Benden okurlarım ve özellikle gençler sürekli onu yazmamı istiyorlar. Birkaç kez anlattım ama bu kez 20. ölüm yıldönümünde kendisini bir kez daha saygıyla anmayı görev bildim. Gözlerimin önünde saçları kısa ama perçemleri alnını örten dünya yakışıklısı görüntüsü canlandı. Sahaya çıkışı, yürüyüşü ve oyun zekâsının ötesinde müthiş kafa ve sağ, sol şutları voleleri, frikikleri ve kafa vururken adeta havada duruşu aklımdan gitmiyor. Onu Türk futbolunda rakipleri hep iki ve ya üç kişi ile adam markajında tutarlardı taktik olarak. Ama o yine de gollerini atar ve takımını galip getiren en önemli adam, yani sezon sonunda da gol kralı olurdu. Bir defasında oynama şansı yokken son gece ağabeyimiz Üzeyir Koşar’ın ‘kuyruk kapağı’ denilen koyunun deri parçası ile sabaha kadar onu çalıştırarak maça çıkardığına şahidim! O gün Fenerbahçe’yi 5-0 yenen Galatasaray’ın 4 golünü Metin Oktay atmıştı. O bir kraldı sahiden. Yirmi yıl sonraki ligimizde olmayan ve gittikçe endüstriyel futbol yozlaşmasının önde gelen hatalarını işleyen futbol sorumluları ve forma aşkını unutanların sahadaki hallerini bu hafta gördük. Dünya yıldızlarının halini gördükçe ipotek altında olan ligimizin neler kaybedeceğini bir kez daha korkuyla düşündüm. Nerede Guti, hani Quaresma ve Carvalhal mı taşıyacak Beşiktaş’ın yükünü? Beşiktaş’ın oynadığı futbol değildir. G.Saray ise Terim yönetiminde beklentiden uzaktı. Hazırlık karşılaşmalarındaki başarılı görüntünün etkisinde kendilerini erken havaya sokmuşlar! Takım oyunu istemelerine rağmen canlı ve gerçekten başarılı oynayan Abdullah Avcı’nın öğrencileri karşısında çok kötüydüler. F.Bahçe de acemi Orduspor karşısında sadece kazındı, kötü oynamasına karşın. Trabzons ise bozulan takım düzenini bulamadı hâlâ. Kısacası adı geçen 90 dakikaların hiçbirisi Metin Oktay’ın bir volesi veya kafa şutu kadar bende iz bırakmıyorsa futbol, sonuçları da göz önüne alırsak bitmektedir. Çünkü şimdi transfer ayında eşinin dayatmasıyla babasının takımına transfere ‘hayır’ diyerek karısını dahi boşayan Metin Oktay’lar kalmadı. İşte bu örnek dahi onun asaletiyle gerçekleştirdiği forma aşkına bir futbol adamı olarak saygıyla eğilmeme nedendir. Anladınız mı beyler?