Türkiye’de son 1 yıl içinde çok şeyler değişti, hem spor hem siyaset arenasında. Örneğin parlamenter rejim yerini tek adamlığa bıraktı. Aziz Yıldırım, 20 yıl sonra koltuğunu Ali Koç’a kaptırdı. Yıldırım Demirören, TFF’den ayrıldı. İstanbul Belediyesi henüz resmileşmese de çeyrek yüzyıl sonra el değiştirdi; Ekrem İmamoğlu koltuğu AKP’den aldı, Komünist başkan, Tunceli’ye belediye başkanı seçildi. Görüldüğü üzere kaleler yıkılmış, gelenekler yerle bir olmuştu Türkiye’de... Ne var ki tüm bu değişikliklere karşın Kadıköy’deki ‘Fenerbahçe-Galatasaray’ klasiğinin sihri bozulmadı ve ev sahibinin 20 yıllık ‘kaybetmezliği’, 21. yaşına bastı. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” sözüyle dünyanın değişimine ışık tutan Efesli Heraklitos, bu durumu görse ne derdi bilinmez ama gerçekten Kadıköy’deki derbilerin sonucunun değişeceği yok bu gidişle. Maçın ayrıntılarına gelirsek; beklenildiği gibi kontrollü bir başlangıçla oturduk derbi sofrasına. Kuru ekmek yanında keçi boynuzu kıvamında bir futbol izledik ilk bölümde. Hem Ersun Yanal hem Fatih Terim, ‘gol yemeyeyim de’ diye düşünmüş olsa gerek birbirlerine pranga vurdular. Eğer Valbuena ve Feghouli’nin şutları olmasa, ilk yarıya maç demeye şahit aramaya başlayacaktık. Bir de VAR’a danışılarak Hasan Ali’ye çıkan kırmızı kart vardı, bu bölümde ki o kart galiba maçın 2. yarısındaki tercihlerde rol oynadı! 2. yarı başlarken 1 kişi fazla oynayan G.Saray’ın boş alanlar bulacağını tahmin edenler yanılmadı. Çünkü sağlı sollu gelmeye başlamışlardı rakibin üzerine. Bu bölümde Harun’un kurtarışları F.Bahçe’yi ayakta tutar gibi olsa da konuk ekip çalışılmış bir pozisyonda golü buldu Onyekuru’yla. Feghouli’nin arka direğe giden topuna Moses’tan daha iyi yükselmişti genç oyuncu. Bu pozisyondan önce geçirdiği sakatlık yüzünden oyundan kopan Skrtel’in de yerine dönememesi etkili oldu. Ne var ki aradan 5 dakika bile geçmeden F.Bahçe, G.Saray’ın klasik bir savunma hatasından Eljif Elmas’la 1-1’i yakaladı. Bu gol öncesi Dirar’ın Feghouli’ye kontrolsüz girişinin VAR’a takılmaması sanırım gündem oluşturur hafta içi. Sonrasında Fatih Terim’in önce Sinan, sonra Mitroglou’yu oyuna alarak 3 forvete dönüşü ise Sarı-Kırmızılıları etkin kılacağına frenleyen hamlelerdi. Evet, sahada 3 golcü vardı ama ileriye top taşıyan Ndiaye ile Feghouli ve ara pas atan Belhanda kenara çekilmişti. Son düdük her ne kadar ne şiş yandı ne kebap havası yaratsa da dünün kaybedeni kabul edin etmeyin; son yılların en zayıf kadrosuyla oynayan, F.Bahçe’yi yenemeyen G.Saray’dır. Hele Başakşehir’in kaybettiği haftada kaçan bu fırsat, belki de sezon sonunda Sarı- Kırmızılılara saç baş yoldurtacak bir sonuçtur!