Anlatılanlar öyle açık, öyle saydam, öyle anlaşılabilirdi ki... iknaoldum. Ben deaynen Başbakan gibi olan bitenlerin birtakım vatan hainlerinin şantaj, montaj, sabotaj girişimlerinden başka bir şey olmadığına inanıyorum.
Sayın eski bakanlardan ilki gazetenin birinde bir saat reklamı görmüş, çok beğenmiş, "Ah, bundan benim de olsun" demiş. Tam isviçre'deki firmaya telefon edip saati ısmarlayacakken tesadüfen o anda yanında bulunan kankası Rıza, "Boş ver telefonu, bizim orada büromuz var, onlar alıp gönderirler, parasını bana verirsin" demiş. Bakan da "Tamam" deyince saat gelmiş. Faturası isviçre'deki alıcının adına düzenlenmiş, garanti belgesi de Bakan'ın. Bunda anlaşılamayacak ne var? Param var, aldırdım, kime ne mantığı yani...
Öbür eski Bakan da kendine özgü zarif üslubuyla anlattı, biz de CHP milletvekili Sayın Melda Okur'un TBMM Genel Kurul salonundan yaptığı MO TV yayınından izledik. "Bakara makara" diye dini kesinlikle tiye almamış. Montajmış. Aynı vatan hainlerinin kendisi gibi bir dini bütüne karşı yapılan "itibarsızlaştırma" girişimiymiş.
Üçüncü eski Bakan'ın söyledikleri de hiçbir soruya yer bırakmayacak biçimde anlaşılabilir açıklıktaydı: "Bu soruşturma adli nitelik taşımaktan öte, önceden kurgulanan bir senaryonun sahneye konulmasından ibarettir, amacı da şahsım ve hükümetimiz hakkında olumsuz bir algıyaratmaktır." Kısacası bir senaryo, melun bir komplo sonucu kürsüdeydi eski Bakan.
Dördüncü eski Bakan hakkındaki adli soruşturma dosyası kapanmıştı zaten. Ayrıca onun neyaptıysa Başbakan'ın "bilgisi dahilinde" yaptığını daha önce kendi ağzından öğrenmiştik. Dolayısıyla o haklı olarak kürsüye çıkıp kendini savunma gereği duymadı.
***
Peki, ya o para dolu elbise torbaları, banknot sayma makineleri, kasalar... Onlar anlaşılan üzerinde durulmaya değmez teferruat! Vatan haini şantaj, montaj ve sabotajcıların sahneye koydukları çirkin senaryonun görüntüleri...
Ama TBMM'nin 459 saygın milletvekili yine de dört eski bakan hakkında inceleme yapacak bir soruşturma komisyonunun kurulması yönünde olumlu oy kullandı. Komisyon o teferruatı da ele alacak.
Şimdi yarından tezi yok TBMM'deki siyasal partilerden AKP 27, CHP 12, MHP 3, BDP/ HDP de 3 milletvekilini komisyona üye adayı gösterecek ve bunlardan kura ile üçte biri seçilerek 15 kişiden oluşan komisyon kurulacak. Ne var ki seçilme koşulu olarak bunların soruşturmaya neden olan konulara ilişkin olarak o dört eski bakan hakkında daha önce olumlu ya da olumsuz hiçbir açıklamada bulunmamış olmaları gerekiyor. Bu kurala göre kura torbasına adları atılacak milletvekilleri herhalde dışarıdan ithal edilecekler. Çünkü tüm partilerin kafaları en fazla çalışan, ağızları da en çok laf yapan milletvekiüerj o uğursuz konuda düşüncelerini açıklamış bulunuyorlar.
Pısırıklığın prim yapacağı komik bir durum yani...
***
Eeee, sonra? Sonrasında komisyon çalışmaya başlayacak ve çalışmalar uzatmayla birlikte en fazla dört ay sürecek. Eveleme geveleme, devekuşu kovalamanın nihayetinde dört eski bakanın dördü de komisyon tarafından çok büyük olasılıkla aklanacak!
Bu büyük olasılığın iki somut nedeni var. ilki komisyondaki güç dengesi: Kararlar 9 AKP'Iİ ve 6 muhalif üyenin oylarıyla alınacak. Dolayısıyla muhalif üyelerin hiçbir şansları yok! ikincisi ise Başbakan'ın daha 17 Aralık 2013 günü akşamı tüm olan biteni "kumpas" olarak nitelemiş, bugüne kadar da bundan çark etmemiş olması. Ben AKP milletvekillerinden hiçbirinin Başbakan'ın "kumpas" dediğine, partiden ihracını göze almadan "Hayır, değil!" diyerek eski bakanları suçlayacak bir karara imzasını atabileceğine inanmıyorum.
Bilmiyorum, bunun tersine inanan var mı?
Ne dersiniz?
