

Yazarın Son Yazıları

Veda (28.09.2018)

Veda

Devamını Oku
28.09.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Devamını Oku
13.07.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Devamını Oku
11.07.2018
Ağlamak

Ağlamak

Devamını Oku
04.07.2018
Mutlu sona doğru

Mutlu sona doğru

Devamını Oku
22.06.2018
Yorgunluk

Yorgunluk

Devamını Oku
20.06.2018
Tatarböreğini sever misiniz?

Tatarböreğini sever misiniz?

Devamını Oku
15.06.2018
Dertleşme (13.06.2018)

Dertleşme

Devamını Oku
13.06.2018
Elinizi tutan mı vardı?

Elinizi tutan mı vardı?

Devamını Oku
09.05.2018
Abdullah Gül: Nereden nereye?

Abdullah Gül: Nereden nereye?

Devamını Oku
27.04.2018
Baskın

Baskın

Devamını Oku
20.04.2018
İzmir bir başka…

İzmir bir başka…

Devamını Oku
18.04.2018
Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Devamını Oku
11.04.2018
SAPTAMALAR 2

SAPTAMALAR 2

Devamını Oku
06.04.2018
Saptamalar

Saptamalar

Devamını Oku
04.04.2018
Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Devamını Oku
21.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Devamını Oku
16.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Devamını Oku
14.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Devamını Oku
09.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Devamını Oku
07.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Devamını Oku
02.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Devamını Oku
28.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Devamını Oku
23.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Devamını Oku
21.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Devamını Oku
16.02.2018
Hayalet gemiler

Hayalet gemiler

Devamını Oku
09.02.2018
Gecede İstanbul

Gecede İstanbul Deniz Kavukçuoğlu yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
Gerçeklerimiz

Gerçeklerimiz

Devamını Oku
02.02.2018
Ne yazacağını bilememek

Ne yazacağını bilememek

Devamını Oku
31.01.2018
Akıntıya karşı durmak

Akıntıya karşı durmak

Devamını Oku
24.01.2018
Dünden bugüne (19.01.2018)

Dünden bugüne

Devamını Oku
19.01.2018
Şiddet ve eğitim

Şiddet ve eğitim

Devamını Oku
05.01.2018
Bunlara mecbur muyuz?

Bunlara mecbur muyuz?

Devamını Oku
03.01.2018
Hayatın içinden

Hayatın içinden

Devamını Oku
29.12.2017
‘Bir telefonu bile yok!’

‘Bir telefonu bile yok!’

Devamını Oku
22.12.2017
Umut (20.12.2017)

Umut

Devamını Oku
20.12.2017
Diren Gökçeada!

Diren Gökçeada!

Devamını Oku
08.12.2017
Çürüyen çöp, çürüyen insan

Çürüyen çöp, çürüyen insan

Devamını Oku
01.12.2017
Polisiye filmi izler gibi

Polisiye filmi izler gibi

Devamını Oku
29.11.2017
Singapur’dan Türkiye’ye

Singapur’dan Türkiye’ye

Devamını Oku
17.11.2017