12 Mayıs akşam saatleriydi, Holosko’nun golünün üzerinden 3-5 dakika geçmişti ki hakem son düdüğü çalmıştı istemeye istemeye... Veda ediyorduk gençliğimize, hatıralarımıza, babamızın omzunda yeşil sahayla tanıştığımız o futbol dolu günlere...
Kimimiz sahaya inip çimden bir avuç hatıra kopardık, kimimiz altımızdaki koltuğu sırtlayıp götürdük hatta çArşı’nın espritüel enstrümanları kale direklerine bile el koymuştu, yarı şaka yarı ciddi...
Öyle ya, hepimizden bir parça vardı İnönü Stadı’nda...
Ve dün... 10 Nisan. Aradan tam 2 yıl 11 ay geçtikten sonra yeniden aynı yerdeyiz.
Beşiktaş, ‘hak ettiği’ pırıl - pırıl bir stada kavuşmuş. Çiminden koltuğuna, turnikesinden çatısına her şey yepyeni...
Emek harcanmış, bedel ödenmiş ama en önemli unsurlar eksik... Örneğin, Beşiktaş’ı ‘Beşiktaş’ yapan taraftar yok, taraftarın gözbebeği çArşı yok, şampiyonluk yaşayan eski futbolcuların ‘sakıncalı’ görülenleri yok, tarihi kayda geçirmekle yükümlü bir grup gazeteci yasaklı...
Peki kim var?
Yarısı, bir daha pek stada gelmeyecek Divan Kurulu üyeleriyle aile yakınları ve tamamına yakını iktidar güdümündeki devlet protokolu... Yani dünkü açılışın ruhu yoktu. Çünkü bir stat galasından ziyade TOKİ açılışını andırdı dünkü tören. Eğer çimlerin bozulması göze alınıp yüzlerce kişi sahaya inmese, Devletin zirvesi meşin yuvarlakla 5’e 2 yapmasa, kimse inanmayacaktı bu törenin bir stat açılışı olduğuna...
Dedik ya, ‘taraftar da yoktu’ diye; peki niye gelmemişti Beşiktaş’ın gerçek sahipleri bu önemli güne?
Başkan Fikret Orman’ın ifadesiyle, “O olmasa bu stadı yapamazdık” denilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafındaki zat-ı şahaneler istememişti kalabalığı, taraftarı... Hele hele Gezi’nin lideri çArşı’yı... Çünkü bundan 5 yıl önce 15 Ocak 2011’de yine bir stat açılışında, TT Arena’da hem de kulüp üyeleri ve aile yakınları tarafından ıslıklanmış, protesto edilmişti dönemin başbakanı, şimdilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Hem de TT Arena’nın inşa edilmesi için o kadar uğraşmışken, Galatasaray paydaşları biat etmemişti, Beşiktaş hiç etmezdi. O yüzden devre dışıydı dünkü açılışta, 113 yıllık koca çınarın sokaklardaki sahipleri...
Gerçi açılışta bırakın çArşı gibi aktivist futbolseverleri, ortalama Beşiktaş taraftarı olsa inanın TT Arena açılışının benzeri bir hava oluşurdu.
Çünkü başkan Fikret Orman, yaklaşık yarım saat süren ve kendisine gelen, “Lütfen artık bitirin” uyarısıyla sonlandırdığı konuşmasının ilk dakikalarında 4-5 kez, “Allah razı olsun Cumhurbaşkanımızdan” ifadesini kullandı. Bu bölümde törene katılanlardan destek alkışı gelmeyince çareyi, “Tüm davetlilerden sayın Cumhurbaşkanımızı alkışlamalarını rica ediyorum” demekte bulan Orman’ın yine Erdoğan’a yönelik, “Siz olmasaydınız bu stadı açamazdık” lafı da izleyicilere, “Yok artık” dedirtti.

“AKP kongresi mi?”
Fikret Orman’dan sonra Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, tesisleşmeden söz edip konuşmasını çok kısa tutarken Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Siyah - Beyazlı camianın Türk sporu için olmazsa olmaz kimliğine vurgu yapması sempatiyle karşılandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında, AKP iktidarlarının 2002’den beri Türk sporuna yaptığı katkıyı anımsatması, lisanslı sporcu sayısını 300 misli arttırıp Cumhuriyet tarihinin en fazla tesisini yaptıklarını söylemesi, açılışı siyasi şova dönüştürdü. Diğer parti temsilcilerinin törende yer almaması dikkatlerden kaçmadı. Hatta bazı siyasiler, sosyal medyadan ‘davet edilmedik’ vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanı’nın, “Devletin 50 trilyonluk (50 milyon TL demek istedi) katkısı da unutulmamalı” lafı da üyelerce, ‘kaşığıyla verip, sapıyla çıkartmak’ olarak yorumlandı.