Ligin son 5 haftasına girilirken ‘yeni bir başlangıç’ saptaması ne denli doğru bilinmez ama G.Saray, Kayserispor galibiyetiyle şampiyonluk umutlarını yeniden tazeledi. Dünkü maç gösterdi ki eğer F.Bahçe derbisi kazanılsa, Sarı-Kırmızılılar bu sezonu rahat rahat şampiyon bitirirmiş. Çünkü o havayı bulmuşlar, kötü de oynasalar işi bitiriyorlar... Elbette sadece kazanmak hatta dünkü maçın dışında kalan beş 90 dakikayı önde bitirmek de şampiyonluğa yetmeyebilir. Ama şöyle de bir gerçek var; Türkiye’de dengeler sürekli değişiyor. Örneğin TFF - MHK - yayıncı kuruluş üçlemesinin ‘gözde takımı’ Başakşehir, payandası İBB’yi kaybetti geçen hafta. Yeni belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş ve Fenerbahçe’den sonra Galatasaray maçına da gelerek hangi tarafta olmadığını gösterdi. Emin olun ki Başakşehir için ‘korunma-kollanma’ devri bitecek. Çünkü TFF ve MHK, duruma göre vaziyet almayı sever. Gelelim maçın ayrıntılarına; G.Saray, F.Bahçe beraberliğinin tutukluğuyla maça başladı. Golü de yedi. Yeniden formasına kavuşan Nagatomo, Marcao ve en çok da Ndiaye’nin sorumsuzluğu neden oldu bu gole. İşte maç da o dakikada başladı. Takım olduklarını anımsadılar. Diagne’nin Fernando destekli golü sadece beraberliği değil, umudu da getirdi. Kayseri savunma oyuncusu Lopes’in voleybol merakı penaltıya, kırmızı karta ve 2. Diagne golüne dönüşünce maç da koptu. Maça kötü başlayan Nagatomo’nun takip golü ise galibiyeti perçinledi. Belki Kayseri 10 kişi kalmasa daha çekişmeli bir maç izlerdik, belki Kayseri’nin şutu direğe gitmese de maç sıkışırdı hatta Emre Akbaba atılsa büyük sıkıntı yaşanırdı. Ne var ki bu senaryolar gerçekleşse de G.Saray yine kazanırdı. Çünkü Ndiaye başta olmak üzere birçok oyuncu; final paslarında bu denli sorumsuz oynamaz, işlerini ciddiye alırdı.
Bir paragraf da İstanbul’un yeni belediye başkanı Ekrem İmamoğlu için açacağız. G.Saray tribünleri de yeni başkanı bağrına bastı, sloganlar atıldı. Ama daha önemlisi çoğunluğunu üst düzey işadamı, bürokrat ve sanatçıların oluşturduğu loca bölgesindeki binlerce kişi, yeni başkanla fotoğraf çektirmek için yarışa girişti. Duygusal enstantaneler vardı. Örneğin yaşlıca bir futbolseverin, “Bize bugünleri de gösterdin ya genç adam. Bu devran değişir” sözü galiba yeni bir başlangıcın müjdecisiydi.