Adnan Dinçer

Bakkal Hasan Efendi (2)

05 Haziran 2022 Pazar

Bir gün semtine tesadüf üzerine mahalle bakkalı olan Karadenizli Hasan Efendi’ye futbol ilgisini de ateşleyip Rıza’yı tanıyıp tanımadığını sordum. Doğasında olan futbol sevgisiyle bana Rıza’dan futbolcu olup olmayacağını sordu. Cevabım olumlu olunca “Bizim Bektaş’ın oğlu” diye devreye girdi. Bana hiç beklemediğim bir teklifte bulundu, antrenman gün ve saatlerini istedi. Tereddüt etmem karşısında, dükkanında görev verip antrenmanlara göndereceğini söyledi. Ama benden de teminat istedi. Kefil oldum. 1979-80’de Beşiktaş’tan ayrıldım. Zira hocamızın görevine son verilmişti, özkaynağın başında olmam aynı zamanda Miliç’e yardımcı çalışmam teklifini ihanet olur diye kabul etmedim. Yeni okulum Yeşilköy ve uzantısı devam eden eğitimin sonucu TFF tarafından A Milli Takım’a uzanan görevi aldım. Ancak ben yine de Serpil Hamdi Tüzün’ü getirmelerini ona yardımcı olmayı teklif ettim. Ne var ki hoca pazarlıkta anlaşamadığını söyledi ve ben bir anda adeta ülke futbolunun başındaki kişi oldum. O anda Cüneyt, Rıza ve Sinan Engin de Yeşilköy’de antrenmana çıktı. Özellikle Rıza ve Sinan’ı Beşiktaş’ı düşünerek kabul etmedim. Hani olacak çocuk esprisi var, tam da Rıza için.

BEŞİKTAŞ EFSANESİ OLDU

Antrenman sonucu geriye gönderdim. Aynı zamanda Genç Milli Takım’ı çalıştırırken Sarıyer’de bir taktik maçım vardı. Piyon olarak kullandığım ekibin içinde Rıza da vardı. Bu çalışmadan sonra futbolcu olmayı kafasına takan biri olarak başarılarıyla hak eden kişi Milli Takım ve Beşiktaş’ın efsanesi olmalıydı! Ve oldu! Hani “Olacak çocuk belli olur” derler ya aynen öyle. Ben onun jübilesinde veda kitabına bir yazı yazdım. O beni hiç mahcup etmedi. Şimdi gelelim son maça ve kupaya. O büyük Beşiktaşlıdır. Onu görmeyeler onun jestlerini de saha ciddiyetiyle görsünler. Hocasıyken bir milli maçta sakat sakat 10 kişiyle rakibi 2-0 yendiğimiz maçın yıldızıydı. Koncunun kan içindeki halini unutmam. Maçta beni ve arkadaşlarını yalnız bırakmamasını hep hatırlarım. Sivasspor’un başında Türkiye Kupası’nı mütevazi kadrosu ve taktiğiyle alması tesadüf değildir. Şımarmadan, hakkı yense de başarılarına sessiz kalınması, sabırlı karakteri ve bizlerin sahiplenmesini gerektiren bir gerçektir. Son paragraf ve hatırlatma. Süleyman Seba ve sadece Rıza Çalımbay ile arkadaşlarının Beşiktaş başarısını unutmazken iyi ki Hasan Efendi vardı diyorum!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Altın gol! 8 Mayıs 2024
Her şeyi unutturan gol 4 Mayıs 2024
Tuhaflık var! 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları