Uzlaşma kültürü ve kentlilik
Deniz Kavukçuoğlu
Son Köşe Yazıları

Uzlaşma kültürü ve kentlilik

01.03.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye’de 2016 yılı içinde 1948 kişi cinayete kurban gitmiş; bu, her gün beş kişinin bir cinayet sonucu yaşamını yitirdiği anlamına geliyor. Nüfusumuz 79 milyon 814 bin 871. Nüfusu 126 milyon 323 bin 715 olan Japonya’da ise aynı yıl içinde işlenen cinayet sayısı 200.
Bizler, gazetelerde, televizyonlarda her gün cinayet haberleriyle karşılaştığımızdan olağan olmayan ölümleri ne yazık ki kanıksadık. Bu haberleri görüp geçiyor, üzerinde düşünmüyoruz.

***

İnsanlarımız umutsuzdur, öfkelidir. Sürekli yaşanan düş kırıklıkları, düşülen umutsuzluk sarmalı ve buna bağlı olarak kabaran öfke insanları saldırganlaştırmaktadır.
Türkiye, işlenen cinayet sayısı kadar trafik kazası ölümlerinde de Avrupa’da ilk sıradadır. Bu sayılar ülkemizde insan hayatına verilen değerin düşük düzeyinin göstergeleridir.
İnsanların birbirlerine karşı sevgisizlikleri, saygısızlıkları endişe verici boyuttadır.
Ülkemiz genelinde uzlaşma kültürü uygar ülkeler düzeyinde gelişmemiştir. İnsanlarımız, aralarındaki sorunlarda kolayca kaba kuvvete başvurmaktadır. Bir sonraki adım ise cinayettir. Ölümlü trafik kazalarının başlıca nedenlerinden biri de arkadan gelene yol vermemek, sollarken sağdakini sıkıştırmak gibi saygısızlıklardır.

***

Bilim insanları kentlileşmenin uzlaşma kültürünü geliştireceği düşüncesindedir. Ne var ki kentte yaşıyor olmak kentlileşmek için yeterli değildir. Kentlileşmenin önkoşulu kent kültürünü özümsemeye, içselleştirmeye hazır olmak, buna çaba göstermektir.
Oysa kırsaldan gelen göçmenler kentlerin varoşlarına, çeperlerine yerleşerek ya yeni yerleşim yerleri kurmakta ya da kendilerinden önce gelenlerin yaşam biçemlerine ayak uydurmaktadırlar.
Bu bölgelerde yaşam “kapalı devre” sürdürülmekte, kent kültüründen farklı, geri bir kültür oluşmaktadır. Genel olarak “varoş kültürü” denen bu yaşam biçemi kendini yeniden üreten sosyal bir kısırdöngüdür. Bu kısırdöngü kırılmadan bu bölgelerde yaşayan insanların kentlileşmeleri olası değildir.
Dikkatle incelenecek olursa göç alan kentlerde işlenen cinayetlerin de çoğunlukla bu bölgelerde işlendiği görülecektir.

***

Muhafazakâr iktidarlar 1950’lerden bu yana oy kaygısıyla bu geri kültürü ayakta tutmak, kapalı devre geliştirmek için ellerinden geleni artlarına koymamışlardır.
Bunun en somut ve en güçlü örneği AKP iktidarıdır. Bu iktidar, varoş kültürüne ayrıca dinciliği şırıngalayarak söz konusu bölgelerde geniş bir oy potansiyeline sahip olmuştur.
16 Nisan referandumundan çıkacak bir “evet” sonucu, bu geri kültürün kentlerin merkezlerine yayılma sürecinin başlangıcı olacaktır.  

Yazarın Son Yazıları

Veda (28.09.2018)

Veda

Devamını Oku
28.09.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Devamını Oku
13.07.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Devamını Oku
11.07.2018
Ağlamak

Ağlamak

Devamını Oku
04.07.2018
Mutlu sona doğru

Mutlu sona doğru

Devamını Oku
22.06.2018
Yorgunluk

Yorgunluk

Devamını Oku
20.06.2018
Tatarböreğini sever misiniz?

Tatarböreğini sever misiniz?

Devamını Oku
15.06.2018
Dertleşme (13.06.2018)

Dertleşme

Devamını Oku
13.06.2018
Elinizi tutan mı vardı?

Elinizi tutan mı vardı?

Devamını Oku
09.05.2018
Abdullah Gül: Nereden nereye?

Abdullah Gül: Nereden nereye?

Devamını Oku
27.04.2018
Baskın

Baskın

Devamını Oku
20.04.2018
İzmir bir başka…

İzmir bir başka…

Devamını Oku
18.04.2018
Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Devamını Oku
11.04.2018
SAPTAMALAR 2

SAPTAMALAR 2

Devamını Oku
06.04.2018
Saptamalar

Saptamalar

Devamını Oku
04.04.2018
Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Devamını Oku
21.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Devamını Oku
16.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Devamını Oku
14.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Devamını Oku
09.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Devamını Oku
07.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Devamını Oku
02.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Devamını Oku
28.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Devamını Oku
23.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Devamını Oku
21.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Devamını Oku
16.02.2018
Hayalet gemiler

Hayalet gemiler

Devamını Oku
09.02.2018
Gecede İstanbul

Gecede İstanbul Deniz Kavukçuoğlu yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
Gerçeklerimiz

Gerçeklerimiz

Devamını Oku
02.02.2018
Ne yazacağını bilememek

Ne yazacağını bilememek

Devamını Oku
31.01.2018
Akıntıya karşı durmak

Akıntıya karşı durmak

Devamını Oku
24.01.2018
Dünden bugüne (19.01.2018)

Dünden bugüne

Devamını Oku
19.01.2018
Şiddet ve eğitim

Şiddet ve eğitim

Devamını Oku
05.01.2018
Bunlara mecbur muyuz?

Bunlara mecbur muyuz?

Devamını Oku
03.01.2018
Hayatın içinden

Hayatın içinden

Devamını Oku
29.12.2017
‘Bir telefonu bile yok!’

‘Bir telefonu bile yok!’

Devamını Oku
22.12.2017
Umut (20.12.2017)

Umut

Devamını Oku
20.12.2017
Diren Gökçeada!

Diren Gökçeada!

Devamını Oku
08.12.2017
Çürüyen çöp, çürüyen insan

Çürüyen çöp, çürüyen insan

Devamını Oku
01.12.2017
Polisiye filmi izler gibi

Polisiye filmi izler gibi

Devamını Oku
29.11.2017
Singapur’dan Türkiye’ye

Singapur’dan Türkiye’ye

Devamını Oku
17.11.2017