Arif Kızılyalın

Çatı aday Mariano!

16 Nisan 2018 Pazartesi

Evet, abartmıyorum; tartışmasız zaferdir dün geceki Başakşehir galibiyeti Galatasaraylılar için...
Hem de ter dökülerek, tekmeye kafa uzatılarak elde edilen bir futbol başkaldırışıdır...
Yanlış anlaşılmasın; bu zaferin nedeni Başakşehir’in çok köklü bir kulüp olması, markalaşan (!) kimliği, kadrosundaki yıldızlar falan değil!..
Zaten BaşakşehirFK köklü kulüp olamaz, yaşları yetmez; topu topu 3-4 yıllık bir geçmişleri var...
Ondan öncesi belediye iştiraki...
Marka falan da değiller, satışa çıkarsanız ancak Katarlılar, tahsisli arazinin bonusu olarak ‘rica minnet’ alır!..
Amma ve lakin iktidarın gençlik teşkilatlarından belediyesine, havuz müteahhitlerinden federasyonuna, hakemlerinden TV yorumcularına kadar omuz verdiği büyük bir projedir Başakşehir. Ve G.Saray, o projeyi rafa kaldırmıştır; işte bu yüzden bir zaferdir 2-0’lık skor...
Gül Baba’ların, Tevfik Fikret’lerin, Ali Sami Yen’lerin, Hasnun Galipler’in, Abdurrahman Robenson’ların G.Saray’ı ele güne, futbolu siyasallaştıranlara kimin büyük, kimin ‘küçük’ olduğunu göstermiştir!..

***

Maça dönersek; ilk düdükle son düdük arasında zekâ dolu bir onur mücadelesi verdi G.Saray...
Hele bir 15 dakika var ki görenler, görmeyenlere aktarsın. 12 kişiyle top göstermediler Emre’li, Arda’lı, Adebayor’lu takıma... En çok da seyirci çalıştı bu süreçte. Donk, Fernando, ‘tatlı-sert’likle diri tuttular takımı ama Selçuk’un yokluğu ‘ince’ işlerin sayısını azaltmıştı. Pozisyonlar 3. bölgeye taşınmayınca Başakşehir toparlar gibi oldu; elbette hakem Umut Meler’in Emre ve Adebayor’a göstermediği kartların da etkisi olmadı değil.
Şimdi kendinizi hakemin yerine koyun, gösterebilir misiniz Emre Belözoğlu’na sarıları, sonra kazara kırmızıya döner, Başakşehir eksik kalır, ‘şampiyonluğa oynayamaz’ maazallah!
Sertlik, itiş - kakış derken başlayan 2. yarının başlarında konuk ekip daha istekli gözüktü, G.Saray kalesi önünde top dolaştırdılar.
G.Saray ise Gomis’le Rodrigues’i araya sokmaya çalıştı. Feghouli’nin vasat gününde olması işleri aksatmıştı ki sağbek Mariano sahne aldı. Baktı, yaptığı ortalar sonuç getirmiyor; içeri kıvrıldı, sol ayağıyla Volkan’ın sağına gönderdi ve inanılmaz bir desibel patlamasıyla “Golll...” haykırışı yükseldi İstanbul’dan!..
G.Saray istediğini almıştı, hamle yapmak zorunda olan Abdullah Avcı, Emre ve Arda gibi gerilimin prenslerini çıkarıp daha sakin futbolcularla maçı dengelemeye çalıştı..
Ancak G.Saray inanmıştı; bir korner, bir kafa, bir ters vuruş, Başakşehir’in defterini dürüyordu. Allah’ın işi top giderken Serdar’ın eline çarpacaktı. Başakşehirliler itiraz etti ama her pozisyona ‘mızmızlandıkları’ için hakem golü verdi.
Son düdük çaldığında Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi ‘güzel de bir ses’ yükselmişti tribünlerden:
Mustafa Kemal’in askerleriyiz..” diye.. İlahi adalet bu olmalı!..
Ve o güzel ses birilerini üzdü ama inanın ki dev megapolün 39 ilçesiyle, 81 vilayetteki G.Saraylıları, Beşiktaşlıları, F.Bahçelileri hatta Trabzon ve Bursasporluları coşturdu.
En çok da işe espri katıp “Haddini bil AK-Bil..” diyen binlerce taraftarı mutlu etmişti bu sonuç...
Evet, işin şakası bu zaferden muhalefet kendine bir pay çıkarmalı; demek ki G.Saray gibi oynarsanız ne iktidar kalıyor önünüzde ne hilehurda!..
Hele bir Mariano gibi şapkadan tavşan çıkaran birini bulursanız çatı aday işi de hallolur, benden söylemesi!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları