Ahmet Güvener

Tesis Sorunu

04 Şubat 2014 Salı

2014 Kış Oyunları Soçi’de 7 Şubat’ta başlıyor. Türkiye, 3 bin sporcunun katılması beklenen bu oyunlara toplam 6 sporcu ile katılıyor. Yazı ile tekrar yazayım: Altı. Oyunlara akredite tek bir Türk spor yazarı olduğunu biliyor musunuz? Bu sefer rakamla yazayım: 1. Türkiye adına katılanların ikisi Alp, ikisi de Nordik disiplinde yarışacak. Bir de çiftlerde buz dansında yarışacağız. Buz dansında Türkiye adına yarışacak kadın yarışmacının Alisa Agafonova olduğunu ve de Alp ve Nordik yarışmacılarımızın yaş ortalamasının 30 olduğunu söylersek ileriye pek ümitle bakamayacağımız çok açık.
Doğal olarak bazılarının, ama Türkiye’de tesis yok dediklerini duyar gibi oluyorum. Doğru Alp ve Nordik disiplinler dışındaki kış sporları için Türkiye’de tesis sayısı son derece az. Universiad 2011 Erzurum Tesisleri olmasa bazı sporların tesisi bile olmayacaktı. Ama Erzurum’daki Türkiye’nin tek kayakla atlama pistinin asansörü bozuk olduğu için, sporcularımızın yurtdışında antrenman yaptıklarını söylersek kendinizi nasıl hissedersiniz? Evet, Universiad için yapılan tesislerin Türk kış sporları için olumlu sonuç vermesi için, bir zaman gerektiğinin farkındayım. Kayaklı koşuda; Kelime Çetinkaya 2002’den beri tüm Kış Oyunlarına katılmış. Kişisel olarak oyunlara katılımın madalya kadar önemli olduğunun bilincindeyim. Ama anlaşılan Türkiye hâlâ çift haneli bir katılımı yakalayamadığı gibi, yeni sporcular da üretemiyor.
Ülkemiz sporunun sorunu tesis değildir. Parayı verirsiniz tesisleri yaparsınız. Ama önemli olan nereye ve ne tip bir tesis yaptığınızdır. O tesisleri kullanacak sporcunuzun olup olmadığıdır. Ve de o tesislere bakıp bakmadığınızdır. Yoksa petrol zengini Arap ülkeleri gibi tesisleriniz olur, ama sporcularınızı başka ülkelerden ithal edersiniz. Biz hâşâ Arap ülkelerine benzemeyiz ve de başka ülke sporcularını ithal edip milli formayı vermeyiz!
Bugünkü iktidarın genel bütçeden spor tesisleri yaptırttığı çok açık. Ama tesislerin yeri ve tipi yanlış. Futboldan örnek vereyim. Türkiye, 54 UEFA ülkesi arasında lisanslı futbolcu sayısının (273 bin 383) ülke nüfusuna oranında yüzde 0.361 ile 48. sırada. Yani futbolcu sayın çok az. Senin futbolcu yetiştirmek için fazla sayıda ve basit tesislere ihtiyacın var. Türkiye dünya liglerinde stadyum doluluğu sıralamasında 11 bin 250 ortalama ile 15. sırada. Bundesliga II bile Süper Lig’in üstünde yer alıyor. Süper Lig’de 2 kulübü olan Kayseri 1 TL’ye bilet satmasına rağmen stadyumu dolduramıyor. Siz kalkıp profesyonel takımı olmayan Afyon’a 15 bin kişilik stadyum yapıyorsunuz. Buraya kadarı yanlış ve politik yatırım, çok belli. Ama komplekste 10 çim sahanın bulunduğunu öğrenince seviniyorsunuz. Ama sevincinizi belediye başkanının “Profesyonel kulüplerimiz artık Antalya’da değil, burada da kamp yapsınlar, 10 sahamız var” söylemini duyunca donuyorsunuz. Aynen ocak ayında Afyon’da kamp yapacak profesyonel takımların donacağı gibi. Halbuki belediye başkanından duymak istediğiniz “Bu tesislerde binlerce erkek-kız çocuğumuz futbol oynayacak, spor yapacak” söylemidir.
Tekrar ediyorum; Türk sporunun sorunu tesis değil, sonuca, politik kazanıma ve paraya endeksli zihniyet, spor kültürsüzlüğü ve bunların neden olduğu yanlış “spor yönetimi” politikalarıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hakem lobisi 9 Temmuz 2016
Kardiac Kids 17 Kasım 2015
Yeter artık (29.09.2015) 29 Eylül 2015

Günün Köşe Yazıları