Fırsata çevrilebilirdi

Fırsata çevrilebilirdi

28.04.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Covid-19’un bütün dünya için olduğu kadar Türkiye için de etkilerini nerelere vardıracağı, yapacağı yıkımın neler olacağı, musibetin nerede duracağı bilinmiyor. Yalnızca, bundan böyle hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağı ve bu kez bunun gerçekten böyle olmayacağı görülüyor. Böylesine büyük olayların, toplumların, ulusların yaşamlarını derinden etkilemesi kaçınılmazdır. Gariptir, büyük utkular (zafer), büyük başarılar, büyük fırsatlar, büyük bozgunlar, yenilgiler, acılar, afetler olumsuz olaylar da, ulusların harcını pekiştiren çimento işlevini görürler zaman zaman.

Bunun örnekleri hem dünyada hem de bizde zaman zaman yaşandı ve yaşanmaktadır.

1871 savaşında Fransa, Almanya karşısında beklenmedik, utanç verici bir yenilgiye uğradı ve ağır bir savaş tazminatı ödemek zorunda kaldı. Fransızlar, ulusça el ele vererek, mücevherlerini, altınlarını bağışlayarak bu tazminatı beklenmedik kısa bir sürede ödedi ve bu tazminat dönemi sonrasında “La Belle Epoque” (Güzel Dönem) adını verdikleri en şaşaalı zamanlarını yaşadılar.

1999 büyük Marmara depremi sırasında, genel kanı gençlerin çok apolitik oldukları, toplumsal sorunlara bigâne kalan bencil bir tavrı benimsedikleri yolundaydı. Ama büyük deprem sonrasında gençlerin doğaçlama bir şekilde gerçekleştirdikleri dayanışma bu görüşleri boşa çıkarıp toplumsal yapıyı pekiştiren bir etki doğurdu.

***

Toplumsal olayların muhasebesi yapılırken, toplumsal dayanışmaya etkileri açısından incelenmelidir. Çünkü toplumların esenlikleri ve başarıları büyük ölçüde toplumsal dayanışmanın güçleriyle orantılıdır.

Koronavirüs ya da Covid-19 salgınında da durum böyle olabilecek iken maalesef olamamıştır.

Önce bir noktayı vurgulayalım. Salgın toplumsal dayanışmanın taban yaptığı, toplumun büyük bir uzlaşmaya, ekonomik, sosyal ve politik nedenlerle en fazla ihtiyaç duyduğu bir dönemde patlak vermiştir.

Böyle bir dönemde toplumun ortak musibet karşısında el ele vermesi, bunun için başta iktidar olmak üzere siyasetçilerin, medyanın (toplumsal dayanışma konusunda güçlü olmayan sosyal medyayı genellikle bunların arasında saymıyorum) harekete geçmeleri gerekirdi. 

***

Nitekim geçtiler de, muhalefet belediyeleri ve de partileri, “böyle bir dönemde iktidar-muhalefet ayırımı olmaz, dönem dayanışma dönemidir” diyerek kampanya için kolları sıvadılar, ama iktidar uzanan bu eli tutmak yerine itti, bir de muhalefete kovuşturma açtırdı.

Böyle bir durumda daha büyük bir aymazlık olabilir mi, diye soracak olursanız yanıtım “hayır”dır.

Doğrusu sivil toplumun tavrı da bu konuda toplumsal dayanışmayı güçlendirici yönde olmamıştır. Büyük ölçüde ilan şeklindeki acemilik yüzünden ilk hafta sonu sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan talan görüntüleri ve genelde sosyal mesafeye uymanın savsaklanması, toplumsal dayanışmayı güçlendirici yönde değildi hiç. Ernest Renan bir ulusun ne olduğunu anlattığı 1881 tarihli ünlü konuşmasında, hızla uluslaşan İtalya ve bir türlü uluslaşamayan Osmanlı Türkiyesi örneklerini karşılaştırırken, “İşte bu yüzdendir ki” der, “İtalya’da en büyük yenilgiler bile büyük bir zafere doğru ilerlerken, Türkiye’de en büyük zaferler bile yenilgiye yönelmektedir.”

Son salgında eğer her yönüyle toplumsal dayanışmayı pekiştirici bir tutum benimsenseydi, salgını fırsata çevirerek bir musibetten bile hayra sadır sonuçlar oluşturmak mümkün olabilirdi.

Evet, salgından bile bir fırsat yaratmak mümkündü ama iktidar ile gözü dönmüş yandaşlarının tutumu yüzünden bu iş bir türlü başarılamadı.

Yazık oldu!

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023