Hipokrat Andı ve Müderris Haydar Efendi

28 Haziran 2014 Cumartesi

Hipokrat Andı’nın adını MÖ 460’ta Kos (İstanköy) adasında doğup MÖ 370’te Larissa’da ölen ve “tıbbın babası” olarak anılan İyonyalı hekim Hippokrates’ten aldığı kabul edilir. Hipokrat’ın babası da hekimdi. O yıllarda antik İyonya’da hekimlik felsefe ile sıkı bağları olan bir meslekti. Çağdaşı Eflatun (Platon) “Protagoras” adlı yapıtında tıbbın ilk kuralı “Primum non nocere” (Önce zarar verme!) ilkesini benimseyip geliştiren Hipokrat’ın “insan vücudunu bir bütün olarak ele alan” bir sanatçı/şair olduğunu anlatır.

***

Hipokrat andını ya kendisi ya da bir öğrencisi kaleme almıştır. Dönemin çok tanrılı dinli kültürel/inançsal koşullarında tüm tanrı ve tanrıçalar üzerine ant içiliyordu. Andın başlangıcı şöyleydi: “Hekim Apollon, Asklepius, Higiya, Panacea üzerine ve bütün tanrı ve tanrıçaların huzurunda yemin ederim ki, yeteneğim ve gücüm elverdiğince bu andı ve sözleri tutacağım…”
Bu ant zaman içinde birçok kez değişikliğe uğramıştır. Tek tanrılı dinlerin yaygınlaşmasıyla birlikte “kutsal inançlar”, daha sonra da “namus ve şeref” üzerine içilir olmuştur.

***

Ülkemizdeki tıp fakültelerini bitiren öğrencilerin mezuniyet törenlerinde içtikleri Hipokrat andının metni şöyledir:
“Tıp fakültesinden aldığım bu diplomanın bana kazandırdığı hak ve yetkileri kötüye kullanmayacağıma, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime ve bilgilerimi insanlık aleyhinde kullanmayacağıma, mesleğim dolayısıyla öğrendiğim sırları saklayacağıma, hocalarıma ve meslektaşlarıma saygı göstereceğime din, milliyet, cinsiyet, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlük ve onurla yapacağıma, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.”
Bu yemini etmek etik bir gelenektir. Tıp fakültelerimizde uzun yıllardır bu gelenek ant metni “harfiyen” korunarak sürdürülmektedir. “Sürdürülmekteydi” demek belki daha doğru olacak. Çünkü Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Şahinoğlu kendi başına aldığı bir kararla son mezuniyet töreninde içilen ant metninden “din, milliyet, ırk, siyasi eğilim ya da toplumsal sınıf ayrımlarının görevimle hastam arasına girmesine izin vermeyeceğime” cümlesini çıkarmış, metinde yer almayan, “Allah’ın huzurunda yemin ederim” ibaresini kullanmış.

***

Genel kabul görmüş, binlerce kez tekrarlanmış bir yemin metni böyle gelişigüzel değiştirilebilir mi? Ya da her kafası esen metin üzerinde dilediği değişikliği yapabilir mi?
Bildiğim kadarıyla bunun yasalarda ceza olarak bir karşılığı yok, bir etik/ahlaksal sorun yalnızca.
Büyük olasılıkla Müderris Haydar Efendi zamanın ruhuna uygun bir girişimde bulunmuş denip geçilecek. “Ne var bunda?” denilecek. Örneğin o fakülteden mezun olan her türlü ayırımcılığa karşı olan veya inançsız olan genç insanların duygularıyla kimse uzun boylu ilgilenmeyecek. Bir iki protesto, o kadar!
Bazı durumlar var ki insan ne diyeceğini bilemiyor. Bu da öyle bir durum işte!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları