“İşine bak..” diyordu Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, İstanbul Park yarış pistinin yeni asfaltını eleştiren Mercedes takımının Britanyalı pilotu Lewis Hamilton’a Twitter üzerinden....

O da işine baktı. Türkiye GrandPrix’sini kazanmakla kalmayıp, 7. Dünya şampiyonluğunu ilan etti ve efsanevi pilot Michael Schumacher’in, “En fazla şampiyonluk yaşayan pilot” rekoruna ortak oldu...

Gerçekten iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, ama ona buna yaranma sevdası ve ‘idare eder’ zihniyetiyle bir çuval inciri berbat ediyoruz. Formula 1 İstanbul etabının en kısa özeti bu!

Önce şu asfalt işine bakalım! 2 ay önce FIA, Avrupa kıtasında pist bulamayıp, İstanbul kartını açınca hem TOSFED, hem Intercity İstanbul Park pistinin işletmecisi Vural Ak, Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’ndan onay alıp balıklama daldılar bu teklife; gerçi, İstanbul, Formula 1 takviminden çıkarılalı beri Akfırat’taki piste çivi çakılmamıştı ama Türkiye bu işin altından kalkar diye düşündüler. Üstelik pandemiye rağmen geniş araziye seyirci alınabilecek, 100 bin kişilik bir yarış organize edilebilecekti. Kollar sıvandı, önce Ulaştırma Bakanlığı’ndan rivayete göre 5-6 milyon dolarlık pist izni alındı, geri kalan 21-22 ayrı kalemlik hizmet-yenileme de İBB’den istendi. Her şey yolunda gidiyordu, özellikle Ekrem İmamoğlu’nun kurmayları, çevre düzeni, sinyalizasyon, ilk yardım, güvenlik konularında görevlendirmesi ve hızla yürüyen çalışmalar FIA’yı bile şaşırttı.

Ne var ki, pist asfaltlama işinde patlayacaktık! Çünkü, Formula 1 araçlarının yarıştığı pistler özel karışım bir asfaltla kaplanır. Su tutmaz, kaydırmaz; E-5’e döktüğünüz asfaltı kullanamazsınız. İstanbul Park’ın mimarı Herman Tilke de oğlunu İstanbul’a gönderip süreci izledi. Teknik olarak her şey iyiydi, ama rivayete göre asfaltın karışımında Almanya’dan gelmesi gereken bazı maddeler yetişmemiş, bu durum da Tilke’nin oğluna söylenmemişti!

Ardından piste çıkılınca, Hamilton başta olmak üzere tüm pilotlar, “Keşke eski pist kalsaydı, hem milyonlarınız gitmez, hem de yarış alanı buz pistine dönmezdi” dediler. Bu açıklamanın ne demek olduğunu eski TOSFED Başkanı ve FIA lisanslı hakemi Mümtaz Tahincioğlu’na sorduk. O, otomobil dünyasını koruma adına susmayı yeğledi, ama Formula 1 pistlerinin bu kadar kaygan olmaması gerektiğine, bir şeylerin eksik kalmış olabileceğine dikkat çekti. Oysa şu asfaltlama sürecine bu işin deneyimli isimleri dahil edilseydi de tam not alsaydık İstanbul GP’den! Keşke yerel bir belediye başkanı, “İşine bak..” demeseydi dünyanın halen yarışan en usta pilotuna, çene yarıştıracağımıza asfaltı bir bilene sorup, pistin üzerinde kristalize tabaka oluşumuna izin vermeseydik!

***

Ve şampanya krizi; gülsek mi ağlasak mı? Bazı şeylerin ritüeli vardır; bozamazsınız, hele şark kurnazlığı hiç yapamazsınız. Siz şampanya şişesi içinde Alman’a, İngiliz’e gazoz verirseniz, efsane değil gazoz olursunuz; harcadığınız onca emek de bir fiskeyle yerle bir olur! Madem alkole bu kadar karşıyız o zaman bir tavsiye el dezenfektanına da gazoz katın, hiç olmazsa birilerini memnun edersiniz!