Adnan Dinçer

Kulüp televizyonu!

23 Eylül 2020 Çarşamba

Türkiye’de TRT ilk kez, belki de benimle söyleşi yaptı futbol konusunda. Türk futbolunun ulusal anlamda alt yapılandırılmasında Akdeniz Olimpiyatları için amatör takıma Muğla’dan iki genç futbolcu almıştım. Rıdvan ve Sercan iki kanat adamım olarak seçilmişti. İlk kez kurduğum 14 -16 yaş gruplarını da Gölcük yaylasında kamp çalışmaları ile hazırlıyordum. Bu süreçte Cosmos Kulübü’nde oynayan arkadaşım Yasin Özdenak ile TRT bizi İstanbul Stüdyoları’na davet etmişti. Kravatıma bağlı mikrofondan hem sunucu ve hem de Milli Takım Teknik Direktörü olarak futbolun geleceğini tartışmıştık. Örnek aldığım Yasin o zaman Ali Mortaş yönetiminde İstanbulspor altyapısından gelmişti. Pele ve Beckenbauer gibi isimlerle Ahmet Ertegün’ün Amerika’ya futbolu sevdirmek için oynayan yıldızımızdı. Kendi eğitimimizle gençleri önemsediğimi ve örnek olarak Yasin'i özellikle özendirici olarak seçmiştim. Bize bu şansı veren TRT ve o gün programın oluşumunda emeği olan Metin Çakmak kardeşime bir kez daha yıllar geçse de teşekkürü borç bilirim.

Kaliteyi yükseltmek

Benim üstünde durduğum konu, daha sonra açıldığı günden son ana kadar severek görev yaptığım Beşiktaş televizyonu ile öteki kanallardaki programlarım, hep gençler ve futbol eğitimi üzerine olmuştur. Hiç kanal ayrımı yapmadan davet edildiğim yerlerde düşüncelerimi açıkça söyledim.

En son Beşiktaş TV’de Sevde Kobak ile yaptığım programda belirttiğim bir önemli husus vardı. Her kulüp televizyonuna sahip çıkmalı ve ayakta tutmalıydı! Barcelona, Real Madrid ve benzeri büyük kulüpler kendi resmi açıklamalarını ve haberlerini canlı olarak inandırıcı biçimde buradan yapıyorlar. Antrenman, transfer, maç yayınlarını gerektiği kadar sahipleniyorlar. Ülkemizde bu gerçeği, kaliteyi yükseltmek yerine önemsemeyen ve bizzat yetkili ağızdan “Ben dahi izlemiyorum!” diye açıklama yaparak televizyonu dağıtmak, özellikle üç büyüklerin dışına çıkmak yanlış olurdu! Kulüp ve taraftarın kopmasına bundan olabilirdi. Ayrıca doğru haber ve öteki kanallardaki eleştirilere gerçekçi yanıt buradan verilirdi.

Maalesef yaşanılan ekonomik krizin bir suçlusu da HD yayın yapan harika stüdyosu olan ve Vodafone Park’tan yayın yapan BJK TV artık yoktur. Bu meydanı boş bırakınca sonuçlar ne olursa olsun, kimi kanallar yorum adına hakaret yapan, manevi değeri büyük ve temsilcisi olan başkanı da rencide edecek açıklamaya yönelen bazı kişilerin karşısında tüm camia üzülmüştür. Ucuz kahramanlık adına zaman zaman ağzından çıkan sözcüklere dikkat etmeyenlere ekranda görüyoruz. Adap içinde taraftarı ve kulübü sahiplenecek açıklamalar gerektiği ciddiyette yapılacak kanalın yoksa  “G.Saray ve F.Bahçe taraftarına kanallarından hitap ediyorlar” sosyal medyada hiç de hoş olmayan söylem ve senaryolarla daha da küçülürsün!

Gemiyi kıyıya yanaştırmak

Beşiktaş büyük kulüptür ve zamanında “şerefli ikincilikleri!” de yaşamış ama kimse haddini aşmamıştır! Belki yüzümüz eskimiş olabilir ama tarihi başarılarımızın kulüp adına emeklerimizin ürünü olanlar futbolumuzun yüz akı olmuşlardır. İşte eskimeyen yanımız bunu yaşamış ve yaşatmış olmamızdır. Kimse kendini dev aynasında görmesin! Doğru bir tanedir! Biz bir yerlerden bulunduğumuz ortam ne olursa olsun görüşlerimizle bazen ters olsa da kulübe ve Türk futboluna katkıda bulunmaya çalışıyoruz.

Sayın başkan ve yönetim kurulu ile futbolcularımız ne olursa olsun halka mal olmuşlardır. Beşiktaş ve sevgilimiz futbola kimse zarar veremez. Biz gideriz başkaları gelir. Bu süreç devam eder ve birgün sabırla gemi kıyıya yanaşır. Ne demiş Atalarımız? “Kervan yürümeye devam eder, ayağı taşa takılsa da!” Siyah-Beyazlı kamera acil yayına geçerek canlı olarak büyüklüğümüzü bir kez daha gelecek kuşağa aktarmalıdır! Kartal’ın kanadı kırılamaz ve o en yüksek yerden yine pikesini yapar! Yönetim oyuncu almasın. Anlatsın ve kanalımızı kendi taraftarına açsın! Biz sabretmesini biliriz! Ancak artık TV’siz kulüpler olamaz. Özellikle bu günlerde!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024
Bilen yönetsin! 13 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları