AKP’nin eli mahkûm

05 Kasım 2021 Cuma

Bunca önemli olay, ilginç gelişme karşısında, ben Osman Kavala’da takıldım kaldım.

Adam dört yıldır gerekçesiz, iddianamesiz, yargıç yüzü görmeden tutukluluk yoluyla infaz ediliyor. Adam dört yıldır, vicdanımda bir kıymık gibi duruyor. İnanıyorum ki herkes için durum aynı. Osman Kavala ile aynı görüşleri paylaşmıyoruz. Olsun! Her görüşten herkesin demokratik hakları var, olmalı. Horozcu da almalı adil yargıdan nasibini Sorosçu da... 

Ben bunları düşünürken onca haber arasından Ahmet Davutoğlu’nun Osman Kavala ile ilgili iki açıklaması çekti dikkatimi.

Ahmet Davutoğlu, Osman Kavala’nın Soros’un adamı olmakla suçlanmasıyla ilgili olarak, Sorosçu arandığı takdirde, Saray’ın danışmanlarına bakılması gerektiğini söylüyor ve bir de iddiada bulunuyor:

- Osman Kavala, 30 Kasım’a doğru serbest bırakılabilir.

Aslında iki vurgulama da pek bilinmeyen, beklenmeyen şeyler değil ama söyleyen Davutoğlu olunca önem kazanıyor.

***

Dört yıldır tutuklama yoluyla infaz zulmünün pençesinde kıvranan Osman Kavala, AKP’nin dış ilişkilerinin odağına kuruldu kaldı. Son olarak Osman Kavala ile ilgili AİHM kararlarının uygulanmaması, Türkiye’nin on ülke ile arasında büyük ve nerelere kadar varacağı belli olmayan bir kriz yaratmak üzereyken diplomatik ustalıkla son anda ötelendi.

Bakmayın siz havuz medyasının mavallarına ve Reis’in afra tafrasına, büyükelçiler krizi yalnızca ertelendi, ortalıkta çözülen bir şey yok ve on ülkenin hiçbiri de havuz medyasının ileri sürdüğü gibi geri adım falan atmış değil, sadece AKP’nin Osman Kavala hakkındaki AİHM kararını dinlememesinin doğuracağı kriz ertelenmiştir, hepsi o kadar.

On büyükelçi, gerekli gördükleri açıklamayı yapmışlar ve her benzer olayda olduğu gibi, bağımsız Türk yargısı tevatürüne sarılan Tayyip Bey’in açıklamalarını kimse ciddiye almamıştır.

AKP ise uyarılara kulak asmadan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni çiğnemeyi, AİHM kararlarına ise uymamayı sürdürmekte ısrarcı olmanın bedelinin gittikçe arttığını görmektedir.

Son olayda gerçi ödün vermez bir görüntü sergilemiş, öfkeli tavırlar benimsenmiştir ama Tayyip Bey’in telaffuz ettiği söz konusu büyükelçilerin istenmeyen kişi ilan edilerek sınır dışı edilmeleri konusunda da geri adım atılmıştır.

Emin olabilirsiniz ki son krizde ilan edilemeyen “persona non grata” kararı bundan sonra da ilan edilemeyecektir.

Yine emin olabilirsiniz ki Osman Kavala’nın uğradığı zulüm uluslararası her platformda AKP’nin karşısına çıkarılacaktır. Nitekim Biden da Erdoğan ile son görüşmesinde Türkiye’nin demokrasi karnesini gündeme getirmiştir. ABD’de Kongre de konuyu sık sık gündeme getirecektir. Osman Kavala’nın durumu AB ile ilişkilerde ise daha da önemli bir yer tutacaktır. Olayların bugüne kadarki seyrine bakıldığında, AKP iktidarının AİHM kararlarının uygulanmamasında direnmesi durumunda Ankara’nın kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nden ihracının kaçınılmaz olacağı  görülmektedir.

***

AB böyle bir gelişmeyi pek candan istemiyor. Ama AKP’nin zulümde direnme inadının tepki görmemesi AİHM kararlarının bağlayıcılığını kadük hale getireceğinden tepki zorunlu hale gelecektir.

Bütün afra tafrasına karşın AKP, AB’nin istemediği böyle bir gelişmeyi ondan da fazla istemez durumdadır.

AKP, içeride ve dışarıda her alanda çok sıkışık bir durumdadır ve Türkiye’nin yağma ve talan düzeninin kaçınılmaz sonucu olarak içine sürüklendiği ekonomik bunalım, onu ciddi desteğe muhtaç duruma düşürmüştür. Bu durumda AKP, eli mahkûm Osman Kavala’yı bırakacaktır.

Bunca olaydan, çıkıştan afiden sonra bu nasıl olacak diye merak ettiyseniz söyleyelim: Bundan önce bunca benzer olayda nasıl olduysa, öyle olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları