Büyük lokma büyük söz (2)

17 Mart 2017 Cuma

Bir süredir birçok Avrupa ülkesi ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi milliyetçilikten kaynaklanan akımlarla baş etmeye çalışıyor. Bu ülkelerden biri de Hollanda. İki gün önce yapılan, Hollanda Temsilciler Meclisi’nin 150 üyesini belirleyen seçimlerde ırkçı bir politikacı olan Geert Wilders başa güreşmekteydi fakat umduğunu bulamadı Yabancı düşmanı, ırkçı Wilders’e karşı mücadele veren sağ liberal Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi lideri Başbakan Mark Rutte seçimlerden kazançlı çıktı, yeniden birinci parti oldu.
Bu başarıda hiç kuşkusuz Türkiye ile patlak veren krizin de payı vardır. Rutte’nin tırmandırdığı kriz sandığa ona oy olarak yansıdı.

***

Bu arada Türkiye, Hollanda’ya karşı uygulayacağı yaptırımları açıkladı. Başbakan Rutte’nin bu yaptırımlara karşı tepkisi ise “Yaptırımlar hiç de kötü değil!” şeklinde oldu.
Gerçekten de diplomatik uçuşları engelleme, Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’nin Türkiye’ye gelmemesini istemek, resmi ziyaretler için Türkiye’ye gelecek üst düzey yetkililerin engellenmeleri, TBMM’deki Hollanda dostluk grubunun lağvedilmesi, Rotterdam-İstanbul kardeş şehir anlaşmasının İstanbul tarafından feshi gibi yaptırımların can acıtıcı bir yanı yoktur.
Türkiye kamuoyunda Hollanda’ya karşı bir hesap kesme beklentisi oluşturulmuş, bu meyanda İstanbullu taksiciler Hollanda Başkonsolosluğu önünde gösteri yapmışlar, bundan böyle araçlarına hiçbir Hollanda vatandaşını almayacaklarını açıklamışlardır.
İzmit’te AKP’li gençler Hollanda’nın simge rengini aldığı portakalları sıkıp suyunu içerek tepkilerini ortaya koymuşlardır.
Bir de Kangal cinsi köpek sahipleri köpekleriyle Hollanda Başkonsolosluğu’nun önünde eylemde bulunmuşlar, bu arada da “Bu köpekler insan yer!” diye bağırarak Rotterdam’daki polis köpeklerine nazire yapmışlardı.
Bu tepkiler bir zamanlar Fransa ve İtalya’ya karşı çeşitli nedenlerle yapılan protestolarda gördüğümüz kravat kesme, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi beyaz eşyayı sokağa atma eylemlerini andırmaktadır.
Sonuçta o zaman da bu zaman da toplumun hükümetlerden beklentileri boşa çıkmıştır.

***

Hollanda ile Türkiye arasında 400 yıllık bir hukuk vardır.
Türkiye her yıl yaklaşık olarak bir milyon Hollandalı turist ağırlamaktadır. Bu gelirden vazgeçmek kolay değildir.
Türkiye’de 2 bin 700 Hollanda şirketi faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin ülkemize yaptıkları yatırımların hacmi 22 milyar dolardır.
İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi ise 7 milyar dolardır. Her iki ülke arasında ithalat ve ihracat 3.5 milyarlık düzeyiyle dengelidir.
Hollanda, NATO’da müttefikimizdir. İncirlik Hava Üssü’nde Hollanda uçakları konuşlanmıştır.
Böyle bir ülkeye nasıl can acıtıcı bir yaptırım uygulayabilirsiniz?
Hollandalı turistin ülkemize gelişini mi engelleyeceksiniz?
İki ülke arasındaki dış ticareti mi kısıtlayacaksınız?
Yoksa ülkemizde faaliyet gösteren Hollandalı şirketlere “gidin” mi diyeceksiniz?
Bunları yapamayacaksanız büyük konuşmayacaksınız!
Adama “Büyük lokma ye büyük söyleme” derler.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları