Gücü, taktiği ve özgüveniyle Genk, Beşiktaş’tan çok üstün ve doğru oynadı. Eksik kadrolu Beşiktaş, ilk yarıda çok dağınıktı. Orta alan ve yetersiz forvetiyle Genk önünde beklenen golü atmak şöyle dursun, Vukovic’i rahatsız eden bir şutları dahi olmadı. 2 golün dışında Karius’un kurtardığı şutları da dikkate alırsak Siyah - Beyazlıların Avrupa’da da kaybettiğini düşünebiliriz. Yine de Vagner Love’la 75’te golü bulan Beşiktaş, oyunu istediği sonuçla bitirme şansını yakalayamadı. Orta alanda Genk’in üstündü; 2 gol atan Samatta’yla sonuca giden Belçika lideri önemli bir iz bıraktı.
Beşiktaş, 2. yarı performansıyla riskleri göze alarak oynadı. Kara Kartal’da forma bekleyen oyuncular yetersiz kalırken; ileri uçta top tutamayan Larin, golü atmasına rağmen Vagner Love ve Lens’le bekleneni veremedi. Her zamanki gibi en yararlı oyuncusu Medel’di. Tolgay’ın sakatlanmasıyla oyuna giren Roco, kanımca bekleneni vermekten uzaktı.
Özetlersek; Beşiktaş’ı tüm gayretine rağmen yetersiz buldum. Genk ise taktik ve strateji uygulamasında Siyah - Beyazlılardan üstün olduğu için istediği golleri kaydetti. Genk’in gollerinde Beşiktaş’ın yetersizliği de ortaya çıktı. Beşiktaş’ın 60. dakikadan sonraki fizik gücündeki eksiklik farkı getirdi.