Her zaman uyarı ve eleştiri yaparken doğru futbol ve oynayamadığımızı hatırlatırken takım olamadığımızdan bahsederim. Bunu bir gerçek olarak söylesem de yetkililer önemsemezler! Ayrıca “Beraberlik için oynayan takımlarımız asla başarılı olamazlar” derim. Bu eleştiri dün gece için değil Cruyff Arena’da birinci dakikada oyuna konsantrasyon farkı ile başlayan takımımızda bir kez daha yaşadık! Öyle ki sanki yenilmemiz için her şey hazırdı! 38. dakikada 3-0 yenik duruma düşen takımımız ayrıca Çağlar›ın 44’te kırmızı kart görmesi ile şansımızı yok etti. Futbol faciası budur. 

Kötü oyuna bir de tempolu oynayan rakibimiz karşısında tutunma şansımız olamazdı. Bazen havalara giren milyon Avroluk futbolcularımız yurt dışından gelirken, futbolsuz misafir olunca hal böyle oluyor. Hollanda en ufak bir hatada teknik adam değiştirirken biz “güvenimizi sağlar” umudunu hep aynı kadroda aradık.

İşin özü bir kez daha tempo, baskı ve doğru futbol becerisini öne alan rakiplerin karşısına hangi dizilişle çıkarsak çıkalım, her anlamda sahada anlık ve zaman zaman umut veren oyunların yeterli olmadığını görüyoruz. Kimse şu veya bu futbolcu diye eleştirmesin. Biz buyuz. Ekolümüz yok ve sistemde sıkıntı var. Ama hepimiz futbolu seviyor ve biliyoruz.

‘GELİYORUM’ DEDİ

Ayağımıza gelen kısmeti teptik. Ama bunun olacağı daha önceki maçlarda belliydi. Kendimizi gözden geçirmezsek kimse durumu değiştiremez ve bu futbolcular takımlarında daha başarılı olacaklar yine. Korner atamadığımız şut ve gol pozisyonuna dahi girmediğimiz bir maçta rakiplerimiz gençleri yetiştirip, yeniden doğuşlarını kutlarken biz borsadaki veya arsadaki futbol gerçeğimizle rakamlarla uğraşmaya devam edelim!

Sonuç futbolu sevmek yetmiyor, başarı önemli ve bu da ancak doğru futbol oynayan takımlarla sahada gerçekleşiyor! Dün gece 6-1’lik yenilgiyi, kötü ve dağınık görüntümüzle hak ederken, bir çuval umudumuzu da yok ettik!