Çıralı'da neler oluyor?
Ayşen Eren
Son Köşe Yazıları

Çıralı'da neler oluyor?

20.08.2014 16:53
Güncellenme:
Takip Et:

Peki, Çıralı’da Neler Oluyor?

Çıralı sahili 90 hektarlık bir alan., Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, Bu arazinin 18 hektarını yani %20’sini 27 Temmuz 2011’de Ormanspor’a tahsis eder. Ormanspor, aynı gün, devletten “antreman için” kiraladığı araziyi, bölgedeki Nerissa Otel adlı tesisin işletmecisi Hüseyin Gedik’e “sponsorluk bedeli” karşılığında günübirlik tesis kurması için 10 yıllığına devreder. Bu arazi içinde yapılacak tesislere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu 19 Aralık 2011 tarihinde onay verir. Hüseyin Gedik 15 Şubat günü sahile tel örgü çekme işini başlatır. Çıralı sahili, 1990 yılında golf sahası, 1997 yılında çöp sahası, şimdi de futbol sahası ve mesire alanı sorunu ile karşı karşıya kalmıştır.

Sahili 95 milyon yıldır Caretta’ların yuvalama alanı olan Çıralı, yaklaşık altı kuşaktır Yörük kökenli köylülerin evi. Rumlardan sonra buraya yerleşen Yörükler Osmanlı tapusu almışlar. Bölge, 1976’da köylüler araziyi kullanmıyor gerekçesiyle orman statüsüne alınmış. Köylülerin itirazı üzerine “2B” statüsüne geçmiş. Bugün Çıralı, Olimpos-Beydağları Milli Parkı sınırları içerisindedir ve 1. Derece Doğal SİT alanıdır. Sahili, yolu olan, halka açık, büyük oteller tarafından işgal edilmemiş, betonlaşmamış nadir doğal kumsallardandır.

Sorunun Tarafları İçin “Sahil” Ne İfade Ediyor?

Köylüler Çıralı Sahili’ni, Çıralı’nın “sembolü” olarak görüyor. “Sahil olmazsa Çıralı olmaz ve kimse gelmez.” diyorlar. Çıralı’nın doğası ve sahili korunsun, olduğu gibi kalsın istiyorlar. Gelecek nesillere de bu şekilde bırakmaları gerektiğine inanıyorlar.

Bir köylü “Köy bir bahçe idi” diyerek alanı ve sahili bir bütün olarak gördüklerini ifade etti. Bu ifadenin bir göstergesi, Çıralı’nın yerlisi köylülerin arazi sınırlarını belirlemek için çalı ve çiçeklerden oluşan doğal çiti tercih etmesi. Yer yer alçak taş duvarlar görüyorsunuz. Arazi sınırlarına taş duvar, tel örgü yapmak dışardan gelip yerleşenler yabancılar arasında yaygın.

Halkın neredeyse tamamı turizmden geçimini sağlıyor. Geleceklerini burada görüyorlar. Sahil onlar için hem geçim kaynağı, hem yaşam alanı. Buğday Derneği, WWF gibi sivil toplum kuruluşları ile UNDP gibi kuruluşların desteği ile başlatılan projeler ve gelen turistlerin yorumları sayesinde köylüler arasında doğa koruma bilinci oluşmaya başlamış. Bazı köylüler ekolojik tarıma başlamış.

Sahil herkesin kullanımına açık ortak alan kabul ediliyor. Sahilin temizlenmesinde sorumluluk alıyor ve temizleme işini organize edip, masrafları paylaşıyorlar. Sahilin tel çekilerek bölünmesi ve belli kişilerin kullanımına tahsis edilmesi, yerel kültürdeki kurallarla çatışıyor, ortak mülkiyet haklarına saldırı olarak görülüyor.

Sahili kiralayan Hüseyin Gedik’e göre, Çıralı sahili devletin malı ve köylü devletin malını kira vermeden kullanıyor. Köylüleri devletin arazisini işgal edenler olarak görüyor, sahili kamusal alan olarak kabul etmiyor ve köylülerin mülkiyet haklarını yok sayıyor. Kendisi kanunlara uygun şekilde sahili kiraladığı için buna direnen köylüleri kanunlara karşı gelmekle suçluyor.

WWF-Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı’na göre Çıralı sahili, öncelikli olarak nesli tehlike altında bulunan Caretta Carettaların (deniz kaplumbağaları) yuvalama alanı ve bu nedenle korunmalı. Tesis edilen yere piknik amaçlı tesisler ve futbol sahası yapıldığı takdirde, bundan Carettaların etkileneceğini, yok oluşlarının hızlanacağını, doğa katliamı olacağını ve Çıralı’nın en önemli doğal özelliklerinden birini kaybedeceğini vurguluyorlar.

Ulupınar Muhtarlığı, SS Ulupınar Çevre Koruma ve İşletme Kooperatifi ve Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platform’una göre Çıralı sahili, Carettaların yuvalarını yaptığı, onsekiz endemik bitkiye sahip, tarihi Likya yolu üzerinde yer alan korunması gereken 1. Derece Doğal SİT alanıdır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na göre Çıralı sahili özel bir öneme ve doğal karektere sahiptir. Üyeleri arasında bilim insanlarının da bulunduğu kurul, kiralanan alandaki inşaat faaliyetlerini yoğun bulduğu için kiralama projesini olumsuz bulmuştur.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne göre Çıralı sahili, ülkemizin taraf olduğu uluslararası Bern ve Barselona sözleşmeleri kapsamında ve ulusal mevzuat gereği koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanıdır. Sahilin kiralanması, Koruma Amaçlı İmar Planı’nda sahilin yapılaşmaya kapalı olmasından ve deniz kaplumbağaları üreme sahasını olumsuz etkileyeceğinden dolayı uygun değildir.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Orman Bölge Müdürlüğü’ne göre Çıralı sahili, kanunlara uygun olarak mesire yeri sıfatıyla kiralanabilir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’na göre Çıralı sahili mesire alanı olarak kiralanmaya uygundur. Komisyonda bilim insanları bulunmamaktadır.

Sonuç; taraflar “sahili” farklı değerlendirmektedir. Çıralı’da altı kuşaktır yaşayan köylüleri beş yıl önce köyde arazi alıp, üç yıldır turizm yapan Hüseyin Gedik ile karşı karşıya getiren, gerginlik yaratan sorunun bir kaynağı “Çıralı Sahilinin” kimliği konusundaki bu anlaşmazlıktır. Bir diğeri Bakanlıkların Çıralı sahilini insanlar tarafından kullanılmayan boş bir alan olarak değerlendirmesi, burada yaşayan köylüleri yok saymasıdır.

Milli Park olmasına, uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatla koruma alanı kabul edilmesine rağmen, sahilin kiralanması ve yapılaşmaya açılması, devletin içindeki doğa koruma ve kontrol alanındaki çelişkiye işaret etmektedir. Kritik soru; Devletin doğa koruma ve kontrol konusunda bir politikası var mıdır? Doğal alanlar üzerinde yaşayan halkın destek ve katılımı sağlanmadan korunabilir mi? Koruma altındaki doğal alanların özel mülkiyete kiralanması ve yapılaşmaya açılması sürdürülebilir bir koruma anlayışı mıdır?

 

Yazarın Son Yazıları

Validebağ Korusu: Halk direnişini bir din ve doğa diyaloğuna dönüştürmek

"Allah tam anlamıyla 'çevre'mizder." Seyyid Hüseyin Nasır

Devamını Oku
28.11.2014
Bir Müzenin Vatandaşlık Üzerine Anlattıkları

Amerika seyahatimde ‘Birmingham Civil Rights’ enstitüsünün müzesini gezme imkanı buldum. Bu müzenin anayoldan yönlendirme levhalarından tutun şehrin içindeki konumuna, girişteki müze memurlarının her ziyaretçiye yaptığı uyarıdan aktardığı tarihi olaylara kadar anlattığı o kadar çok öykü var ki.

Devamını Oku
31.10.2014
Organik Etiket Yeterli mi?

Dünyanın sağlığı bozulurken ben ‘organik’ beslenerek sağlıklı kalabilir miyim? Bu noktada satın aldığımız yiyecekten ‘emin olmak’ yeterli olmuyor, yiyeceğin en kısa mesafeden soframa gelmesi yani üreticinin yerel olmasının gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu bağlamda üreticinin kullandığı girdileri de yerelden sağlaması önem kazanıyor.

Devamını Oku
30.09.2014
Kendi imgesinden bir dünya yaratmak

Eğitim ve çalışma amacıyla bir süre yaşadığım Amerika Birleşik Devletleri’ni yaklaşık 20 yıl aradan sonra tekrar ziyaret ettim. Geçen süre zarfında ülke değişirken benim ülkeyi görmek için kullandığım gözlüklerde değişti.Yeni gözlüklerim ile bakınca gördüm ki Amerika Birleşik Devletleri giderek ‘Varlık İçinde Yokluk Yaşayanların Ülkesi’ ne dönmüş.

Devamını Oku
01.09.2014
Nasıl seçmeli?

Michael Schulson tarafından kaleme alınan ¨Nasıl Seçmeli?¨ başlıklı yazı şu cümle ile başlıyor, ¨Mantığınızın yararsız olmanın da ötesinde hiç işe yaramaz olduğu durumlarda, bazen en mantıklı seçim karanlığa rastgele atış yapmaktır¨.

Devamını Oku
24.08.2014
Kırsal Yaşamın, Küçük Çiftçiliğin Savunucusu Wendell Berry

Amerikalı yazar, şair, çiftçi, küçük çiftçi hakları savunucusu ve çevre aktivisti Wendell Berry’i tanımam tesadüfen oldu. Yale Üniversitesi’nin davetlisi olarak bir sohbet toplantısı için geldi. Toplantı şehrin en büyük salonunda düzenlendi. Dinleyiciler binanın girişinde upuzun bir kuyruk oluşturdu, salon tıklım tıklım doldu.

Devamını Oku
24.08.2014
Tamam mıyız?

Gezi olayları ile başlayan halk hareketi 17 Aralık 2013’de ülkeyi sarsan rüşvet skandalı nedeniyle büyüyerek devam ediyor. Bu ikinci dalga ilkine göre daha yaygın, güçlü ve Türkiye demokrasi tarihinde önemli ve farklı bir yeri var. 30 Mart yerel seçimleri yaklaşırken Gezi kamusal hareketini ve Türkiye demokrasisini John Dewey ile okumak ve irdelemek istedim.

Devamını Oku
24.08.2014
Kentsel dönüşüm mü? yoksulların mülksüzleştirilip şehir dışına itilmesi mi?

“Kentsel Dönüşüm” projeleri kötüye giden ekonomileri, zenginlerin lehine, yoksulların aleyhine devlet eliyle geçici olarak canlandırma projeleri. Bu projeleri incelerken sorulacak anahtar sorular, “Kim Kazandı? Ne Kazandı? Kim Kaybetti? Ne Kaybetti?” Nevşehirli teyzenin anlattıkları, cevapları bulmamız için bize yeterli ipucu veriyor.

Devamını Oku
24.08.2014
Bilim iktidar ile çelişirse...

2012 yılında kamuoyuna yansıyan üç vaka, post-yapısal bir yaklaşımla “İktidar bilgiyi neden değersiz kılmaya çalışıyor?” sorusunu sormamızı gerekli kıldı.

Devamını Oku
24.08.2014
“Allah tam anlamıyla “çevre”mizdir.”

Doğu Karadeniz bölgesinde HES’lere, Gerze’de termik santrala, Kaz Dağlarında maden şirketlerine karşı verilen mücadeleler gibi sesini duyurabilmiş mücadelelere din adamları ve İlahiyat fakültelerinin hocaları neden ilgi göstermez ve halkın yanında yer almaz?

Devamını Oku
24.08.2014
Davıd Harvey’den kapitalizmle mücadele formülü

Harvey’e göre, kapitalist karşıtı argüman, sistemin sürekli büyüme ihtiyacı üstüne kurulmalıdır. Çünkü sermaye yaşayabilmek için sürekli artmalı, büyümelidir. Büyümezse, kar yok demektir ve yok olur.

Devamını Oku
24.08.2014
Yaşamı savunmalıyız!

Doğa Derneği’nin Damocracy* İnsiyatifi ile organize ettiği Dünya Nehirler Konferansı Güney Amerika’da Amaxon Xingu nehri, Arjantin’de Mapuçi nehirleri, Ortadoğu’da Dicle, Afrika’da Turkana Gölü kıyısında yaşayan ve büyük barajlara karşı mücadele edenleri bir araya getirdi.

Devamını Oku
22.08.2014
Yeni kavramlar, farklı yorumlar

Amerikan Coğrafyacılar Birliği’nin 109 yıldır düzenlediği ve altı binden çok sunum, poster sunumu, çalıştayın yapıldığı yıllık toplantıda coğrafya, sürdürülebilirlik ve Coğrafi Bilgi Sistemleri konusundaki teorik ve uygulama çalışmaları yer aldı.

Devamını Oku
22.08.2014
Bir göl, bir nehir, bir şehir

Bir ramsar alanı olan “Burdur Gölü”

Devamını Oku
22.08.2014
Ekoloji demokrasisi

Bir AVM’nin bir mahalleden daha fazla elektrik tükettiğini biliyor musunuz? Yani bir yandan Hasankeyf’e, Loç’a baraj yapılmasın derken diğer yandan AVM’ye karşı çıkabilmenin göz önüne alınması gerekir. AVM’ler enerji emicidir.

Devamını Oku
22.08.2014
Gece-kondular, gökten-kondulara karşı

Onlar tek katlıydılar, bahçeleri vardı.Devlet politikalarının eseriydiler. Seçimlerde politikacıların göz bebeğiydiler. Yıllar boyu yerel ve genel seçimler öncesi oy toplamak isteyenlerin ziyaret edip sözler verdiği yerlerdi...

Devamını Oku
22.08.2014
TAKSİM GEZİ: Park Savunmasından Toplumsal Harekete

Değişiyor, tazeleniyor, canlanıyor ve soruyoruz: Nasıl yaşamak istiyorum? Nasıl bir ülkede yaşamak istiyorum? Yaşadığım ülke nasıl yönetilsin istiyorum? Ülke yönetiminde nasıl bir rol almak istiyorum?

Devamını Oku
22.08.2014
Çıralı'da neler oluyor?

Caretta caretta’ları, tarihi ve doğal zenginlikleri, eşsiz plajı ile dünyaca ünlü sakin, sessiz Çıralı, geçtiğimiz günlerde köylülerin yaptığı eylemler ile manşetlerdeydi: “Çıralı’da Halk Dört Gündür Ayakta ve Çıralı’yı Beklemeye Devam Ediyor”

Devamını Oku
20.08.2014