Beşiktaş ilkyarıda uzun zamandan beri özlediğimiz bir baskı ve tempoyla oynadı. Özellikle ilk 20 dakikada Necip, Ernst, Veli ve Fernandes’li orta alan çok başarılıydı. Geri dörtlüde Sivok’un yerine İbrahim Toraman ve forvette de Almeida’nın yanında Edu vardı. Necip’in yarattığı pozisyonla Almeida’nın golle oyuna başlaması avantajdı. İlk yarım saatte Beşiktaş’ın 5 net fırsatı değerlendiremediğini söyleyebiliriz. Fernandes’in hatalı pasında Batalla’yla golü bulan Bursaspor, Edu’nun 3 dakika sonra çaprazdan sol ayakla attığı güzel golü önleyemedi.

İkinci yarıda roller sanki değişti. Temposunu iyi ayarlayamayan Beşiktaş orta alanı uzun maratonda yorgunluğun da getirdiği nedenle oyundan düşmeye başladı. Bursaspor’un daha çok topla buluştuğu bu süreçte her an Siyah-Beyazlıların gol yemesi beklenebilirdi. Necip’in yorulması, Bursaspor orta alanının da Fernandes’in topla oynamasına izin vermemesi Beşiktaş’ın etkili olma şansını azaltırken Edu ve Almeida desteksiz kaldı. Kara Kartal bu sezonki maçlarda farklı 11’ler sahaya sürse de asıl düşündürücü olan taraf 90 dakikayı belli bir tempoda ve ekonomik oynayamamasıdır. Liglerimizin en çok yabancı oyuncusu olan Beşiktaş’ın düşündürücü bir başka yanı da dikkat çekti. 4 yabancıyla sahada mücadele eden Siyah - Beyazlılar belli ki yabancı oyuncularından en az yararlanabilen takım. Sahadaki mücadelenin 2. yarıda Bursa lehine dönmesi işten bile değildi. Özetlersek Beşiktaş ilkyarıdaki fırsatları değerlendiremeyince 2. bölümde iş yine ‘nöbetçi golcü’ Mustafa Pektemek’e kaldı. Siyah-Beyazlılar kötü oynadığı zamanlarda dahi Fernandes’in asistleriyle Mustafa Pektemek’in golcülüğü sayesinde 90 dakikaları kurtarabiliyor. Bu da çok önemli bir şanstır.