Arif Kızılyalın

Futbolu ‘Kurabiye’ Yaptınız!

18 Mart 2014 Salı

İstanbul’da 20, Türkiye’de 11 yıldır at koşturan iktidar partisi AKP’nin spor ve özellikle futbol üzerindeki “etkisi-baskısı-emelleri” iyice su yüzüne çıktı son telefon kayıtları ile.
Lütfen kimse, “yasadışı dinlemeydi, montajdı, dublajdı, Başbakan’ı nasıl dinlerler” demesin; görüşmeler ve olaylar birbiriyle o kadar örtüşüyor ki artık ‘kıvırma’ payı kalmamıştır, bu ‘topa’ sert girişlerde!
Öncelikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın huyunu artık hepimiz öğrendik. Her şeyi kontrolü altında tutmak istiyor. Biraz abartılı olacak belki, ama bizim apartmanda yönetici seçimi yapılacağını duysa, “Fatih iyi çocuktur başkan o olsun” diyebilir.
Bu bağlamda, sözde özerk 60’tan fazla federasyona ‘yerleştirilenatanan’ başkan ve yöneticileri biliyoruz. Bocceden, atletizme, basketboldan tenise durum böyle...
Elbette futbolun yeri apayrı Başbakan’ın gözünde.
Çünkü eski bir futbolcu ve görüyor ki statlar sokağın aynası olmuş. Salazar’ın, Franco’nun ve nice diktatörün sonunun ‘futbolla’ geldiğini bildiği için de meşin yuvarlağı kontrolünde tutmak istiyor. Son 2 gündeki ses kayıtları da Başbakan’ın futbol ‘aşkı’nı kanıtlar nitelikte. Özellikle AKP iktidarına karşı duruş sergileyen Beşiktaş taraftar grubu Çarşı ile stat derdine düşen Siyah-Beyazlı kulübün Başkanı Fikret Orman için sarf edilen sözler gerçekten yüz kızartıcı.
TİB tarafından anında sansürlenen bu kayıtları dinlerseniz Başbakan’ın İnönü Stadı inşaatını kulübe karşı nasıl kullandığını net olarak anlarsınız. Resmen pazarlık ediyor, aba altından sopa gösteriyor, “Eğer Çarşı uslanmazsa, stadınız bitmez” demeye getiriyor lafı koskoca Başbakan! Oysa, Fikret Orman’ın Erdoğan’ı kızdıran açıklamaları son derece masum. Tek suçu, ‘Kurabiye Tayyip’ diye bağıran Çarşı grubunun sesini kes(e)memek!
Niçin bu kadar net konuşuyorum. Çünkü o iftar yemeğinde Çarşı grubu ile ilgili soruyu ben sormuştum Orman’a. Başkanın yanıtında ironi vardı. “Siyasete karışmamak” lazım diyerek birilerinin gönlünü almak istiyordu. Ancak, başkanın bu ‘ortamı yumuşatma’ çabası bile yatıştırmamış olacak ki Başbakan’ı, küfürler havalarda uçuşmuş ‘aracılar’ vasıtası ile! Bu arada önümüzdeki günlerde yine Çarşı Grubu ile ilgili bir ses kaydının daha yayınlanacağını duydum. Beşiktaş camiasının Olimpiyat Stadı’ndaki provokasyonla kimler tarafından, nasıl devre dışı bırakıldığını göreceksiniz!
Elbette Başbakan’ın futbolu kontrolünde tutma sevdası Beşiktaş ile sınırlı değil. Fenerbahçe üzerine oynanan oyunları hepimiz biliyoruz. Sarı-Lacivertli ekibin kongresinin ‘baba-oğul’ tarafından nasıl manipüle edilmek istendiğini, Aziz Yıldırım’ı devirme adına M.Ali Aydınlar’ın AKP’li müteahhitlerce nasıl desteklendiğini sanırım unutmamışsınızdır! Trabzon ise galiba en çok politize olan kulüp. Kimse kusura bakmasın, ben Faruk Özak’ı da, Atay Aktuğ’u da tanırım. İkisi de politikacıydı, ama ‘siyaset’ hep Avni Aker’in dış kapısında kalırdı. Şimdiki başkan Hacıosmanoğlu sağ olsun, kulübü ‘AKP’nin arka bahçesi’ne çevirdi!
Galatasaray ile ilgili henüz bir ‘kontrolümüz altına alalım’ tapesi yayımlanmadı, ancak Başbakan’ın Ünal Aysal’a randevu vermediğini, yine merkezi yönetimin TT Arena Stadı ile çıkardığı engelleri, projede yer alan yolların tamamlanamadığını çok iyi biliyoruz.
TFF’yi ise anımsamaya gerek bile yok. Haluk Ulusoy döneminden sonra göreve gelen tüm başkanların ‘Başbakanlık’ ofisinden icazet alıp yönetim kurulu listelerini AKP bürokratları ile doldurduğuna tanıklık ettik. Fethiyespor’a verilmek istenen ‘Yüce Atatürk’ cezası da bu durumun bir kanıtıdır aslında!
Görüldüğü gibi durum vahim, ama daha vahimi biz gazetecilerin olaylara ‘penguen medyası’ kıvamında bakması.
Sözün özü, “Bağzı”ları spor dünyasını ve futbolu kurabiye yapmış yiyor, biz de sözde marka değeri adına(!) peçete veriyoruz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları