Bu olanlardan en az iktidar kadar sorumlusun medya...
Üç maymun oluşun...
Yalakalığın...
İkiyüzlülüğün...
Gidip iktidarın yanaşması olman yüzünden, giderek daralan yüreklerin meydanlarda patlamasıdır bu olanlar...

O çığlıklar...
Senin on yıldır çıkmayan sesinin toplamıdır...

Utanmadan “Medya toplumun gözü, kulağı, sesidir” dersin...
Kulaklarını tıkadın...
Gözünü kapattın...
Sesin çıkmadı...
Türkiye’nin başına gelenleri seni izleyenlerden gizledin...
O da tencereyi, kepçeyi aldı çıktı balkona, tın tın tın yayına başladı...
Sen duy diye...

Şu haline bak...
Meydanda, caddede, sokakta kıyamet kopuyor...
Alevler, sirenler, dumanlar kentleri sardı...
İnsanlar “Neler oluyor?” diye El Cezire’yi açtılar...
Yerli kanallardan ise sürekli yayın yapan sadece Halk TV...
Tüm dünya televizyonları Türkiye’de olanları bültenlerinde birinci haber olarak verirken, sen yemek tarifi verdin...

Tabii ki çıkamıyorsun sokağa...
Suçu günahı olmayan genç muhabirlerin kalabalıklara yaklaştığı zaman hakaretlerle kovalanıyorlar...

Patronların ihaleleri...
Çıkarları...
Tırsması...
Genel yayın yönetmeninin Başbakan’ın uçağına binme tutkusu...
Ama en çok o içindeki “yalakalık” huyu...

Ve dört sene önceki sözümü söylerim:
“Adam gibi medya olmazsanız, toplum kendi medyasını yaratır...”
Yarattı işte...
Başbakan kızdığına göre demek ki doğrusunu yapıyor sosyal medya...

Kimliğini ve saygınlığını yitirince, bu kez hem okurları kandırmaya, hem reklam verenleri aldatmaya, hem kendi kendini avutmaya başladın...
Şu yayımlanan tiraj rakamlarının hiçbirisi doğru değil...
Bir başka yalan bu kez...
Sen git, kamyon dolusu kendi gazeteni satın al...

Sonunda...
Bu olayların bize anlattığı bir şey daha...
Oluyormuş demek ki...
Sen olsan da, olmasan da...