Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)
Deniz Kavukçuoğlu
Son Köşe Yazıları

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

21.02.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sokağımızdaki apartmanlardan birinin kapıcısı Fitnat Hanım’ın kızı Gülizar’ın siyah bir bebek dünyaya getirmesi mahallede olay olmuştu. Kızcağız, Bilal adını koyduğu çocuğunun yüzünü tek bir kere gördüğü babasının Türkiye’ye bir daha gelip gelmeyeceğini bilemiyordu. Komşular, bunun önemli olmadığını, başına bir “talih kuşu” konduğunu, adamın bir gün çıkıp geleceğini söylüyorlardı.
Amerikalıların iyi insanlar olduğunu gösteren pek çok kanıt vardı. 23 Kasım 1949 günü İstanbul gazeteleri, okurlarına, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye Amerika’dan bir hindi geldiğini müjdeliyordu. Bir hindi sergisinde birincilik kazanan 16.5 kiloluk hayvan,
Amerikalıların Şükran Günü’nde İsmet İnönü’ye hediye edilmiş, “Unity” (Birlik) adını taşıyan hindi önce Yeşilköy Havalimanı’na indirilmiş, sonra özel uçakla Ankara’ya gönderilmiş, sonra da özel otoyla Çankaya’ya çıkarılmıştı.
Amerikalılar, böyle özel günlerinde bile uzaktaki dostlarını hatırlayacak kadar sadık insanlardı. Bilal’in babası siyah adam da bir gün mutlaka dönecekti.

***

1950 yılının ilk aylarında ‘komünist şair’ Nâzım Hikmet hâlâ hapisteydi. 12 yıldır yatıyordu. 25 Mart günü jandarmalar Niğde’nin Aksaray ilçesinin Çardak köyünde öğretmenlik yapan Mahmut Makal adında bir genci tutukladılar. Yazdığı “Bizim Köy” adlı kitapta komünizm propagandası yaptığı söyleniyordu. Dört gün sonra, Nâzım Hikmet Bursa Cezaevi’nde açlık grevine başlamış, sağlığının bozulması üzerine 8 Nisan’da gizlice İstanbul’a getirilerek Cerrahpaşa Hastanesi’ne yatırılmıştı.
Komünistlik çok kötü bir şeydi.
17 Mayıs 1950 günü yapılan genel seçimleri Demokrat Parti kazandı ve Adnan Menderes başbakan oldu. Ayın 22’sinde ilk DP Hükümeti açıklandı. Ertesi gün gazetelerde yer alan, Amerikan şirketlerinin Türkiye’ye sermaye yatırımında bulunması haberi herkesi sevindirmişti. ABD’nin en büyük bankalarından biri olan Chase National Bank’in yönetim kurulu başkanı Mr. Aldrich, Türkiye’deki incelemelerini tamamlamış, Türkiye’nin yabancı sermaye için “elverişli bir ülke” olduğu sonucuna varmıştı. Sevinmekte haklıydık. Çünkü Amerika demek zenginlik demekti. Hepimiz zengin olacaktık. Filmlerdeki gibi büyük arabalara binecek, daha büyük evlerde oturacaktık.

***

Sinemalarda Amerikan filmlerine rağbet artmıştı, yerli filmler eskisi gibi seyirci çekmiyordu. Esther Williams, Rita Hayworth, Cary Grant, James Stewart, Henry Fonda, John Fontaine, Lauren Bacall, Barbara Stanwyck, Edward G. Robinson, Lana Turner, Bette Davis, William Holden, Vivien Leigh, Marlon Brando, Gary Cooper, Grace Kelly, James Mason, Humphrey Bogart ve daha birçok oyuncu hayal dünyamızda yerlerini almışlardı. Bir de Gene Autry, Randolph Scott, gerçek hayatında daha sonra ABD Başkanı olacak Ronald Reagan, John Wayne gibi kahraman kovboylar vardı. Bunlar koşullar ne olursa olsun Kızılderilileri yenmeyi başarırlardı. Öylesine etkililerdi ki örneğin aynı zamanda şarkıcı olan Gene Autry’nin söylediği “Oh! Susanna, now don’t you cry for me,” (Ah! Susanna, şimdi benim için ağlama,) şarkısı “Amerikan kovboyları aslan Cinotri” sözleriyle dilimize uyarlanıp söylenir olmuştu.
O zamanlar radyoda ağırlıklı olan çalınan İspanyolca, İtalyanca, Fransızca hafif müzik şarkılarının yerini Amerikan müziği alıyordu. Artık Xavier Cugat, Perez Prado, Los Panchos, Nilla Pizi, Claudio Villa, Luciano Taioli, Carla Boni, Maurice Chevalier, Charles Trenet, Edith Piaf, George Brassens “out”, Bing Crosby, Frank Sinatra, Perry Como “in” olmuştu.
Kısacası Amerikanlaşma süreci hayatımızın her alanında hızla ilerliyordu.  

Yazarın Son Yazıları

Veda (28.09.2018)

Veda

Devamını Oku
28.09.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Devamını Oku
13.07.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Devamını Oku
11.07.2018
Ağlamak

Ağlamak

Devamını Oku
04.07.2018
Mutlu sona doğru

Mutlu sona doğru

Devamını Oku
22.06.2018
Yorgunluk

Yorgunluk

Devamını Oku
20.06.2018
Tatarböreğini sever misiniz?

Tatarböreğini sever misiniz?

Devamını Oku
15.06.2018
Dertleşme (13.06.2018)

Dertleşme

Devamını Oku
13.06.2018
Elinizi tutan mı vardı?

Elinizi tutan mı vardı?

Devamını Oku
09.05.2018
Abdullah Gül: Nereden nereye?

Abdullah Gül: Nereden nereye?

Devamını Oku
27.04.2018
Baskın

Baskın

Devamını Oku
20.04.2018
İzmir bir başka…

İzmir bir başka…

Devamını Oku
18.04.2018
Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Devamını Oku
11.04.2018
SAPTAMALAR 2

SAPTAMALAR 2

Devamını Oku
06.04.2018
Saptamalar

Saptamalar

Devamını Oku
04.04.2018
Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Devamını Oku
21.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Devamını Oku
16.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Devamını Oku
14.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Devamını Oku
09.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Devamını Oku
07.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Devamını Oku
02.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Devamını Oku
28.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Devamını Oku
23.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Devamını Oku
21.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Devamını Oku
16.02.2018
Hayalet gemiler

Hayalet gemiler

Devamını Oku
09.02.2018
Gecede İstanbul

Gecede İstanbul Deniz Kavukçuoğlu yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
Gerçeklerimiz

Gerçeklerimiz

Devamını Oku
02.02.2018
Ne yazacağını bilememek

Ne yazacağını bilememek

Devamını Oku
31.01.2018
Akıntıya karşı durmak

Akıntıya karşı durmak

Devamını Oku
24.01.2018
Dünden bugüne (19.01.2018)

Dünden bugüne

Devamını Oku
19.01.2018
Şiddet ve eğitim

Şiddet ve eğitim

Devamını Oku
05.01.2018
Bunlara mecbur muyuz?

Bunlara mecbur muyuz?

Devamını Oku
03.01.2018
Hayatın içinden

Hayatın içinden

Devamını Oku
29.12.2017
‘Bir telefonu bile yok!’

‘Bir telefonu bile yok!’

Devamını Oku
22.12.2017
Umut (20.12.2017)

Umut

Devamını Oku
20.12.2017
Diren Gökçeada!

Diren Gökçeada!

Devamını Oku
08.12.2017
Çürüyen çöp, çürüyen insan

Çürüyen çöp, çürüyen insan

Devamını Oku
01.12.2017
Polisiye filmi izler gibi

Polisiye filmi izler gibi

Devamını Oku
29.11.2017
Singapur’dan Türkiye’ye

Singapur’dan Türkiye’ye

Devamını Oku
17.11.2017