Hoş geldin ‘Sayın Muhbir Vatandaş’ (24.03.2020)

Hoş geldin ‘Sayın Muhbir Vatandaş’ (24.03.2020)

24.03.2020 06:30
Güncellenme:
Takip Et:

Hepimiz dehşet verici COV-19 salgınıyla meşgul olduğumuzdan (olayı ne kadar kavradığımızdan da tam emin değilim) birçok haber arada kaynayıp gidiyor. Geçen hafta gazetelerde yayımlanan MİT’e başvuruların rekor düzeyde arttığı haberi de bunlardan biriydi.

Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan yapılan resmi açıklamaya göre geçen yıl örgütün resmi internet sitesini ziyaret edenlerin sayısı 1 milyon 85 bin 11’e ulaşmış. Bunlar arasında örgütte görev almak isteyenler, çeşitli sorularına yanıt bekleyenler olduğu gibi, “yardımcı olmak” isteyenlerin, yani muhbirliğe aday olanların sayısı da geçen yıl 40 bine varmış. Yetkililer bunun bir rekor olduğunu belirtiyorlar.

Toplumumuzda muhbirliğin baş tacı edildiği dönemlerin başında “muhbirler”in Ulu Hakanı Sultan Abdülhamit devri gelir.

Abdülhamit döneminde son derecede yaygınlaşan “muhbirlik”, sonra da karanlık dönemlerde yoğunluğu artarak sürmüştür.

***

Arapça haber kökünden gelen muhbir, haber veren anlamını taşır, sözcük başlangıçta, hakaret içeren aşağılayıcı bir anlam içermezdi.

Nitekim bir zamanlar Osmanlı basınında muhbirler kullanılmıştır. Haber veren kişiler olan muhbirler, okuma yazmaları kuvvetli olmadığından haberi yazamazlardı. Babıâli’nin kıraathanelerinde (mesela Meserret’te) onu kaleme alacak olan muhabire anlatırlardı. Muhbirlik resmen gazeteciliğin bir parçasıydı. Her ceridenin, her muhabirin “muhbir”leri vardı. Saraya çalışan öbür tür devlet muhbirleri ve hafiyeler yüzünden ocakların söndüğü Abdülhamit döneminde, bir sürü uydurmayı da içeren ihbarcılık öylesine nefret edici bir hal almıştı ki artık “muhbir” sözü hakaret sayılır olmuştu. Çok partili dönemin ilk cendere operasyonu niteliği taşıyan 12 Mart yönetimi, her yerde anarşist arayan paranoyasıyla, muhbirlik kurumunu yeniden ihya etmiş, radyo ve televizyonlar aracılığıyla bir de başına “sayın” sözcüğü ekleyerek saygınlaştırdığı “Sayın Muhbir Vatandaşları” göreve davet etmişti. Böylelikle Sayın Muhbir Vatandaş (SMV) virüsü 12 Mart yönetiminin siyasi yaşamımıza hediyesi olarak kalmıştır.

12 Mart’ta, 12 Eylül’de ve daha sonrasında da Sayın Muhbir Vatandaş “SMV” virüsü ocaklar yıkmaya devam etmiştir.

MİT’e yapılan rekor sayıdaki muhbirlik başvurusu haberini, zaten hiçbir zaman tam olarak kapanmamış olan Sayın Muhbir Vatandaş virüsü salgının, geri dönüşü olarak yorumlamak yanlış olmaz.

Daha ne kadar süreceği, ne zaman pik noktasına erişeceği belli olmayan COV19’dan sonra, şimdiki baskı dönemimizin salgını SMV virüsüyle de teşerrüf etmiş bulunuyoruz. Kendilerini, salgın oldukları dönemlerde de çok açık görüldüğü üzere son derecede yıkıcı olan etkilerine uygun bir ciddiyetle karşılamamız gerek.

- Hoş geldin Sayın Muhbir Vatandaş -SMV- virüsü

Geçmiş deneyimlerimizin de gösterdiği SMV salgını dorukta olduğu dönemlerde çok yıkıma neden olmuştur.

***

Geçmiş tecrübeler, SMV virüsüne karşı en etkili tedbirin açıklık ve demokrasi olduğunu ortaya koymuştur.

Yalnız Türkiye’nin geçmişte yaşadıklarının gösterdiği gerçek şudur ki, açıklık ve demokrasi panzehiri ülkemizde kalıcı olamamakta, kısa sürede etkinliğini yitirmektedir.

Bu durumda yeni panzehirler aramak yerine, şeffaflık ve demokrasi panzehirinin, etkisini kalıcı kılacak şekilde sosyal bünyeyi güçlendirecek yan önlemleri de uygulamak en doğru yol olacaktır.

Hadi bakalım COV-19 dan sonra bir de SMV virüsümüz oldu.

Kolay gelsin!

BİLMECE: COV- 19 testi pozitif çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel karantinaya alınmış. Ya diktatörün COV- 19 testi pozitif çıksaydı ne olurdu?

Ne olacak, diktatör dışında bütün ülke karantinaya alınırdı!

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023