Esenyurt kavgasının altında ne var?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Esenyurt kavgasının altında ne var?

12.07.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Elma, günahın mı yoksa bilginin mi meyvesi? Truva Savaşı’nın hikâyesi altın elma ile başlıyor. Pamuk Prenses bile zehirli elmayla kandırılıyor. Kesiyorsun, bir yanı öbürüyle aynı. Ama elma, üstünde yaşadığı toprağın tarihini, inancını, yalanını binlerce yıldır kendisinde topluyor.

“Akbil skandalının kilit ismi yakalandı”.

4 Haziran 1999 günü, Necmi Kadıoğlu’nun Türkiye’ye dönüşünü gazeteler bu başlıkla duyuruyordu. Tayyip Erdoğan’ın bir numaralı sanık olduğu davanın kritik ismiydi. İBB’nin İştirak Dairesi Başkanı’ydı. “Akbil Necmi” diye anılıyordu. Operasyon başlayınca yurtdışına kaçmış, sonra teslim olmuş ve tutuklanmıştı.

Savcılığın iddiasına göre, Akbil gelirleri kayıt dışı bırakılarak “bir yerlere” para aktarılmıştı. İddianame, Akbil sonrası toplu taşıma araçlarını kullanan İstanbulluların yarıya düştüğünü anlatıyor, bunun hayatın akışına aykırı olduğunu vurguluyordu. Aslında Akbil davası kamu kaynaklarından kaçak yaratarak servet biriktirmenin kritik yargılamalarından biri olarak tarihe geçti. Yandaş şirketlere mi gitti, partinin kasasına mı, yoksa birilerinin cebine mi atıldı ya da AKP’nin kuruluşu için mi harcandı?.. Hep tartışmaların odağı oldu. AKP’nin iktidar olması, davanın kaderini değiştirdi. Sanıklar beraat etti.

ESENYURT’U NEDEN İSTEDİ?

Geçen hafta Sedat Peker’in Esenyurt iddialarının ardından ilçeye gittim. Esenyurt’taki silahlar ya da Esenyurt’taki kaset operasyonu konuşulurken asıl önemli olan Esenyurt’un rantıydı.

Akbil davasından kurtulan herkes yükselirken, Necmi Kadıoğlu 2004 yerel seçimlerinde Erdoğan’dan Esenyurt’u istemişti. O tarihte Esenyurt henüz ilçe bile değildi. 2008 yılında çıkan yasayla beldeden ilçeye dönüştü. Erdoğan’ın oluruyla 2004’te belediye başkanı olan Kadıoğlu, 2017’ye kadar 13 yıl Esenyurt’u yönetti. “Sağlık sorunları” diye açıklanan bir kaset operasyonu sonrası görevi bıraktı.

Sahi, neden başka bir ilçe değil de Esenyurt? Necmi Kadıoğlu’nun 17 yıl önce aklından geçeni bugün Esenyurt sokaklarında gezince daha iyi anlıyorsunuz. Ne altın, ne dolar, ne faiz… Hiçbiri İstanbul toprağı kadar kazandırmıyor. Esenyurt’ta küçük bir toprağa dikilen kule milyonlarca para demek. Haliyle yıllar önce adı üstünde, yeşil ve rüzgârlı bir yurt olan ilçe, Kadıoğlu döneminde bir beton cennetine dönüştü. Birilerine de çok kazandırdı. Esenyurt büyürken, dükkânları holdinge dönüştü. Binalar yükselirken kimi siyasetçiler zenginleşti. Halkın dev kulelerdeki odalara sıkıştığı Esenyurt, resmi olarak bir milyon, gerçekte bunun bir buçuk katına yaklaşan nüfusuyla toprak rantıyla zenginleşmenin tarihi sembolü oldu. Kadıoğlu’na yıllar önce kimi dava arkadaşlarını da şaşırtacak şekilde “Esenyurt beldesine başkan olmak istiyorum” dedirten, aslında Akbil davasındaki hikâyenin devamıydı.

SOYLU, ŞİRKETİN RESMİ SİTESİNDE

Peker, en çok o kelimeyi kullandı: Özyurt. Esenyurt sokaklarında gezince buranın artık “Özyurt” olarak anıldığını görüyorsunuz. Yüksek kulelerin üstünde hep bu isim yazıyor. Aslında iki Özyurt birbirine karıştırılıyor: Özyurt AŞ ve Özyurtlar Holding. Özyurt AŞ’nin başında Orhan Özyurt, Özyurtlar Holding’in başında ise Tamer Özyurt var. Aynı soyadı taşıyan, biri Trabzonlu diğeri Antepli iki aile, iki şirket farklı. Ancak onları birleştiren Esenyurt ve Kadıoğlu’nun arkalarındaki desteği. Bir de iki şirketin de son dönemde İçişleri Bakanı ile anılıyor olması. Gizli saklı da değil. Öyle ki bugün Özyurt AŞ’nin resmi sayfasına girdiğinizde, şirket haberlerinin birinci sırasında sizi şu haber karşılıyor: “Bakan Soylu ziyareti”. Esenyurt’ta Özyurt’un Soylu’ya yakınlığı herkesin konuştuğu sır. Zira Orhan Özyurt, Soylu’ya bir telefon uzaklıkta olduğu gibi, zaman zaman iki ismin görüştüğü biliniyor.

İki şirketin de Esenyurt’ta Kadıoğlu dönemindeki büyümesi göz kamaştırıyor. Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt, ticari hayatını şöyle anlatıyor: “22 yaşında Esenyurt’ta 25 metrekarelik bir alanda yapı malzemeleri satışı yapılan nalburiye dükkânı açtı. (…) 2005 yılında inşaat sektörüne atılan Tamer Özyurt, konut ve işyeri yapımına başladı.”

Esenyurt’ta sıradan bir nalburken, Kadıoğlu dönemiyle inşaata atılan Özyurtlar, artık milyar dolarlık projelerin yaratıcısı. Bir buçuk milyon kilometrekarelik alana bugüne kadar 15 bin konut inşa eden holdingin projelerinin tamamına yakını Esenyurt’ta. Şirketin bütün projelerinin başına N harfi koyuyor olması, “Necmi’nin N’si” dedikodusunun yapılmasına neden oluyor.

ESENYURT DEĞİL ÖZYURT

Özyurt AŞ’nin Necmi Kadıoğlu ile ilişkisi ise daha da aleni. Esenyurt’ta Kadıoğlu dönemi ihalelerinin aslan payı Özyurt AŞ’nin. Bugünkü CHP’li Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ile yaptığımız görüşmede, Özyurt AŞ’nin Kadıoğlu döneminde sadece belediyeden aldığı kamu ihalelerinin, yeniden değerlendirmeyle 600-700 milyon lira ettiğini söyledi. Buna, Esenyurt Belediyesi’nin dışındaki kurumlardan eklenen projelerle zenginlik sayılamaz hale geliyor. Esenyurt’taki metrobüs hattından ilçe meydanına, merkezdeki Recep Tayyip Erdoğan Parkı’ndan İstanbulspor’un maçlarını yaptığı Necmi Kadıoğlu Stadı’na her yer Özyurt.

Bununla da kalmamış, Özyurt AŞ, Kadıoğlu döneminde belediye ile sıra dışı bir ilişki kurmuş. Bugün ilçe merkezinde dev bir AVM-ofis projesi var. 200 bin metrekare kapalı alanı olan binaya, 1 ile 2 milyar arasında değer biçiliyor. Bu alan eskiden Esenyurt Belediyesi’ne ait iken Kadıoğlu döneminde Özyurt AŞ ile çok özel bir anlaşma yapılmış. Projenin inşası karşılığında yüzde 73’ü şirkete verilirken yüzde 27 belediyenin olmuş.

Esenyurt’ta belediye binası da kaymakamlık da bu binanın içinde. Ancak en ilginci Sedat Peker’in iddialarına konu olan Esenyurt Üniversitesi de burada bulunuyor. Esenyurt Üniversitesi, Kadıoğlu-Özyurt ortaklığına dair hiçbir şüphe bırakmıyor. Esenyurt Üniversitesi’nin 2013 yılındaki kurucusu, 2011 yılında hayata geçen Yeşilköy 2001 Eğitim, Sağlık, Kültür Vakfı. Üniversitenin mütevelli heyeti başkanı Orhan Özyurt, mütevelli heyeti üyesi Necmi Kadıoğlu, oğlu Ahmet İsmail Kadıoğlu, belediyedeki eski yardımcısı Sebahattin Fidan ve eski müdürü Müge Doğan adeta bir Kadıoğlu-Özyurt projesini gösteriyor.

KENDİ VAKFINA BEDELSİZ ARAZİ

AVM binasındaki üniversiteye Kadıoğlu, belediyeye ait 25 dönümlük araziyi bedelsiz tahsis etti. Bugün Esenyurt’u yöneten yeni başkan üç yıl süren mücadelenin sonucunda bu çok kıymetli araziyi geçen hafta geri aldı. Gel-gitli karar bir yana, olay, bir belediye başkanının kendi vakfına bedelsiz arazi vermesi şeklinde tarihe geçti. Üniversitenin kontrol ettiği dev bütçe hatırlanırsa “her şeyin başı eğitim” felsefesi biraz yanlış anlaşılmış görünüyor. YÖK bile Esenyurt Üniversitesi’ni Araştırma ve Geliştirme’ye 294 bin lira, reklama 1 milyon 517 bin lira ayırdığı için eleştiren bir rapor yazdı.

Esenyurt modeli, İstanbul’da bir ilçe yaratıp betona boğarak holdingleşmenin, siyaseti ve siyasetçileri beslemenin açık modeli gibi. Elbette rant bol olunca, işin içine çoğu kez mafyanın karıştığı öyküler birbirini izliyor. Kadıoğlu, Özyurt, Soylu adlarının birbirine karıştığı bu hikâyenin sonunda gökten üç tane elma düşmüyor. Çünkü elma ağacı bile kesildi, toprağı “kupon arazi” diye satıldı, üstüne göksüz bina dikildi.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025