Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dile Dolanan Org. Muğlalı Mahkemesi'nin Görgü Tanığı!..
Açılımın türleri denendi. \tDönüşümde kentler de bitiyor.
\nSıra tarihi dönüştürmeye gelmiş durumda...
\nAslında maksat, tarihle hesaplaşma, bir tür misilleme.
\nAnahtar kadrosu ve birikimi belediyecilik olan bir iktidar böyle bir yükün altından kalkabilecek mi?
\nBir de buradan deneyecekler.
\nOrg. Mustafa Muğlalı’nın adını “haksızlığa uğrayan kahraman” diye 2004 yılında bir kışlaya veren bunlardı.
\nİki ay önce kaldırtan ve şimdi de zil takıp oynamadıkları kalan yine bunlar.
\nNeredeyse 70 yıl önce yaşanmış, faili yargılanıp mahkûm olmuş bir hadiseyi diline dolamaları neden?
\nMaksat nemalanmak. Tarihi de yeni keşfediyorlar.
\nTekraren tekerrür
\nDemokrat Parti de 1956’da benzerini CHP’ye ve İsmet İnönü’ye yapmıştı.
\n6-7 Eylül 1955’te İstanbul’daki yüz kızartıcı yağmacılığın suçunu örtmek için, 1943’te yaşanan Muğlalı olayının sorumlusu diye İnönü’yü mahkûm ettirmek istemişlerdi. Başarılı olamadılar.
\nTarih tekerrür ediyor. Bu kez sıra bunlarda!..
\nAtinalı hemşeri
\nCevad Odyakmaz, Org. Muğlalı’nın mahkemesini izlemiş bir yargıç!
\nCumhuriyet’ten önce doğmuş eski bir milletvekili.
\nNüfus kâğıdında Rumi 1335 yazıyor. 93 yaşında.
\nBaşbakan’ın da hemşerisi. Rize-Pazar doğumlu.
\nAma nüfusunda Atina yazılı!
\nPazar ilçesinin Cumhuriyet yıllarına kadarki adı, Atina!
\nSonunda sorulacak soruyu başta soruyorum:
\n- 70 yıllık bir hadise bu. Üstelik faili de yaşı 70’e dayanmışken 20 yıl cezaya çarptırılmış, sonra da ölmüş bir kişi. Ona karşı bitip tükenmez bir husumet var gibi. Bunun bir başka nedeni daha olabilir mi?
\n- Elbette! Muğlalı, Menemen isyanında, teğmen Kubilay’ın kafasını kesen, sırık üstünde dolaştıran güruhu yargılayan ‘Mahkemenin Başkanı’. Husumet daha çok oradan sanırım!
\nDünü aktarır gibi
\nSağlığı yerinde. Fikren ve zihnen çok zinde.
\nDünü aktarır gibi anlatıyor:
\n- Bildiğiniz gibi, Doğu’da, Dünya Savaşı sırasında hayvan kaçakçılığı yaptığı iddia edilen 33 kişi yakalanmış, mahkeme edilmiş. Ve ölüme mahkûm edilmişti! Mahkemeyi ben de izledim. O dönemde, Askeri Adalet İşleri Kısım Amiri idim.
\n- Muğlalı nasıl birisiydi?
\n- Org. Muğlalı kısa boylu, ince yapılı, esmer çatık yüzlü bir zattı... Duruşmada öyle vakur ve kendinden, yaptığı iddia edilen fiilin doğru ve haklılığından emin bir edayla soruları cevaplıyordu. Daha doğrusu cevaplamıyor, adeta mahkemeyi kendisi sorguluyordu.
\n- Nasıl yani?
\nSanırsınız karşınızda sanık değil Menemen’deki Mahkeme Heyetinin Başkanı Muğlalı var. Ret yok, inkâr yok, hatırlamama yok.
\n- Başka yargılanan da var mıydı?
\nEvet sanırım iki de yedek subay vardı. Üstelik bütün çabası onları kurtarmak içindi.
\n- Avukatı var mıydı?
\nAvukatı, daha sonra DP milletvekili olan Osman Şevki Çiçekdağ’dı. Muğlalı’nın yargılanmasına herkes gibi çok üzülüyordu. Sonrası biliniyor..
\n- Evet, 2 Mart 1950’de 20 yıla mahkûm edildi. 1 yıl sonra da öldü. O dönemde halk bunu nasıl karşılamıştı?
\nBu dava ülkesine hizmet eden ve her türlü sorumluluğu üstlenerek görevini yapan, zamanında çok takdir edilirken aradan yıllar geçtikten sonra tutuklanıp yargılanmasını kamuoyu da anlamakta zorlanıyordu!
\nTıpkı AKP’nin 7 yıl önce Mustafa Muğlalı adını bir ‘kışla’ya verdirip şimdi de sökülmesini bugün de halkın anlamadığı gibi.
\nBuyurun buradan
\nO tarihi olayların içinde yaşamış, mahkemeyi izlemiş bir görgü tanığı, kıdemli Cumhuriyet delikanlısı eski yargıç Cevad Odyakmaz’ın anlattıkları böyle...
\nBuyurun buradan yakın!
\nKendisi hiçbir zaman CHP’li olmamış, eski bir AP milletvekili...
\nArtık “şükür partiliyim” diyor.
\nTorun çocuklarıyla vakit geçiriyor. Okuyup yazıyor.
\nGeçenlerde 1000 sayfalık anı kitabı piyasaya çıktı. (Anılarla Dünden Bugüne- XII Levha Yayınları, İst.)
\nŞükür ki, dönüşüme-açılıma tabi tutulmak istenen Cumhuriyet döneminin görgü tanıkları hâlâ aramızdalar.
\n“Tarih açılımcısı” iktidara karşı onların anlattıkları yazdıkları elimizdeki en büyük dayanak.
\nTanrı onlara sağlık afiyet, medyadaki meslektaşlara da gayret ve feraset versin ki...
\nDizideki Hürrem Sultan’ın eniştesi Zırtullah Ağa’yı Pachoz Bar’da görüntülemek için sarf ettikleri çabayı hâlâ aramızda olan bu Cumhuriyet delikanlılarıyla gidip konuşmaya harcasınlar.
\nGörgü tanıklığı ve Uğur Mumcu
\n“Cumhuriyet’te yazmak, bir Cumhuriyet Savcısı kadar özen ve sorumluluk gerektirir” der ve eklerdi:
\n“Haber, yazı, röportaj bir iddianame kadar sağlam olmalı. Mutlaka, olayın tüm tarafları, tanıkları bulunup görüşülmelidir!”
\nTürkiye’nin başında dolanan birçok belanın Papa-Mafya-Ağca üçgeninde saklı olduğuna inanıyordu...
\n12 Eylül 1980’in karanlık günlerinde, Londra’nın uzak ve karanlık mahallelerinde elde silik fotoğraflarla, daha sonra karanlık biçimde ölecek olan o üçgenin önde gelenlerinden Bekir Çelenk’in ev komşularını birlikte dolaştık. Gittiği lokantaları, otelleri, kumarhanelerde görgü tanığı aradık.
\nBulgar gizli istihbaratına çalıştığına inanılan Çelenk’i tanıyanlarla konuştuk. Mumcu’ya göre en önemli tanık, görgü tanığıydı.
\nBulabilenler ve kulak verebilenler için elbette.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu