“Mustafa Kemal, Namık Kemal ve Yahya Kemal...”

Üç Kemal’in buluştuğu kent Tekirdağ. Vatan şairi Namık Kemal Tekirdağ’da dünyaya gelir. Atatürk Çanakkale Savaşları’nda adını tarihe yazdıran 57. Alay’ın ilk tohumlarını bu kentte atar. Büyük şair, Yahya Kemal Bayatlı da 1935’te Meclis’te Tekirdağ’ı temsil eden vekildir...

Roman mahallelerine ilgi...

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, hem kenti anlatıyor hem tarihi dokusunu. Roman mahalleleri var Tekirdağ’ın. 1 milyonluk kentte 40 bine aşkın Roman nüfus var. İki mahallede yoğunlaşmışlar. İhmal edilen, kaderine terk edilen mahalleler. “Bunu tersine çevirdim” diyor Albayrak. Ve ekliyor:

“İki mahalleye 38 kilometre kanalizasyon, 18 km içme suyu, 8 km yağmur suyu kanalı yaptık. Bu mahallelerde bunlar yoktu bile! Şimdi onların üstyapısını yapacağız. Onlar için merkez ilçe belediyemizin de çalışmaları var. Romanları da topluma kazandırmak, onları içimize almak en büyük projemiz, etkinliğimiz. Mesela 23 Nisan’da ilk defa koltuğunu bir Roman çocuğa teslim eden bir Büyükşehir belediye başkanıyım...”

‘Bu bölgeye termik santral olmaz’

Trakya’nın, Tekirdağ’ın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. “Termik santral” tehdidi bu... Başkan Albayrak bu konuda da açık konuşuyor:

“Trakya’ya termik santral taşımak bu bölgeye büyük bir haksızlıktır. Termik santralın sonuna kadar karşısında olacağım. Bu bölgeye termik santral olmaz. Marmara Ereğlisi’ne yapmaya kalktılar ona karşı çıktık. Şimdi de kalkıyorlar nüfus yoğunluğunun en yoğun olduğu bölgeye yapmaya çalışıyorlar. Bu bölgeye termik santral olmaz.”

1968 yılında mevsimlik işçi olarak girdiği Tekirdağ’ın ünlü TEKEL fabrikasında 15 yıl müdürlük yapar Albayrak. Özelleştirmeyle birlikte kentin simgesi fabrika taşınır. 2000 yılında ismiyle nam salan Tekirdağ Rakısı’nın yaratılma serüveni ise başlı başına bir roman gibi, film gibi biraz. Sayfalar anlatmaya yetmez, uzun bir hikaye. Hafif yağmur altında sahilde başkanla geziyoruz. Albayrak sosyal hayat üzerine projelerini anlatırken tüm Türkiye’ye bir mesaj veriyor: “İstanbul’un arka bahçesi değil, Türkiye’nin Batı’ya Avrupa’ya açılan kapısı olmak istiyoruz...”