Aydın Engin

Yumurtasız omlet, HDP’siz Meclis

21 Nisan 2016 Perşembe

Önümüzdeki hafta çarşamba günü dokunulmazlıkları ele alacak Meclis Komisyonu toplanacak...
Bu cümleyi “siyasal kıyamet başlayacak” diye de okuyabilirsiniz. HDP öyle boynunu büküp “Şeriatın da, şeriatçının da kestiği parmak acımaz” yutturmacasını kabul edecek bir siyasal parti değil. Parti sözcüsü Ayhan Bilgen’in deyişi ile “En korktukları şeyler nelerse hepsini görecekler”...
Saray’daki Zat’ın kararı, talimatı ve ısrarı ile kolları sıvayan Hükümet milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması için düğmeye bastı.
Evet, biliyoruz. Bu konunun ele alınmadık, yorumlanmadık nesi kaldı” diyen itirazlarınızı duyar gibiyim.
Haklısınız.
Ama haklı olmanız dokunulmazlıklar konusunu bir daha, sonra bir daha, gerekirse sürekli ele almamıza engel değil.
Haftaya komisyonda ele alınacak anayasa değişikliği teklifi “Birikmiş fezlekeleri temizlemek” kılıfı altında savunulmakta.
Tabii yerseniz...
Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda Saray’daki Zat ise hiç lafı dolandırmıyor, eğip bükmüyor. Harbiden ve açıkça sadece HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılacağını ilan ediyor.
Anayasaya aykırı olmasına rağmen bu öneriyi destekleyeceğiz” diyerek biraz gebe kalınabileceğini sanan ve uman CHP liderinin, partililerine seslenip “Her CHP’li hapse girmeye hazırdır” yollu efelenmelerine kulak asmayın. Bu dokunulmazlık manevrasının hedefi sadece (evet sadece) HDP’li milletvekillerini Meclis dışına itmek, başarabilirlerse hapse tıkmaktır.

***

Siyaseti zaten kopacak kadar gerilmiş bir ülkeyi daha da germek olarak kavrayan bir zihniyet bugün Türkiye’de iktidarda. Önündeki neredeyse tek engel Kürt siyasal hareketinin legal mücadele kanadını temsil eden HDP.
Aynı hareketin silahlı kesimini oluşturanların anlaşılan anlamını ve içeriğini bilmeden ya da umursamadan savurdukları “Devrimci halk savaşı” ilanının öncelikle HDP’yi vurduğu açık. Nitekim HDP’yi zorlayan çatışma siyaseti, Kürt illerinin yakılıp yıkılması için iktidara ihtiyacı olan bahane ve gerekçeyi sundu.
Artık yakılıp yıkılacak kent ve kasaba kalmadı. Ancak HDP hâlâ Meclis’te, hâlâ 59 milletvekili ile caydırıcı bir siyasal güç ve başta Saray’daki Zat olmak üzere AKP’nin canını sıkan ve acıtan bir diken.
Çatışma ve savaş siyasetinden beslenen ve iktidarını bu siyasette ısrar etmekte gören AKP açısından dokunulmazlıklar konusu bu dikeni yok etmekten yani “HDP’siz bir Meclis oluşturmak”tan ibaret.
Kürt siyasal hareketini Meclis dışına atınca, yani yasal parlamenter mücadelenin yolunu tıkayınca Kürt milletvekillerine de, HDP’ye oy veren seçmen kitlesine de, “Size siyasal zeminde mücadeleyi yasaklıyorum. Gidin dağa çıkın, silahlanın ve savaşın” denmiş oluyor.
Gelecek haftadan itibaren HDP’lilerin bu oyuna gelmeden, saldırıyı nasıl göğüsleyeceklerini izleyeceğiz.
Başarabilirler mi?
Zor soru. Bilemem.
Bildiğim, başaramazlarsa sadece HDP Meclis dışına itilmiş olmayacak; ülkede zaten şaşı, kör topal yürüyen demokrasi de ölümcül bir yara alacak...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları