Egemen duygu kötümserlik

04 Ocak 2016 Pazartesi

Bu köşede, 23 yıldır “yeni yıl” beklentilerini değerlendirmeye çalışıyorum. Bu kadar kötümser bir havayı hiç anımsamıyorum. Kuzey kutbunda sıcaklık geçenlerde yıllık ortalamaların 35 derece üstüne çıkarak Viyana, İstanbul gibi kentlerin düzeyine ulaştı ama kötümserlik buna değil mali piyasalara, küresel ekonominin geleceğine ilişkin. Bu da bizim kötümser olmamız için bir neden.

Mali piyasalar tatsız
2015 yılı mali piyasalardan reel ekonomiye kötü bir yıl oldu, 2016 yılında bir iyileşme bekleyene henüz rastlamadım.
Küresel çapta, borsalar 2015’te yerel paralar bazında ortalama yüzde 2 getiri sağlayabildiler. Bu oran dolar bazında negatif alana geçiyor. (Financial Times). Borsalardan daha iyi performans göstermesi beklenen “hedge fund” yatırımcıları, 2015’i ortalama yüzde 3 kayıpla kapattılar (Wall Street Journal.) Avrupa piyasaları (Stoxx Euro 600) yılı yüzde 6.5 ile kapattı ama aralık performansı yüzde -5.1 ile 2002’den bu yana en düşük düzeyi gösteriyordu (Market Watch). Kimi analistler 2016’da mali piyasalarda güçlü bir “düzeltme” (sarsıntı) bekliyor.
Mal ve döviz piyasalarında da beklentiler olumsuz. The Economist, gelişmiş ekonomilerin “sıfır faiz oranlı likidite kapanından” çıkamadığını vurgularken, tasarruflardaki aşırı birikime değiniyor; küresel düzeyde kronik düşük enflasyonun, Suudi Arabistan ve Çin’de (böylece Asya çapında) devalüasyonu zorlaması, değerlenen doların ABD ekonomik büyümesi üzerindeki olası etkilerinin risklerini tartışıyor, kapasite fazlası, talep yetersizliği borç yükü sorununa dikkat çekiyordu.

‘Seküler durgunluk’
OECD 2016 yılı dünya ekonomisi büyüme beklentisini yüzde 3.6’dan 3.3’e çekmişti. Gelişmiş ülkelerde ekonomik büyüme, 2010-14 ortalaması olan yüzde 1’den 2016’da yüzde 2 düzeyine çıkabilecek. Buna karşılık gelişmekte olan ekonomilerde aynı dönemde, yüzde 5 ortalamasından yüzde 2.4’e gerileyecek.
Çarşamba günü, IMF Başkanı Lagarde, 2016’da küresel ekonomik büyüme düş kırıklığı yaratacak, orta dönem beklentiler de kötüleşiyor diyordu. Financial Times’dan Gavin Davies’in aktardığına göre, kimse “ekonomik toparlanmada bir hızlanma beklemiyor”, “City Grup 2016 yılında bir küresel resesyon bekliyor”. The Economist yazarları da “seküler durgunluk” kampında.
HSBC’nin Küresel Ticaret Raporu’na göre, dünya ticaret hacmi 2014’te yüzde 3.1’den 2015’te yüzde 1’e geriledi. Dolar bazında gerileme yüzde 13’e yaklaşıyor. Dünya ticaretinde gidişin yönünü, ekonomik büyümenin geleceğini gösteren, Navlun, Konteyner Talebi, Süveyş Kanalı Geçişi indeksleri 2015 yılının ortasından bu yana sürekli düşüyor. Temel malların küresel deniz taşımacılığını izleyen Baltic Dry Index Noel’den önceki cuma günü, 2008 çöküşünü de geçerek 22 yıllık tarihinde ilk kez 500’ün altına indi.
Dünyanın iki büyük ekonomisi ABD ve Çin’de de son yıllardaki mali genişlemeye rağmen, göstergeler olumlu değil. ABD’de imalat sanayiinde stoklar yüksek, talep düşük, yeni siparişlerde belirgin bir gerileme gözleniyor. “Chicago Business Barometer” düşmeye devam ederek aralık ayında 42.9’a (50 resesyon sınırı) geriledi. Bu indeks bu derecede gerilediğinde ABD ekonomisinin resesyondan kurtulmayacağı düşünülüyor (Zero Hedge, 31/12/15). Çin’de de sanayi üretimi 5 aydır gerilemeye devam ediyor. Ekonomik büyümenin, 2015’te son 25 yılın en düşük düzeyine inmesi bekleniyor. Avrupa ekonomilerindeki kronik durgunluğu tartışarak uzatmak istemiyorum.
Kısacası, geride bıraktığımız 6-7 yılın mali genişlemesine karşın dünya ekonomisinde durgunluk devam ediyor, 2016 yılına ilişkin beklentilerde resesyona, bir mali sarsıntı olasılığına doğru eğilen bir kötümserlik egemen. Jeopolitik alanda bir büyük olayın ekonomik hesapları altüst etmesinden korkuluyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları