Futbolun 3 sonucundan biri yenilgi; gayet doğal. İyi gününüzde değilsinizdir, rakip sizden güçlüdür, erken eksilirsiniz; mağlubiyet kaçınılmaz olur ama isminiz G.Saray ise daha 3 gün önce Türkiye Kupası’nda görkemli bir galibiyete imza atmışsanız, hele hele UEFA Şampiyonlar Ligi için 2. sırayı kovalıyorsanız dünkü 4-0’lık Kasımpaşa hezimeti gibi bir sonuca hakkınız olmamalı. Sakın ola ki kimse hakem Cüneyt Çakır’ın daha maçın 6. dakikasında ağır bir kararla Hakan Balta’yı oyundan atıp ardından verdiği penaltının arkasına sığınmasın. Geçen yıl da G.Saray bu sahada 10 kişi kaldı, geriye düştü ama maçları çevirip şampiyon olmasını bildi.
Demek ki bu yıl bir şeyler eksik, bir şeyler yok!.. Görünen o ki Sarı - Kırmızılılar kupa finalinin havasına kapılıp lig defterini kapatmış. Futbolcular böyle düşünebilir, peki Teknik Direktör Mancini ne iş yapıyor? Soyunma odasından sahaya çıkarken, “Bu maçı alırsak ligi 2. bitiririz. UEFA Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılırız” demedi mi acaba? Ya da tercüman Mert, İtalyan hocanın söylediklerini doğru çevirmeyip, “Keyfinize göre oynayın. Nasılsa ligin önemi yok” mu dedi!.. İşin fantezisi bir yana G.Saray sahasında rezil oldu Kasımpaşa önünde aldığı farklı yenilgiyle... Mücadele etmeyi, koşmayı, futbolun en bilinen temel gereklerini yerine getirmeyi unutmuşlar. İlk golde Eboue’nin vurdumduymazlığı, hakem Cüneyt Çakır’ın yaptığı hataların önüne geçti. Eğer Fildişili o pozisyonda lağbalice davranmasa Semih rakibinin faulüne hedef olmaz, penaltı pozisyonu da oluşmazdı. 1-0 geriye düşüp bir de 10 kişi kalınca G.Saray maçı bıraktı. Aslında ip ilk devrede kopardı. Çünkü Kasımpaşa çok net fırsatlar yakaladı ama Semih ve Melo skorun artmasına engel oldu.
Ne var ki ilkyarıda savunmanın ve kaleci Muslera’nın da gardı düşecekti. Viudez ve Scarione, G.Saray’ı bitiren vuruşları yaptılar. Bir de Yalçın’ın kornerden attığı kafa golü fişi iyice çekti. Bu yenilginin en büyük sorumlusu Mancini’dir. Çok koşan Yekta’nın yedek bırakılışı, sol bek Telles’in kenara çekilişi, Hakan’ın atılışından sonra sahada sol ayaklı futbolcu kalmayışı ve saçma sapan oyuncu değişiklikleri bence İtalyan hocanın G.Saray’daki kredisini bitirdi. Hele hele oyunu kontrol etme yeteneğine sahip Selçuk’un kenara alınıp yerine halı saha futbolcusu görünümündeki Ontivero’nun sürülüşü ve kâğıda yazılan sözde taktik G.Saray gibi bir takımın hocasına yakışmayan görüntüler...
Maçın atlamamamız gereken bir de seyirci notu var. Biliyorsunuz Sarı - Kırmızılıların sahası kapalıydı ve Kasımpaşa maçını kadın - çocuk seyirciler izledi. Ama en az erkek futbolseverler kadar destek vermeye çalıştılar sahadaki oyunculara. Sayıları da 30 binin çok üzerindeydi. Kabul, baskı unsuru oluşturamadılar Lacivert - Beyazlılar üzerinde ama G.Saray kurmayları, “Seyircisiz oynadık” demesin. Evi barkı bırakıp TT Arena’ya koşan hanımefendilere ve çocuklara çok ayıp olur. Zaten 4-0 onları fazlasıyla üzdü dün gece...