Şimdi Ne Olacak?

02 Nisan 2014 Çarşamba

Çevremdeki dostlar soruyorlar: “Şimdi ne olacak?” Yanıtım hep aynı; hiçbir şey olmayacak, hayatımız değişmeyecek! Boğazına kadar yolsuzluk batağına batmış, ülkeyi yönetme yetisini yitirmiş iktidar partisi öngördüğümüzün, beklediğimizin tersine yerel seçimlerden yine birinci parti olarak çıktı. MHP ve BDP oylarını artırırken Tunceli-Ovacık’ta belediye başkanlığını kazanan Türkiye Komünist Partisi dışında sosyalist-sol partiler ve CHP umduğunu bulamadılar.
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri, daha sonra da genel seçimler var. Muhalifler olarak geride bıraktığımız yerel seçimlerde yaptığımız hataları, düştüğümüz yanılgıları yinelemeden kollarımızı sıvayarak yeni stratejiler üretip yola koyulacağız.
Görüldü ki propagandamızı neredeyse tümüyle iktidarın yolsuzluklarına kilitlemek, Başbakan’ın her sözüne benzer üslupla karşılık vermek oy getirmiyor.

***

Tüm geri kalmış, toplumun eğitim düzeyi düşük, halkının ezici çoğunluğu kentlileşmemiş ülkelerde yolsuzluklar eğer bireylerin ekonomik durumlarını doğrudan kötüleştirmiyorsa bu doğrultuda yapılan propagandalar insanları etkilemiyor.
Unutmayalım, hangi sosyal sınıftan ve kesimden olursa olsun “tüm” yurttaşlarının gayrimenkul alım satımlarında el değiştiren gayrimenkulün değerini düşük göstererek vergi kaçırdığı, devleti kazıklayarak kendi çapında yolsuzluk yaptığı; esnafının kasa fişi isteyen müşterisine kötü kötü baktığı; evimize çağırdığımız boyacının, tesisatçının, elektrikçinin; arabamızın çarpığını düzelten kaportacının büyük çoğunluğunun kayıt dışı çalıştığı bir ülkede yaşıyoruz.
Böyle bir ülkede üstelik biat kültüründen gelen geniş kitlelerin bağlı oldukları reisleri ağır suçlamalarla karşılaştığında onun çevresinde kenetlenmeleri şaşırtıcı bir durum değil. Benzer durumlara özellikle İslam ülkelerinde baldırı çıplak kitlelerin otokrat, despot liderler çevresinde nasıl kümelendiklerine çok kez tanık olmadık mı?

***

Bu gerçek, doğal ki yolsuzluklardan söz etmeyelim, suskun kalalım anlamına gelmiyor. Yolsuzluklardan, hırsızlıklardan söz ederken bizi dinleyen kitlelere onların yaşam koşullarını iyileştirecek, hayatını kolaylaştıracak, geleceğe umutla bakmasını sağlayacak projeler sunalım. İnsanlara, eleştirdiğimiz, muhalefet ettiğimiz iktidarın onlara sunulmuş/ sunulan projelerden çok daha iyilerini gerçekleştireceğimiz güvenini verelim.
Yılgınlığa kapılmamak, bezginliğe düşmemek gerekiyor.
Gün daha akıllıca davranmak, toparlanmak, daha güçlü olarak yola çıkma günü.
Haydi öyleyse!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları