Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

PISA Mesajları

25 Aralık 2016 Pazar

Ülkelerin eğitim sistemleri artık ülkelerin geleceklerini ve kalkınmalarını belirleyen dev bir endüstri.

15 yaş grubu öğrencilere 3 yılda bir uygulanan PISA-Programme for International Student Assesment ‘ın;OECD- Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü tarafından uygulanıyor olması ise kalkınmanın en temel öğesinin eğitim olduğunun bir kez daha altını çiziyor. Bu yüzdendir ki PISA Projesinden elde edilen sonuçlarbu endüstriye ait politikaların belirlenmesinde en etkin rolü oynuyor.

Dünya kamuoyunda PISA’ya ilgi büyük. 3 yılda bir her açıklandığı dönemde PISA sonuçları dünya basınınıhaftalarca meşgul ediyor. Ülkelerin eğitim alanındaki sorun tespitleri ve iyileştirme projeleri 3 yılda bir PISA‘nın sunduğu ulusal raporun ışığında kurgulanıyor. Son PISA sonuçları açıklandığında ABD Eğitim Bakanı’nınPISA Sonuçları üzerine 3 saate yakın canlı yayın yapması PISA’nın ne denli önemli ve detaylı veriler sunan bir sınav olduğunu doğruluyor.

***

Akıllı binalarla giydirilmiş okullarda okuyor,

Sınıflarımızda akıllı tahtalar kullanıyor,

Akıllı telefonlarla istediğimiz an istediğimiz bilgiye erişiyoruz.

Ama gelin görün ki PISA sonuçlarına göre akıl yürütemiyoruz.

Neyi bilmediğimizi bilmiyor, bildiğimizi kullanamıyor, okuduğumuzu bildiğimizi gördüğümüzü analiz

edemiyoruz.

***

Gelişmiş ülkelerde müfredatlar bilim okur yazarlığı temelli eğitim üzerine yapılandırılırken bizde teori ile

pratik arasında kopukluk olan ve yaşama uyarlanamayan bilgi tabanlı eğitim verilmesi PISA’nın en belirginmesajı.

PISA aynı zamanda; tüm itirazlara rağmen uygulamaya konan 4+4+4 sisteminin ortaokul müfredatının yatay ve dikey entegrasyonunda yarattığı deformasyonun da karnesi. Zira PISA’ya girenlerin önemli bir kısmı deva olması beklenirken dert olan 4+4+4 ün ikinci kademesine denk gelen öğrenciler.

PISA sonuçları bize sadece eğitim sistemiz, öğrencilerimizin bilim okur yazarlığı ve bilgiyi kullanma becerileri hakkında değil, okullarımızın yönetim anlayışları ve öğretmenlerimizin eğitimdeki rolüne dair de belirgin mesajlar veriyor.

PISA sonuçlarında üst sıralardaki ülkelerin; tahtanın, okulun, teknolojinin değil öğretmenin akıllısını merkeze koyan eğitim anlayışındaki okullar olması bize öğretmen eğitimine verdiğimiz önemi arttırmamız gerektiği konusunda bir kez daha ışık tutuyor. Eğitim fakültelerindeki eğitimin modernize edilmesinin, öğretmenlerin bilişim ve teknolojiyle donanarak eğitilmesinin, öğretmenin mesleki gelişim süreçlerinin bazı yasal düzenlemelerle daha uzun tutulmasının gerekliliği burada bir kez daha karşımıza çıkıyor.

PISA’da sınav giren öğrenci sayımızın yüzde 2’sini oluşturmasına rağmen başarısında teselli aranan Fen Liselerimizin bu yıl üniversiteye öğrenci yerleştirme konusunda en yüksek düşüşü göstererek beşinci lise türü olması ise almamız gereken ayrı bir önemli mesaj olarak karşımıza çıkıyor.

Böylece 2003 yılından bu yana katıldığımız PISA’da bu yıl 5.karnemizi alıyoruz. Ve PISA sonuçları 5. kez bana; 1940’larımıza damgasını vuran, eleştirel ve yaratıcı düşünme becerileriyle donatılmış müfredat üzerine kurulu, geçmişimizin olağanüstü başarı sayfası KÖY ENSTİTÜLERİ’ni hatırlatıyor.

GELECEK YAZI : Geçmişimizden Olağanüstü Başarı Hikayesi – Köy Enstitüleri



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

23 Nisansız çocuklar 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları