Yaşamın gerçeği ‘VAR’ veya ‘YOK’ olmaktır. Hepimiz ‘VAR’ olmak için koştururken başarılı; ‘YOK’ olmanın hazin ve dramatik yıkıcılığından kaçmaya çalışırız.
FIFA son Dünya Kupası’nda devreye soktuğu VAR teknolojisiyle, hakeme yardımcı olmak ve hataların önüne geçerek en doğru kararlara ışık tutmak istedi. Bunda da yüzde 90’ı aşan başarı yakaladı. Bu uygulamada bana ters gelen gerçek, bizim futbol dünyamızda tavan yapmaya başladı. Sonuçta teknolojik uyarıyı takip eden görevli hakemlerle düdük çalan hakem başvurusuna karşın son kararı kendisi verdiği için farklı uygulama yapıyorsa daha çok tartışma olacak demektir! Maçın oynandığı mekân ile oradan uzak bir yerde verilecek karar hakkında mutlaka görüş farkı söz konusudur. Bunun sosyolojik boyutu ile kişilerin egoları yok kabul edilemez. Ayrıca eyyam boyutu da oyuna etki yapacaksa belli bir düşünce farkının çatışması derin olacaktır. Bu anlamda gördük ki son Beşiktaş maçı bir zıtlık, hatalar belgesi olarak yansıdı.
Futbol neden sevilir bilir misiniz? Doğasındaki zorluklar, yanlışlar, tartışılan kararlar, rekabetin acımasız yapısı, kural hataları, penaltı, ofsayt, kaleci kurtarışları, direkten dönen toplar, hakem hataları ile her zaman, her yerde güncel olduğu için. Kulüpler Birliği ve Beşiktaş Başkanı sayın Fikret Orman’ın da ifade ettiği gibi Beşiktaş karşılaşmalarında VAR’a karşın bildiğini okuyan, sanki kasıtlı hakem hataları dikkat çekmiştir. Bunları gündeme getirmeyen baskıcı bazı medya yorumları da işin tuzu biberi olmaya devam etmektedir. TFF buna dikkat etmeli. MHK sanırım bu zıtlıkların en rahatsız olması gereken kurumudur. Son karşılaşmada ofsayt devamı VAR izlenmesine karşın kanımca penaltı olarak yanlış karara kurban edilmiştir. Muslera’nın pozisyonu da farklı değerlendirilince futbol dünyamızın tuzu biberi olmaktadır!

***

Fenerbahçe yönetimi Volkan, Dirar, Aatif’ı kadro dışı bırakırken Başkan Ali Koç önemli açıklamalarda bulundu. Oysa mesleğin içinde benim gibi mücadele veren teknik adamlar için pek de sürpriz sayılmaz bu son! Maalesef önemli bir gerçeğe parmak basan başkan, kulüp ve futbol yapılarının ne kadar zayıf temellere dayandığı örneğini sundu. Bu işin dışındaki her kurumsal düşünen ve profesyonel ilişkileri iyi yönetemeyen, duygusal, çıkarcı beklentiler futbolumuzu bitirmiştir. Futbol her şeye her davranışa gebedir daima. Bu aşılma anlamında bir yaklaşımla Ali Koç tarafından dile getirilirken Volkan gibi deneyimli bir kalecinin de kaybedilmesine izin vermeyen, zamana bırakılan ceza bir umut ve dönüşüm olmalıdır. Yapılan açıklamada hiç kimse ile görüşülmediği, yola devam gerçeği vurgulanırken; bu anlamda yayın yapan ve kamuoyu oluşturanların da maskeleri düşmüştür. Ben başkan Ali Koç ve Fikret Orman’ın son açıklamalarına dikkat çekiyorum. Kulüpler sağlam ve hiyerarşik bir yapı ile herkesin işini yaptığı gerçeğe dönüşürse yetkilerini iyi kullananlar tarafından düzeltilip örnek olabilirler. Şampiyon olmak hedef olmasına karşın geçicidir. Önemli olan kalite ve standarttır futbolda. Çağdaş futbol eğitimi, kişilik yapıları ve kurumsal yapı inadı sahaya mutlaka yansıyacaktır. Bu konuda doğru yolda gidenleri skorlara mahkûm ederek yıpratmak, futbol topunu dilimlere ayırmak kadar trajiktir. Futbol, sahada ve dışında örnek olan futbolcu, teknik adamlar, onu sahiplenen yöneticilerle güzeldir!

***

Beşiktaş U21 Futbol Takımı’na yapılan çirkin saldırı önemsenmelidir. Suçlu kişiler de TFF tarafından incelenerek gerekli cezalar verilmeli. Eğitici, döven, söven değil; eğiten, iyi, doğru, güzeli öğreten ve yaptıran kişidir.

Not: Türkiye’nin dördüncü ve ilk ihtisas tenis kulübü olan Zonguldak Tenis, Deniz İhtisas Kulübü’nün 67. yılını kutlarım.