Önlem-kural-yasak

Önlem-kural-yasak

17.04.2020 06:30
Güncellenme:
Takip Et:

Koronavirüs salgını ilk yaygınlaşmaya başladığında basın, Sağlık Bakanı Sayın Koca’ya övgü düzmekte doğrusu biraz acele etti. Ne yani, insanlık tarihinin şimdiye dek gördüğü en büyük felaketlerden biri olduğu ileri sürülen bu boyuttaki bir olayda Türkiye’nin performansı, içinde bulunduğu ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi koşullardan tümüyle soyutlanmış bir nitelikte mi olacaktı? Kurallara uymanın enayilik olarak görüldüğü, uzlaşmanın zayıflık belirtisi olarak ayıplandığı, birbirine sevgi ve dayanışma duyguları yerine, ötekileştirme eğilimi ile yaklaşan insanların toplumunun birden demokrasisini, toplumsal dayanışma ve disiplinini, sağlık politikasının içinde bulunduğu koşulları aşarak, koronavirüs ile mücadelede örnek bir tutum sergileyip en başarılı yeri almasını beklemek akıldışı olurdu.

Nitekim zamanla toplumsal yapıdan bağımsız olmayan aksaklıklar görülmeye ve yine toplumsal yapıyı yansıtan çarpıklıklar mücadeleyi olumsuz etkilemeye başladı.

***

Çağdaş toplumlarda yaşadığımıza benzer pandemilerde yeni önlemler alınır, yeni kurallar getirilir ve bunlara uymadaki toplumsal gönüllülük düzeyi de başarının oranını belirler.

Türkiye’de kriz durumlarında önlem denince akla yasak gelir. Bizde bir krizle karşılaşınca, ilk olarak yasak konur.

Bu defa da öyle olmuş, ilk başta, aklın yolu tutularak, vatandaşların birbirleriyle aralarında virüs transferini engelleyecek bir sosyal mesafe konulması ve maske taşıma önleminin sağlanması için sosyal mesefe zorunluluğu getirilmişti. Bu kurallara uyulmada aksaklıklar olduğu zaman zaman görülse bile tedbirler genelde benimsenmişti diyebiliriz.

Sosyal mesafe ile maske konusunda iletişim başarılı olmuştu.

Ama herhangi bir kriz döneminde, yıllar yılı sorgusuz sualsiz iliklerimize işlemiş olan “yasah hemşehrim!” davranışı yine depreşmiş ve hafta sonunda kimden sadır olduğu bilinmeyen bir sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Yürürlüğe girmesi, ilanından iki saat sonrası için kararlaştırılmış, salt “yasaklamış olmak için yasaklamak” olarak çıkarılmış olan, nereden sadır olduğu belirsiz sokağa çıkma yasağı karışıklığa neden olmuş, fırın ve marketler hücuma uğramış, sosyal mesafe uygulamasının kazanımları da bir anda yok olmuştur. Sosyal mesafe, aklın dikte ettiği anlatılması ve anlaşılması kolay olduğu için, toplumsal gönüllü katılım sağlamakta etkili olabilecek, uygulanması başlamış bir kuraldır.

***

Ama kural koymak yerine yasak koymacılığı yeğleyen kafa, kendi getirdiği yasak ile kendi sağladığı yararı yok etmiştir.

Bilmeliyiz ki daha henüz işin başındayız. Aceleye getirilmiş, dayanaksız iyimserlikler yaratmaya yönelik açıklamalar, zaten toplumda yılların birikimi sonunda oluşmuş devlete toplumsal güvensizlik, kolayca egemen olacak fısıtlı gazetesiyle sosyal medyanın her türlü özdenetimden yoksun yapısı, büyük yıkıma yol açacaktır.

Bu konuda Sağlık Bakanı Sayın Koca’nın koronavirüs ölümleriyle ilgili, Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği bilgilerle çelişen konuşması ne yazık ki talihsizlik olmuştur.

Evet, koronavirüs musibeti ile mücadelenin ne yazık ki daha başlarındayız.

Mücadelede yeterli etkinliği sağlamak isteniyorsa eğer, salt yasakçılık etmek için yasak getirmek ve çeşitli değişik kaynaklardan gelebilecek olan haberlerin doğuracağı güvensizliği giderecek şeffaflık konusunda son derece duyarlı davranmak zorunludur.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023