Arif Kızılyalın

Mevlana’nın izinde

09 Mayıs 2015 Cumartesi

Gündüz güneşin doğuşunu güzel gördün. Ama bir de gün batımında ölümünü anımsa...
Mevlana Celaleddin Rumi’nin son dönem eseri Mesnevi’deki bu ifade, dünkü Galatasaray-Torku Konyaspor maçı için biçilmiş kaftan...
Gerçekten, güneşin ilk parlak ışıklarını da gördü Sarı-Kırmızılı ekip, gün batımının solgun yüzünü de. Kısacık bir 90 dakika içinde...
Gerçekten zor maçtı; Gaziantep karşılaşmasının bir kopyası oldu. Pozisyon buluyorlar, ama atamıyorlardı. Ta ki, Sneijder’in 85. dakikadaki kornerine kadar.
İsterseniz 0-0’a şöyle teknik açıdan bir göz atalım; öncelikle Galatasaray’ın organize olamamasındaki en önemli gerekçe Hamza Hamzaoğlu’nun Bruma tercihiydi. Ayağına aldığı her topu kaybetti ve arkasındaki beklere zor anlar yaşattı. 0-0 giden maçta 60 dakikalık bu ısrar belki de golün gecikmesinin birincil nedeniydi. Elbet Burak, Yasin ve hatta Olcan’ın da beklenilen erişim seviyesine çıkamaması kısırlığın nedenlerindendi. 1 saatin tükenmesinin ardından Emre Çolak’ın oyuna girişi, Galatasaray’ı daha organize bir ekip görüntüsüne taşıyacak ama bu bölümde de özellikle Burak ve Snejider’le inanılmaz fırsatlar harcanacaktı. Kaçan bu iki gol için “maçın yazgısı” yorumları yapılmaya başlandığı dakikalarda ise gecenin beklenen enstantanesi geliverdi. Sneijder’in kullandığı kornerde Melo’nun indirdiği topu çok iyi izleyen Kaptan Selçuk, yaptığı kafa vuruşuyla gönüllerin “Metin Oktay”ı oluverdi.
10 sonrası işler görece kolaylaşmıştı. Çünkü takım, son haftalarda gol yemiyor. Belki ufak bir ayrıntı bu ama şampiyon adayıysanız ve kolay gol yerseniz zor atarsınız. Düşünsenize dün Kenan’ın vuruşlarından birini Muslera’nın sektirdiğini. Yenik duruma düşse sizce Selçuk’un golü kurtarır mıydı geceyi? Belki dünün kahramanı kısır maçın tek golünü atan Selçuk’tu, ama Muslera da unutulmamalı...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Onurlu mücadele 13 Aralık 2024
Hesap tutmadı 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları