Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Devlet Şiddeti - 2
Türkiye gibi demokrasisi gelişmemiş ülkelerde öncelikli olan bireyler/yurttaşlar değil, devlettir. Önceliğin devletin varlığı durumuna gelmesi, kuramsal olarak devletin amacı olan ideal düzeni sağlama işlevini uygulamada ortadan kaldırır ve yurttaşlardan toplumun “birleştirici öğesi” olarak görülen ortak değerleri benimsemesini bekler. Bu ortak değerler, devleti yöneten egemen gücün/onun siyasal örgütünün topluma biçtiği değerlerdir. Devlet, bu değerlerin dışındaki inanç, düşünce, ideoloji, hayat görüşü, gelenekler gibi değerlere bağlılığı yok sayar. \n
\nBu yok sayma ise baskı yoluyla ya da çıkarılan yasa ve konulan kurallarla toplumun dönüştürülme sürecini de beraberinde getirir. Sürece karşı koyan kesimler ise ötekileştirilir. \n
\nOtoriter devlet, sıkça yinelediği “demokratiklik” savına karşın konumunu güçlendireceğini bildiğinden denetimi altına altığı hukuk sistemi, eğitim sistemi ve medya gibi kurumlar aracılığıyla kendi ideolojisini benimseyen “yandaş yurttaşlar” yaratır. Devlet ideolojisi “resmi ideoloji” ile eşanlamlıdır. \n
\nGünümüz Türkiye’sinde devletin ideolojisi kapitalist üretim ilişkileri temelinde dışa bağlı milliyetçilikle desteklenen Sünni-Hanefi İslamcılıktır. Devlet iktidarını elinde bulunduran güç, işbaşına geldiği günden itibaren kendi iktidar çıkarlarını güçlendirme doğrultusunda, yukarıda belirttiğimiz süreçte azımsanmayacak bir yol almıştır. Bu süreç kaçınılmaz olarak devlet kaynaklı şiddeti de beraberinde getirmektedir. \n
\nTürkiye örnek alınacak olursa bugün, iktidar sahipleri tarafından “öteki” olarak değerlendirilen kesimler Kürtler, Aleviler, sosyalistler, muhalif medya ve iktidar yandaşlığına direnen herkestir. İktidar, bu ötekileştirilmiş kesimler üzerinde dolaylı ve dolaysız her türlü baskıyı uygulamaktadır. \n
\nBDP çevrelerinin verdikleri bilgilere göre yalnızca KCK soruşturması/davası çerçevesinde tutuklanan Kürt sayısı 10bine ulaşmıştır. \n
\nAlevilerin cemevlerini ibadethane olarak kabul ettirme istemleri Sünni-Hanefi Diyanet İşleri Başkanlığı fetvasıyla sürekli geri çevrilmektedir. \n
\nSol örgütlerden oldukları bilinen yüzlerce öğrenci salt anayasada belirtilen toplantı ve yürüyüş haklarını kullandıkları, demokratik protesto gösterilerine katıldıkları için tutuklanmış, sonuçlanan davalarda ağır cezalara çarptırılmışlardır. \n
\nCezaevlerindeki gazeteci sayısı açısından Türkiye dünya birincisidir. \n
\nBu örnekler çoğaltılabilir. Ne var ki devlet kaynaklı şiddet toplumda “gizilgüç” olarak var olan karşı şiddet damarlarını besler. Bu, diyalektik bir süreçtir; her olgunun kaçınılmaz olarak kendi karşıtını yarattığı gibi şiddet de kendi karşıtını yaratır. Gün gelir, polisin, jandarmanın eline verilen ve gelişigüzel kullanılan biber gazı da yetersiz kalır. Bu ise hiç arzu edilmeyen, sonuçları vahim bir gelişmedir. \n
\nBizim görevimiz iktidarı uyarmaktır; burada da bunu yapıyoruz.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık