Arif Kızılyalın

G.Saray Nereye Koşuyor?

02 Temmuz 2014 Çarşamba

“Yöneticiyim, benim de haberim yok. Moyes, Fatih Hoca ve Mancini’den sonra tam bir düş kırıklığı olur. Ama en acısı, bu gelişmeleri medyadan takip etmek.”
Bu sözler Galatasaraylı bir yöneticiye ait.
Adının yazılmamasını rica etti.
Ancak belli ki Galatasaray’ın içinde bulunduğu kaotik ortam onu ve birçok arkadaşını üzmüş. ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ terbiyesi nedeniyle de fazla ayrıntıya girmedi, ancak Fatih Terim’in yollanıp Mancini’nin getirilişi, onun da gönderilip, temmuz ayına ‘teknik direktörsüz’ girilmesini birçok Galatasaraylı gibi kabullenemiyor. Ve yine sindiremediği bir başka konu, teknik direktör arayışının, sadece 1-2 kişi tarafından gerçekleştirilmesi, görüş sorulmaması, onay alınmaması. En çok da galiba Manchester United’a tarihinin en kötü günlerini yaşatan David Moyes konusundaki ısrara kızgın. “Kulübün 12 milyon paund’unu verdirtmeyeceğim, ne yapmış Moyes” diyor ve ekliyor, “Sadece ben değil, birçok yönetici arkadaşım bu konudan rahatsız.”
Görüldüğü üzere Galatasaray camiasının tüm bileşenleri, Mancini’nin ayrıldığı günden bu yana yeni bir teknik direktörle anlaşılamamasına öfkeli. Haksız da değiller. Çok kötü bir kriz yönetimi gösterdi Ünal Aysal. Önce Lucescu dedi, Rumen hoca teklifi kabul etmeyince Gerets, Hitzfeld isimleri geçti, onlardan vazgeçilip Dünya kupası heyecanı yaşayan Löw ve Klinssmann’a öneri götürüldü, Hikmet Karaman’la da dirsek teması kuruldu. Gel gelelim hâlâ bir teknik direktör bulunamadı.
Açıkçası, bu saatten sonra Ünal Aysal, ses getirecek bir marka ile anlaşamazsa, Galatasaray çok daha sıkıntılı bir sürece girer.
Malum, Şampiyonlar Ligi var, ligde 4. yıldız savaşı var, ondan önemlisi, kulübün mali yapısı, “başarı”ya endeksli...
Bu arada başarı demişken, bu Galatasaray’ı potada tutacak tek teknik direktörün de Mustafa Denizli olduğunu taraflı, tarafsız herkes söylüyor ama Aysal’ın nedense Mancini konusunda olduğu gibi bir yabancı ısrarı var..

***

Dünya Kupası’nı hep birlikte izliyoruz. Ne yazık ki, 3-5 spor yazarı dostumuz dışında ülkece tam kadro TV’lerimizin başındayız. Gayet doğal geliyor kulağa değil mi?
Hatta, “Türkiye kupada mı ki isyan ediyorsun” diyenlerinizi duyar gibi oluyorum. Haklısınız, Türkiye yok, ama gördüğüm kadarı ile 3-4 bin lira uçak parası ile bir o kadar otel masrafına kıyıp Brezilya’ya giden teknik direktör ve futbolcumuz da yok.
Aktif futbolcular Çeşme, Alaçatı, Bodrum ve Marmaris’te, diğerleri TV’de yorumculuk peşinde. Sözüm elbette ki Fatih Terim’e, Mustafa Denizli’ye, Şenol Güneş’e değil ama özellikle Süper Lig kulüplerinde yardımcı antrenörlük yapan genç kardeşlerimizle, ulusal takım kadrosunda altyapı yetiştiriciliğine soyunanlar, paraya kıyıp gidemezler miydi Brezilya’ya? Uçak mı tutuyor, yoksa, asgari ücretle geçinme dertleri mi var biri cevap versin!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları